Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış AB yolunda yerel yönetimlere düşen görevlerden, kentlerde yapılması gereken düzenlemelere kadar bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şehirler, ilçeler hatta köyler özelinde AB‘ye uyum için çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Bakan Bağış, “Eğer biz AB’ye üye olacaksak bütün bölgelerimizle olacağız. Türkiye’de bazı illerimiz AB standarının üzerinde hizmet sunuyor. Ama bazı illerimiz gereken adımları atmıyor. Bazı il belediyelerimiz Avrupa’da kendine hedef şehirler seçmeli” dedi.
Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
Biz AB sürecinin Ankara ve İstanbul dışına çıkması için her ilde bir vali yardımcısının AB’den sorumlu olmasına karar verdik ve atadık. Belediyeler Birliği ile birlikte illerimizin AB sürecinden yararlanması için çalışma başlattık. İstanbul’da ilçelerimizde pilot bölgeler belirledik, onlarla projeler geliştiriyoruz.
Desteğe hazırız
Bunun dışında da örneğin Balıkesir Belediyesi kendine Brüksel Belediyesi’ni örnek seçerse, Brüksel’deki gıda sağlığı, ulaşım sistemi, insan sağlığı, hayvan sağlığı gibi standartları kendi ilinde nasıl uygulayabilir öğrenir hem de kardeş il olarak ilişkilerini geliştirebilirse, biz de bakanlık olarak bu tür süreçlerde gereken her türlü desteği veriyoruz.”
AB sürecinde kentsel düzenlemelerin de çok önemli olduğunu büyük şehirler başta olmak üzere tüm bölgelerde bisiklet yollarının yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bisiklet hem ulaşım hem de spor, zevk ve stres atma aracı. Kişi başına düşen milli gelirin yüksek olduğu ülkelerde insanların en çok kullandıkları ulaşım aracı. Öyle yaklaşmamamız gerek konuya.
Yollar açılmalı
Tabi insanların bisiklet sporunu rahat yapabilmesi, işten eve evden işe rahat ulaşabilmesi için bisiklet yolları yapılması gerekiyor. Bu konuda İstanbul Belediyesi’nin çalışmalarını takdir ediyorum. Gerçekten muazzam bir şekilde bisiklet yolu açma gayreti içindeler. Bunu bütün illerimize yaymamız lazım. Tabi bu çevrecilik açısından da önemli. İnancımız itibariyle çevre kültürünü ön planda tutan insanlarız. Peygamberimiz kıyamet koparken bile bir fidan bulursanız onu mutlaka dikin demiş. Bizim kendi inancımızda çevre temizliği çok önemlidir. Son derece çevreci olan bu çevre dostu aracı kullanmak için yollar açılmalı ve bu fırsat iyi değerlendirilmeli.
AB süreci bisiklet kullanmak gibi
Bisiklet sporunu geliştirmek için çok gayretliyiz. Avrupa gününde Melih Bey’le birlikte bisiklet etkinliği gerçekleştirmiştik. TBMM’den Gençlik Parkı’na bisikletle gitmiştik. Geçtiğimiz haftalarda Kıtalararası Bisiklet Maratonu’na destek verdik. Türkiye’nin AB sürecini de bisiklet kullanmaya benzetiyorum. Pedalı çevirdiğiniz sürece düşmüyorsunuz. ‘Durmak yok reformlara devam’ derken de onu kastediyoruz. Bu yolda ilerlememiz gerekir.”
60 yıllık gecikmeyi 9 yılda kapatmak zor
Kentlerin engellilere göre düzenlenmesini ön gören yasal sürenin dolmasına günler kala konuyla ilgili değerlendirme de yapan Bağış şunları söyledi:
“Son dokuz buçuk yıl içerisinde engelli vatandaşlarımızın normal bireyler gibi yaşaması konusunda çok adım attık ama hala eksiğimiz çok. 60 yıllık gecikmeyi dokuz yılda kapatmak zor. Şu anda engellilerin ve ailelerinin geçmişle kıyaslanamayacak kadar haklara kavuştuğunu biliyoruz. Ama hala yapılması gereken çok iş var. Bütün binalarımızın rahatça ulaşabilecekleri hale gelmesi lazım. Trafikte öncelik sağlanmış olması lazım. Buna yönelik çalışmalarımız var ancak istenilen seviyede değil. Bu yönde sivil toplum kuruluşları ile kontak halindeyiz.”
Ankara’yla İstanbul’u kıyaslamak Elmayla armudu kıyaslamak gibi
Ankara'nın bir çok Avrupa Birliği kentine öncülük edecek bir kent olduğunu belirten Bağış şöyle konuştu:
“Ankara, Avrupa Konseyi’nin en önemli ödüllerini almış bir şehir olarak Türkiye’nin Avrupalı kimliğinin bir tezahürüdür. Üniversiteleriyle genç nüfusuyla önemli bir noktadadır. Bir çok ülke başkentinin durumundan çok daha iyi durumdadır. Çok önemli başarılara Melih Bey imza attı. Zaman zaman İstanbul-Ankara kıyaslaması yapıldığını duyuyorum. Ankara ile İstanbul’u kıyaslamak elma ile armudu kıyaslamak gibi olur. Birinde iki kıta üzerine kurulu bir şehir var. Roma’ya, Bizans’a, Osmanlı’ya başkentlik yapmış kültürel alt yapısı sağlam bir şehirden bahsediyoruz. Ve içinden deniz geçen bir şehrimiz. Birbirinden ayrı tutmak lazım.
Melih Bey’in Ankara’nın içinden deniz geçiyormuş gibi suyla barışık bir şehir oluşturması önemli bence. Sadece havaalanından şehre doğru gelirken yeniden yapılanmaya yönelik atılan adımlar bile büyük başarıdır aslında. Bu bizim Avrupalı bilincimizin göstergesidir.Ankara bir çok Avrupa şehrine öncülük edecek duruma gelmiştir.”
Festivaller yayılmalı
Ankara ve İstanbul’da düzenlenen alışveriş festivallerinin diğer kentlere de yayılması gerektiğinin altını çizen Bağış, “Yurtdışından daha çok misafirin çekilebilmesi adına önemli adımlar atılıyor. Ekonomimizi canlandırmamıza da vesile oluyor. Bu organizasyonların fikir sahiplerini kutluyorum. Hem ekonomi hem perakende sektörü canlanıyor” dedi.