Büyük felaketin yıldönümünde anlamlı etkinlikler
Yirminci yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olan Marmara Depremi’nin 21. yılında Türk Kızılay bir dizi farkındalık çalışması ve etkinlik yapacak. 16 Ağustos’ta Düzce, Hendek ve İzmit’te bir araya gelecek Kızılaycılar, depremden en çok etkilenen güzergâhlar üzerinden geçerek Sakarya’ya kadar pedal çevirecekler. Pandemi nedeniyle sembolik sayıdaki Kızılay gönüllüsü bisikletçi, yol boyunca da deprem çantasının bir parçası olan düdüklerle deprem gerçeğine dikkat çekecekler.
17 Ağustos’ta ise Kızılay İstanbul Büyükşehir Şube Başkanı Kadem Ekşi’nin moderatörlüğünde Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ve Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, binlerce Kızılaycıya çevrimiçi olarak afetlerden korunma ve güvenli yaşam eğitim verecekler.
Kızılay’ın çok sayıda gönüllüsü ve aktif personeliyle büyük depremin 21. yılında yaşanan acıların unutulmaması ve yaşananlardan dersler çıkarılarak benzer acıların bir daha yaşanmaması için bölgede sahada olacak. Hem anma etkinliklerinde hem de eğitim çalışmalarında Kızılaycılar faaliyet yürütecek.
Bu gerçekle yaşamaya mecburuz
Kendisi de Marmara Depreminde bir doktor olarak arama kurtarma ve sağlık desteği çalışmalarında yer alan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, depremin ülkemizin gerçeklerinden biri olduğunu hatırlattı. 17 Ağustos Depreminin yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayınlayan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık şunları şöyledi:
“Afetler maalesef ülkemizin bir gerçeği. Ülkemizde 30’dan fazla afet çeşidini görmek, yaşamak mümkün. Afetlere karşı en etkin mücadele ise afet öncesi yürütülen eğitim ve farkındalık çalışmalarıdır. Marmara depreminin yaşandığı 1999’dan bu yana Türk Kızılay ve diğer ilgili kurumlarımız afetlere hazırlık konusunda çok yol kat etti. Artık daha hızlı hareket ediyor, yaraları daha hızlı sarabiliyor, hayatı daha hızlı normale döndürebiliyoruz ülke olarak. Ancak özellikle afet öncesi yapılması gerekenler ve afetlere dayanıklı yapılaşma konusunda hala istenilir seviyede değiliz. Toplum tabanlı afet yönetimi çok büyük bir önem taşıyor. Bu gerçekten hareketle Kızılay, 2030 stratejisinin büyük bölümünü afetle mücadeleye toplum katılımını sağlamak ve toplumsal dayanıklılığı artırmak başlıklarına ayırdı. Her türlü afetin üstesinden ancak ne yapacağını bilen bireylerden oluşan bir toplumsal yapı ile gelinebilir.
“Kızılay her zaman olması gereken yerdeydi”
1999 Marmara depremi öncesinde ülkemizde 1923'te Samsun'da, 1924’te Erzurum’da, 1930’da Hakkari’de, 1939’da Erzincan’da, 1941'de Van'da, 1942’de Niksar’da, 1944’te Bolu’da, 1966'da Muş'ta, 1971’de Bingöl’de, 1975'te Diyarbakır'da 1995’te Dinar’da, 1998’de Adana’da büyük depremler yaşandı. Kızılay her zaman olduğu gibi bu felaketlerde de milletinin yanındaydı. 1999 Marmara Depreminde de Kızılay 7 ayrı bölgede çadırıyla, gıdasıyla, battaniyesiyle, sıcak yemeğiyle yüzbinlere yardım ulaştırırken, hemen ardından yaşanan Düzce Depremi’nde de vazifesinin başındaydı. Tüm bu felaketlerden özellikle de Büyük Marmara depreminden alınan derslerle artık daha güçlü bir Kızılay var. Tüm organizasyon yapısını yenileyen, ekip ve ekipmanları eğiten-yenileyen Kızılay, 2003’te Bingöl’de, 2004’te Aşkale’de, 2005’te Karlıova ile Hakkari’de, 2010’da Karakoçan’da, 2011’de Simav ve Erciş’te, 2017’de Ayvacık ve Samsat’ta, içinde bulunduğumuz yılda da Elazığ ile Malatya, Başkale ve Karlıova’daki depremlerde milletinin yarasını daha hızlı sarmanın gururunu yaşadı. Kızılay, 152 yıldır olduğu gibi bundan sonra da her sevincinde de kederinde de milletinin yanında olmaya devam edecek.
Marmara depreminde yitirdiğimiz canlar başta olmak üzere tüm felaketlerde Hakkın Rahmetine kavuşan vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, aradan 21 yıl geçmiş olmasını rağmen onların acısını kalbinde yaşayan tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Hibya Haber Ajansı