Bilirkişi raporundaki, “Kan alkol düzeyi ölçümü ile solunum havasında alkol düzeyi ölçümü arasında istatiksel fark yok” görüşüne vurgu yapılan kararda, “Alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucunu da cihaza ait seri numarasını gösteren çıktı ile verebilen teknik cihazlarla ölçüm yapılmasında hukuka aykırılık yok” denildi.
Alkollü yakalanan bir vatandaş 18 Mayıs 2007 tarihli Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. madde değişikliği ile alkol düzeyinin belirlenmesinde sadece alkolmetre cihazı ile yapılan ölçümle yetinildiği ve bu düzenlemelerin iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Danıştaydavayı oybirliği ile reddetti. Kararda, özetle şöyle denildi:
“Alkollü içki almış sürücülerin alkol miktarlarının tespitinin teknik cihazlarla ya da kandan yapılması usüllerinden hangisinin daha doğru ve gerçekçi sonuçlar vereceği hangisinden uygulamada daha çabuk sonuç alınacağı hususunun tespiti için dairemizin aynı konuda açılmış dosyasında Gazi Üniversitesi’ne bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin davaya konu 97/c 1-4 alt bendindeki ibarede hukuka aykırılık yoktur. Alkollü sürücülerin alkol tespitine itirazları halinde sevkedildikleri sağlık kuruluşlarında yapılacak ölçümlerin alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucunu da cihaza ait seri numarasını gösteren çıktı verebilen kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlarla yapılması hukuka aykırı değildir.”
Danıştay kararı ışığında, alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler; alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılarak trafik zabıtası tarafından kontrol edilecek.