Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı Anadolu Tarım İşletmesi’nin Müdürü Zafer Öz, 13’üncü yüzyılda Oğuz Türkleri tarafından Ankara yöresine getirildiği bilinen keçi türünün en önemli özelliğinin tiftiği olduğunu söyledi.
Öz, işletmede sürdürülen tiftik keçisi yetiştiriciliğine 1953 yılında başlandığını belirterek, “1976 yılında kan değişimi amaçlı Afrika ve diğer yerlerden damızlıklar getirilerek, kan değişimi yapılmış ve 1992 yılında saflaştırma programı uygulanarak hayvanların genetik kapasiteleri artırılmıştır. Tiftik keçisi üretimi sınırlı olduğundan başlarda çok kıymetli olan tiftik üretimini artırmak, vatandaşa daha kalitesi damızlıklar yetiştirmek amacıyla üretime başlanmıştır” dedi.
GEN KAYNAĞI OLUYOR
“TİGEM, milli bir ırkımız olan Ankara keçisini gen kaynağı olarak korumak amaçlı yetiştirmeye devam etmektedir” diyen Öz, şunları kaydetti:
“İşletmemizde, son yıllarda ana sayısı 400 baş, toplamda hayvan sayısı bin ile bin 200 baş arasındadır. Üretim entansif ve yarı entansif şeklinde yapılmaktadır. Keçilerin beslenmesi, tabii meralarda ve buğday hasadı sonrası anızlarda yapılmaktadır. Bahar ve yaz aylarında işletme mera ve anızlarında otlatma yapılmakta, kış aylarında ağıllarda kesif yem ve kaba yem verilmektedir. Mera ve anızlardan faydalanma oranı yüksek olup, tiftik keçileri zor şartlarda bile karnını doyurmaktadır.”
YÜKSEK FİYATA SATILIYOR
Öz, yıllık iş programlarına erkek ve dişi olmak üzere toplam 300 baş damızlık satışı için hayvan konulduğunu, kendilerine talepte bulunanlara Ankara keçilerinin yaşlarına göre 400 ile 500 lira arasında satıldığını aktardı. Tiftik keçilerinin yününün ise kırkıldıktan sonra ihalede en yüksek fiyatı veren alıcıya satıldığını vurgulayan Öz, “Ankara keçisi yetiştiriciliği, tiftik üretmek amaçlı yapılmaktadır. Genetik olarak bu hayvanların et ve süt verimleri, diğer keçi ırkları ve koyunlara göre düşük olmaktadır” diye konuştu.