ÇİĞDEM'İN YAŞADIĞI VAHŞETİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
- İKİ AŞAMALI PROJE: Gelincik projesi iki temel bölümden oluşuyor. Birinci bölüm şiddet gören kadın ve çocuğa olay anında verilen hukuki yardım. İkinci kısım toplumun şiddete karşı eğitilmesini içeriyor. Bu eğitim lise düzeyinden başlayıp hukuk fakültelerinde, emniyette, hakim ve savcıların mesleki eğitimine kadar uzanacak. Muhtarlıklara kadar inip kadınlara haklarını öğreteceğiz. Proje mağdurları korumayı, psikolojik ve fiziksel tedavisini yaptırmayı, gerekirse iş bulmayı da içeriyor. Şiddet konusunda uzman 100 kişilik bir avukat listemiz var. Onlara can teslim ettiğimiz için yoğun bir eğitimden geçiyorlar.' Giderek erkek egemen bir dilin toplumun yönünü belirlediğini belirten Prof. Dr. Feyzioğlu, 'Kadının eve hapsedildiği bir toplum yapısı kuruluyor' diye konuştu.
10 günde bin telefon geldi
FEYZİOĞLU, kadınların projeye büyük ilgi gösterdiğini belirterek şunları söyledi: 10 günde belki bine yakın telefon geldi. Ankara'da 20'ye yakın olaya müdahale ettik. Evden alıp sığınma evlerine yerleştirdik, suç duyurularında bulunduk. Şikayet Ankara dışından gelirse, oranın emniyetini arıyoruz. Gelincik Projesi'nin telefon hattı 444 43 06. Arayanlara kendilerinin gelip gelemeyeceğini soruyoruz. 'Beni alın' derse gidilip alınıyor. Rehber avukatlarımız, kadın ve çocukları rencide olmayacakları şekilde, gizlilik içinde dinliyorlar.
Bu iş zıvanadan çıktı artık!
ÇOCUK Gelin Çiğdem Tekin'in ölümü, kadın örgütlerini de harekete geçirdi. Dernekler, Çiğdem'in eşi ve kayınpederinin yarın başlayacak yargı sürecinde davaya müdahil olma kararı aldı. Görüşler şöyle:
- Canan Güllü (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı):Eskiden Türkiye'nin belli bölgelerinden bu tür haberler alıyorduk. Artık ülke genelinden cinayetler duyuyoruz. 8 ayda 265 kadın cinayeti işlendi. Toplumda duyarsızlık, korku ve içselleştirme hakim oldu. Çiğdem'in davasında da müdahil olarak yer alacağız.
- Nilgün Nazilli (Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şube Başkanı):Erkek egemen toplum anlayışının bedeli cinayetlerle ödeniyor. 'Yeter artık' demenin ötesine geçilmeli. İş zıvanadan çıktı. Öldürülen kadınların tamamına yakını, gücünü gösteren, ayrılmak isteyen kadınlar. Sığınma evlerinin adını misafirhane olarak değiştirmekle bu sorun çözülmüyor
- Nesrin Semiz (Başkent Kadın Platformu Başkanı): Kadına yönelik şiddet konusunda söylenmedik söz kalmadı. Kökten ve kültürel olarak düzenleme yapılmalı. Şiddete maruz kalanın korunmasının yanı sıra şiddet uygulayanın da gözetim altında tutulması gerekiyor. Meclis'te bile insanlar birbirine şiddet uygularken biz neyi tartışıyoruz.