Beyninde oluşan tümör nedeniyle genç yaşında beş defa ameliyat olmak zorunda kalan avukat Gizem Tanay, sonuncu ameliyatında iki gözünü de kaybetti. 24 yaşında hayatı kararan Tanay’ın, iş için başvurduğu her adreste engelleri yüzündan kapılar yüzüne kapandı. Umudunu yitirmek üzereyken Yenimahalle Belediyesi’ne başvuran genç avukat, aynı gün işe başladı. Dokuz aydır mesleğini yapmanın mutluluğunu yaşayan Tanay, herkesin potansiyel bir engelli olduğunu söylüyor.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin başarılı öğrencilerinden olan Tanay, henüz okurken birçok iş teklifi aldığını fakat gözlerini kaybettikten sonra bütün kapıların yüzüne kapandığını üzülerek belirtti. Toplumda engellilerin dışlandığının altını çizen Tanay filmleri aratmayacak hayat hikayesini şu sözlerle anlattı:
Engeller engel olmamalı
“Engelsizken, hayata sıkı sıkıya tutunurken, hiç ummadığım bir anda büyük bir engele takıldım. Doğuştan görme engelli olsaydım, engelimle yaşamaya alışır, görmemenin eksikliğini yaşamazdım. Ben her şeyi gördüm, renkleri biliyorum, aşık oldum. Bunları yaşarken, beynimde oluşan bir tümörden kurtulmak isterken gözlerimi kaybettim. Engelsizken engelli olacağımı bilseydim, beyin ameliyatını asla olmazdım. Hayatımı, yaşama sevincimi kaybettim. Okulumun bitmesine bir yıl vardı. Ailem ve seçtiğim avukatlık mesleği beni hayata bağladı. Okulumu büyük çabalar sonucunda bitirdim. İş teklifleri alırken, bir anda bütün telefonlar sustu. İş için başvurduğum her yerden, ‘Başarılı bir okul hayatın var. Ama biz engelli bir avukat istemiyoruz’ yanıtını aldım. Engellilerin dışlandığının o zaman farkına vardım. Yaşananlara inat hayata daha da bağlandım. Yaşamaya, engellerin engel olmayacağına inandım.
İnancımı yitirmek üzereydim
Üç yıl boyunca iş aramaya devam ettim. Başvurularım kabul edilmedikçe, yaşama inancımı yitirmeye başladım. Bana acıyan insanların, beni teselli etmelerinden yorulmuştum. Son umudum Yenimahalle Belediyesi’nin Hukuk Bürosu oldu. Görüşmeye gelirken nasılsa olmaz düşüncesiyle yanımda özgeçmiş bile getirmemiştim. İş başvurusunda bulunmaya geldiğim gün Fethi Yaşar ile görüştüm ve bir gün sonra da işe başladım. Gözlerim gördüğü zamanlar çalışmıştım. Bu nedenle kendime güvenim vardı. Artık karşımda bana kapılarını kapatan değil, bana güvenen, yaptığım her işin altına imzasını atan güçlü bir isim var. Yaşama sevincimi yitirmek üzereyken karşıma çıkarak, bana hayatımı yeniden kazandıran herkese çok teşekkür ediyorum.”
Eğitilmesi gereken bizleriz
Tanay’a iş imkanı sağlayarak ona Yenimahalle Belediyesi’nin kapılarını açan Fethi Yaşar, özürlülerin toplumdan dışlanmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“En az bizler kadar engelllilerinde bu toplumda yaşama hakkı var. Onları dışlayarak, zor olan hayatlarını daha da zorlaştırarak yaşayamayız. Onları çoğu zaman görmezden geliyoruz. Onların, eğitilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aslında eğitilmesi gereken bizleriz. Zaten onlar bu engelleriyle yaşıyor. Bizler onlara nasıl davranmamız gerektiğini bilmiyoruz. Engelli vatandaşlarımızı topluma kazandırmalıyız. Onlara iş imkanları sağlayarak, hayatlarını sürdürebilecekleri bir yaşam kazandırmalıyız. Genç ve başarılı avukatımız Gizem, belediyeye başvurduğunda isteğini hemen kabul ettim. Eğer onun yaşamı için küçük de olsa bir şey yapabildiysek ne mutlu bize.”