BİLKENT Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar’ın adı, öğrenim hayatı boyunca birinciliklerle anılırken, yaptığı icat ve keşifler de bilim dünyasında saygın bir yer edinmesini sağladı.
1 Mart 2010 tarihinde Ali Doğramacı’nın Bilkent Üniversitesi’ndeki görevini bırakması ile üniversite tarafından yeni rektör adayı olarak gösterilen ve YÖK tarafından bu teklifin 4 Martta kabul edilmesiyle rektörlük görevine başlayan Prof. Dr. Atalar, meslek yaşamıyla ilgili soruları yanıtladı.
Bugünkü başarılarında ortaokul ve lise yıllarındaki fen bilgisi öğretmenlerinin yönlendirmesinin büyük katkılarının olduğunu anlatan Atalar, kimyada bilinen tüm elementlerin özelliklerini tek tek ansiklopediden bularak hazırladığı proje ödevindeki pek çok formülün hala zihninde olduğunu aktardı.
Kurallara hep uydum
Hayatı boyunca hep çok çalıştığına ve büyük küçük demeden kurallara hep uyduğuna dikkati çeken Atalar, bu özelliğini ise “Hep düzgün bir öğrenci oldum. Ortaokul sonuna kadar annem ‘Saat 9’da yatın’ dediğinde, kardeşlerimle o saatte yatardık. Hiçbir zaman 9’u çeyrek geçe yatmadım. Ondan sonra da yatılı liseye geldiğimde, kural gereği 10’a 10 kala yatmamız gerekti ve hep o saatte yatardım” sözleriyle anlattı.
Bilim adamı olacağım belliydi
TÜBİTAK’ın bilim adamı yetiştirmek üzere verdiği burslardan lise yıllarından itibaren yararlandığını, o yıllarda bilim adamı olmaya karar verdiğini aktaran Atalar, o yılları şu sözleriyle anlattı:
“1960’lı yıllarda Ankara Fen Lisesi’ne girdim. Lise, Türkiye ile Colarado Üniversitesi’nin ortak bir projesiyle kurulmuştu. Bu nedenle Türkiye’de o yıllarda hiç bir okulda olmayan mükemmel bir fen laboratuvarına sahipti. Bizler de 1968’de DNA keşfedileli henüz bir kaç yıl olmuşken, DNA’nın ve RNA’nın yapısıyla ilgili dersler alıyorduk. Ayrıca daha lisedeyken üniversite düzeyinde elektrik ve elektronik dersleri de almaya başlamıştık. Bu dersler beni bilime daha da yaklaştırdı. Üniversiteye başladığımda, bilim adamı olmaya karar vermiştim. Zaten mühendislikle ilgili pek çok konuda da bilgi sahibiydim.”
ODTÜ sınavında birinci oldu
Atalar, Ankara Fen Lisesi’ni 1970’te mezuniyet birincisi olarak tamamladığını ve ÖSS’yi Türkiye beşincisi olarak kazandığını anlatarak, aynı yıl yapılan ODTÜ Giriş Sınavı’nda da birinci olduğunu kaydetti.
ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü tercih ederek, üniversite öğrenimine başladığını aktaran Atalar, “Pek çok alan dersine lise yıllarından hakimdim. Bunun avantajıyla, diğer bölümlerden dersler aldım” dedi.
ODTÜ Mühendislik Fakültesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mustafa Parlar’tan dersler aldığı yıllarda, hocasının onu sınavlara almadığını anlatan Atalar, bunun nedenini de “Ortalamayı yükseltmem ve arkadaşlarımın nefretini üzerime çekme ihtimaline karşı sınavlara beni almazdı” sözleriyle açıkladı.
1974’te ODTÜ Mühendislik Fakültesi’ni birincilikte bitirdikten sonra eğitimine ABD Stanford Üniversitesi’nde devam eden ve 1980’de Türkiye’ni ilk kez kişisel bilgisayarı yapan Atalar, şöyle devam etti:
“1976 yılında ABD’de Intel’den aldığım 1 kilobaytlık hafıza ile mikroişlemcileri kullanarak kişisel bilgisayarımı kendim yapmıştım. Daha sonra Turkiye’ye geldiğimde 56KB hafızalı CP/M işletim sistemi ile çalışan bilgisayarımı yaptım. ASELSAN’ın ilk mikrobilgisayar projesini de bu bilgisayarda yaptık. ODTÜ’deki ilk mikroişlemci dersini de 1980’de vermeye başladım.”
Hocabey sınavdan geçirdi
Türkiye’ye döndükten sonra Bilkent Üniversitesi’nin kuruluş hazırlıklarının başladığını ve Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın onu üniversiteye davet ettiğini belirten Atalar, Doğramacı’yla yaşadığı anısını da şöyle aktardı:
“Hocabey, elektrik ve elektronik bölümünün kurucu başkanı olmamı istedi. Elinde CV’mi tutuyordu. Bana elektronik ile ilgili bir şey sormadı ama Almancamla ilgili sıkı bir sınavdan geçirdi. Ardından da fakülteyi kurmak için çalışmalara başladık. Hoca Bey, kuracağı üniversite ile ilgili yapacaklarını anlattığında, Türkiye’nin o günkü şartlarında pek yapılabilir gibi gözükmedi bana. Aslında Hoca Bey bugünkü Bilkent’i anlatıyordu. Ben de onun anlattıklarının doğruluğuna inandığım için, ‘benim de bir katkım olur’ diye onun projesine katıldım. Bugün bakıyorum ki Hoca o gün söylediklerini fazlasıyla yaptı.”
TÜBİTAK bilim ödülü sahibi
TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi Atalar, TÜBA üyesi seçildi. TÜBİTAK Bilim Kurulu’nda 2004’den itibaren Bilim Kurulu üyeliği, TÜBİTAK Uzay ve TÜBİTAK ULAKBİM’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Atalar, 2007’de de dünyanın en büyük uluslararası meslek kuruluşu olah IEEE tarafından fellow ünvanı ile ödüllendirildi. Uluslararası alanda 75 makalesi ve 2 bine yakın atıfı bulunan Atalar, başarılarını “Meraklı olmak ve yaptığı işi sevmek, başarıyı beraberinde getirir diye düşünüyorum. Zeka ise karışık bir konu” sözleriyle değerlendirdi. Evli ve üç çocuğu bulunan Atalar’ın büyük oğlu Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nde,diğeri lisede okuyor. Ailenin en küçük çocuğu ise ilkokul 4. sınıf öğrencisi.