Böbrek yetmezliği nedeniyle 10 aydır tedavi gören 35 yaşındaki imam Eyüp Varol’a, babası Vasfi Varol böbreğini vermek istedi.
Aynı hastanede diyalize giren 30 yaşındaki Gülşen Köymen ise polis olan eşi Selim Köymen’in böbreğiyle yeniden hayata tutunmak için gün saymaya başladı. Ancak, Gülşen Köymen ile polis eşi arasındaki kan uyuşmazlığı nedeniyle nakil işleminin yapılamayacağı ortaya çıktı.
UMUTLARI BİTMİŞTİ
Tek isteği yeniden sağlığına kavuşmak olan Gülşen Köymen’in tüm umutlarının bittiği anda imdadına kendisi gibi böbrek hastası olan imam Eyüp Varol yetişti. Gülşen Köymen’i hastanede tanıyan imam Varol, “Çarpaz nakil yapalım” önerisinde bulundu. Yapılan tetkiklerin ardından oğluna böbreğini vermeye hazırlanan baba Varol hastanede tanıştığı Gülşen’e, polis memuru Selim Köylen ise imam Eyüp Varol’a böbreğini verdi. İki ailenin hastanede başlayan dostlukları, karşılıklı hayat kurtardı.
KAN UYUŞMAZLIĞI
Böbrek nakli olan ve yeniden yaşama tutunan imam Eyüp Varol, 10 aydır rahatsız olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Diyalize girmeye başlamıştım ve artık nakil gerekiyordu. Babam bana böbreğini verebileceğini söylediğinde çok sevindim. Düzce’de hastanede Gülşen Köymen ve Selim Köymen ile karşılaştık. Gülşen Hanım’a eşi böbreğini verecekmiş ama kan uyuşmazlığı varmış. Ben de onlara çapraz nakil önerdim. Şimdi ikimizin de hayatı kurtuldu.
HERKES BAĞIŞLASIN
Diyanet onay vermesine rağmen insanlar ne yazık ki organ bağışlamıyor. Bu nedenle çok sayıda kişi yaşamını yitiriyor. Oysa Peygamber Efendimizin bir hadisi var. ‘Bir kişiyi öldürmek cihanı öldürmek, bir insanı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak demektir’ diye. Bence herkes organlarını bağışlamalı.”
YENİ YIL HEDİYESİ
Gülşen Köymen de diyalizden kurtulduğu için çok şanslı olduğunu ifade ederek, “5 yıldan bu yana hastaydım. 2.5 aydır diyalize giriyordum. Eyüp Bey ile karşılaşmamız tam bir tesadüf. Bu tesadüf hayatımı kurtardı. Bana ve aileme yeni yıl hediyesi gibi oldu” dedi.
TÜRKİYE’DE DAHA YAYGIN
Çapraz nakli gerçekleştiren Dr. Eyüp Kahveci, çapraz naklin Avrupa’ya oranla Türkiye’de daha yaygın olarak kullanıldığını belirterek, “Çünkü organ bağışı fazla olmadığında kadavradan organ temin edilemiyor. Bu nedenle nakillerin çoğu canlıdan canlıya yapılıyor. sağlık bakanlığı’nın onayı ile ülkemizde çapraz nakil de gerçekleştiriliyor” dedi. Kahveci şöyle devam etti:
BEKLEYEN HASTA ÇOK
“Hastaların bir bölümünü ne yazık ki organ bulunamadığı için kaybediyoruz. Bu nedenle çapraz nakillere ihtiyaç olabiliyor. Organ bekleme listesinde çok bekleyen hasta var. Hatta Avrupa’nın 5-6 ülkesinin toplamı kadar. Listeye her gün 20-25 hasta ekleniyor ve ne yazık ki her gün 10-15 hasta hayatını kaybediyor. Bunun nedeni organ kıtlığı. Çünkü bağış yok. Canlıyken insanlar organlarını bağışlıyor ancak öldükten sonra da bağışlanmıyor.”