Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Bugün burada 900'e yakın kadın muhtarlarımızla birlikteyiz. Her muhtarlar buluşmamız, ülkemizin en büyük, en kapsamlı demokrasi şölenlerinden biri olarak gerçekleşmiştir. İlave bir önemi daha var. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm hanımefendilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum.
Kadınlara hak ettiği değeri vermek hem inancımızın hem kültürümüzün hem medeniyetimizin hem de anayasa ve yasalarımızın bize emridir. Hakikat bu iken maalesef yakın tarihimizde buna ters düşen nice uygulamaya hep birlikte şahit olduk.
Kadının sırf cinsiyeti sebebiyle ayrımcılığa uğramasını, şiddete maruz bırakılmasını asla kabul edemeyiz. Kadın hakları konusunda devlet olarak kadınlardan yana tarafız.
Bizim için kadın, merhum Neşet Ertaş’ın Anadolu irfanıyla “Kadın insan, erkek insanoğlu” diye ifade ettiği şekilde insanın yarısıdır.
Bizim siyaset hayatımızdaki en önemli mücadele alanlarımızdan biri de kadınlarımızı haklarına kavuşturmak olmuştur.Kadın Hakları konusunda biz kadınlardan yana tarafız.
Bu millet bize emanettir ve milletimizin bu emanetini bizim ortada bırakmamız mümkün değildir.Dört bir yanımız krizlerle kaynarken hamdolsun biz ülkemizi can ve mal güvenliğinden altyapı eksikliklerinin tamamlanmasına, siyasi ve askeri etkinliğinden küresel itibarına kadar her bakımdan bu genel fotoğraftan ayrıştırmayı, güçlü tutmayı başardık.
Savunma Sanayimizi geliştirerek, TSK’yı çağın ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırarak, sınır ötesi misyonlarla ordumuzun tecrübesini artırarak siyasi ve diplomatik açılımlarımızı destekleyecek bir ordu yapısı oluşturduk.
Aile içi şiddetli resen takip edilen suçlar arasına aldık. Dün MYK toplantım vardı. Tokat'taki Özlem kardeşimizin 23 yerden ahlaksız, adi eşi tarafından bıçaklandığını öğrendim. Ne yaptılar diye Adalet Bakanlığının da bir sunumu vardı, sordum. 3 aydan sonra serbest bırakmışlar adamı, hemen aradım, hamdolsun tekrar bu adi herifi içeri almışlar. Dedim bu süreç takip edilecek, ben de bu sürecin peşindeyim. Neden? Çünkü bu millet bize emanettir. Ey hakim sen nasıl oluyor da böyle birisini serbest bırakıyorsun.
Ondan sonra yargıya hakaret. Ben bu ülkede Cumhurbaşkanıysam sen de böyle bir adamı serbest bırakıyorsan, bununla ilgili söylenmesi gereken neyse bunu ben sana söylerim. Sonuna kadar da takip edeceğiz, daha bitmedi işimiz. Bunu yakın takibe alacaksın dedim bakanıma.
Bizim siyaset hayatımızdaki en önemli mücadele alanlarımızdan biri de kadınlarımızı haklarına kavuşturmak olmuştur.
Yıllarca haksız yere eğitim hakkını kullanmaktan yoksun bırakılan kadınlarımıza eğitim hakkını biz verdik.
Failin sadece indirim almaya yönelik durum ve davranışları dikkate alınmayacaktır.
Kadın yönelik şiddetle mücadele konusunda TBMM’de bir araştırma komisyonu kurduk, bu komisyonun raporu Meclis’te de görüşülerek kabul edildi. Şimdi de yeni adımlar atıyoruz TCK’da düzenlenen takdiri indirim nedenlerini ve uygulama alanını daraltıyoruz.
Kravat takması, boyun bükmesi takdiri indirim olarak dikkate alınmayacaktır.
Israrlı takip fiilleri, müstakil suç olarak düzenlenecek, ısrarlı şekilde fiziken takip etmek haberleşme ve iletişim araçlarını veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak fiilleri de artık suç sayılacaktır. Bu tür suçların ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı işlenmesi mağdurun iş yerini konutunu değiştirmesine neden olması hakkında uzaklaştırma kararı verilen fail tarafından işlenmesi durumunda suçun cezası yükselmektedir.
Vekili bulunmayan şiddet mağduru kadınlara talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirilmesinde bulunulacaktır.
Ekonomik yıkım senartoları bizim üzerimizde de farklı yöntemlerle defalarca denenmiştir. Stokçuların depolarını takip edip bize ihbar edeceksiniz. Stokçuların gereğini biz yapacağız.
Bizim ayçiçeği, zeytinyağı, böyle bir sorunumuz yok. Muhalefet, ülkemizi darda, zorda göstermek adına böyle bir kampanyayı yürütüyor.
Muhtarlarımdan şunu istiyorum. Mahallenizde marketlerde gerçekten ayçiçek yağı var mı yok mu? Gerekirse sizler İçişleri Bakanlığımız adına bunların depolarını bile takip edip bize ihbar edeceksiniz, bunların gereğini yapacağız. Buralarda birinci derece sorumlu validir, sizler valinin oralardaki eli, ayağısınız. Ayçiçek yağını, zeytinyağını depoluyorlar. Rakamları yükseltiyorlar. Ayçiçke yağı yok diye kampanya yürütüyorlar.
Bu devleti provoke etmeye çalışanlara gereken dersi vermek bizim boynumuzun borcudur.
Ülkemizde şu anda hastanesi olmayan ilimiz, ilçemiz var mı? Bunları bizzat takip eden birisiyim. Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlarmış. Samimi konuşuyorum. Dost acı ama gerçeği söyler. Bu hastaneleri inşa eden biziz, doktorları okutan, bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sağlıktır.
Şimdi az para veriyormuş. Sordum, en az alan 8-9 bin en yüksek 25 bin civarında. Buna rağmen özel sektör çok daha büyük verdiği için kaçıyorlarmış. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam eder buralarda yola devam ederiz. Gerekirse yurt dışından dönmek isteyenleri süratle dahil eder ülkemizi istihdam ederiz.
20'yi aşkın devlet başkanıyla Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla ilgili görüşmeler yaptım, yapıyorum."
Hibya Haber Ajansı