Başbakan Erdoğan, AKP Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Siyaset Akademisi'nde, Genel Siyaset dersi kapsamında "Deneyim Paylaşımı" konusunda konferans verdi.
´ZAMANI GELDİĞİNDE MİLLET BU EMANETİ GERİ ALIR´
Başbakan Erdoğan, ´Siyasette bu makamların gelip geçici olduğunu, fani olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Siyasette makamları millet verir. En önemlisi de emanet olarak verir. 'Ben aldım' demeyeceksin. 'Millet verdi' diyeceksin. Bu milletindir. Yeri zamanı geldiğinde de millet bu emaneti geri alır. Hak onundur. Senin, benim değildir. Milletin size yükleyeceği emanetin hassasiyetinin ve kutsallığının her an idrakinde olun. Bu emanet sizlerin, bizlerin namusu, şerefimiz kadar kutsaldır.´ dedi.
´EY BAYKAL, SANA 5 TANE KEÇİ TESLİM EDİLSE İDARE EDEMEZSİN´
Başbakan Erdoğan, ´Tek bir kuruşun bile israf edilmesi, amacı dışında kullanılmasına asla rıza ve müsamaha göstermeyeceğiz. Örneğin çıkmış Baykal Efendi bugünlerde bir şeyler söylüyor. (Kendi altına 60 milyon dolara uçak alıyor) diyor. Ey Baykal, sana 5 tane keçi teslim edilse idare edemezsin. O kadar. Edemezsin. Mesele o uçağı almak değil. O uçağı aldıktan sonra nerede kullanacaksın? Bugün sen bilir misin bizim şu ülkemizin adeta bir kasabası durumunda olan ülkeler, onların liderleri uçakla dolaşıyor. Rahmetli Özal, bu uçakları aldığı zaman rahmetli Özal'a bindiren Sayın Demirel, sonra gitti o uçağa bindi. Sen de aynısın. Sen Başbakan olamayacaksın ya bu ülkede, ama olsan herhalde bunları satıp yaya dolaşmayacaksın değil mi? Arabayla veya tarifeliyle gitmeyeceksin.
´HANGİ DEVİRDE YAŞADIĞININ FARKINDA DEĞİL´
Başbakan Erdoğan ´Baykal, hangi devirde yaşadığının farkında değil. Bunlar çağının çok gerisinde. Bunlar 'vakit nakittir' anlayışının çok gerisinde. Biz zamanla yarışıyoruz. Benim bakanlarım zamanla yarışıyor. Her gün uluslar arası toplantılara yetişiyorlar. Eğer siz bir bakanınızı tarifeli uçağa mahkum ederseniz. O bakanınızın gidip gelişi 3 gününüzü alır. Benim Dışişleri Bakanım bakıyorsunuz bir gün ABD'de, bir gün Brüksel'de, bir gün Strasburg'da, bir gün Körfez'de, bir gün Pakistan'da, bir gün Afganistan'da... Geliyor, şimdi Irak'ta. Neyle gidecekti kağnıyla mı? Bunların mantığı bu; 'Hala kağnıyla devam edeceğiz.' Sen devam et Baykal, bizim işimiz var. Biz yolumuza devam edeceğiz" dedi.
´TÜRKİYE´NİN YAKIN SİYASİ TARİHİNE İKİ LİDER VAR: MENDERES VE ÖZAL´
Siyasetçilerin halka inmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, Büyükşehirlerden başı uzatmadan siyaset yapılamayacağını vurguladı ve "üzerinde Anadolu'nun tozu, toprağı olacak siyasetçiler arıyoruz. Sivas'ın ötesine geçmeden siyaset üretmeye çalışanlar var. Küçük olsun, ama benim olsun anlayışıyla siyaset yapanlar orta ve uzun vadede kaybetmişlerdir. Bundan sonra da kaybetmeye mahkumdurlar. Türkiye partisi olmak noktasında geçmişten bu yana bunu yakalayan iki isim vardır Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde. İki lider var. Bir rahmetli Menderes bunu yakalamıştır, ikincisi rahmetli Özal bunu yakalamıştır" dedi.
´CUMHURBAŞKANLIĞINI ELİMİN TERSİYLE İTTİM´
Başbakan Erdoğan, "Bizim iktidarımız dönemlerinde Türkiye siyasi tarihinde görmediklerini görüyor ve görmeye devam ediyor. Bunu cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye yaşadı. Hatta Türkiye'nin geçmiş cumhurbaşkanlarından bir tanesi, (Hiçbir siyasetçi cumhurbaşkanlığı makamını elinin tersiyle itmez) dedi, ama AKP bunu ne yaptı, tam aksini ispat etti ve gösterdi. İtilirmiş, bunu gördü. Daha bir çok şeyleri de görecek. Çünkü eğer nefis vicdanın önüne geçerse orada beklenen siyaset olmaz. Orada sadece nefislerin tatmini olur. Bu tatmin sebebiyledir ki benim milletim çok büyük bedeller ödemiştir. Artık bu bedelleri milletimize ödetmek istemiyoruz. Bundan sonra ki süreçte de bir çok şey görülecektir, bundan kimsenin endişesi olmasın. Bu koltuğa oturdun değil mi, bu koltuktan kalkmak yok... Hayır arkadaş bu koltuktan kalkmasını da bileceksin. İlkeli siyaset budur, temiz siyaset budur. Eğer buradan kalkmasını da bilebiliyorsan o zaman burada başarı vardır.´dedi