Savaş, dizel motorlu araçlardan çıkan gazın benzinli araçlardan çıkan gaza oranla daha tehlikeli olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Savaş, dizel araçların egzozlarından çıkan dumanın içeriğinde “karbonmonoksit, bütadien 13, formaldehit, sülfat, nitrojen oksit ve aromatik hidrokarbonlar gibi uçucu gazlar bulunduğunu”, bu gazların “immün, romatizmal ve solunum yolu hastalıklarının oluşmasında ve mevcut hastalıkların tetiklenmesinde büyük rol oynadığını” dile getirdi.
Vücut sistemi bozuluyor
Havadaki kirleticilerin yüzde 95’inin gaz ile gözle görülemeyen zararlı partiküllerden oluştuğuna işaret eden Savaş, “Bu partiküllerden korunmamız imkansız. Çünkü bronşlarımızdaki küçük tüylerin görevi havadaki bu partikülleri tutarak zararlarını en aza indirmek. Akciğerlerin de kendine has bir temizleme sistemi mevcut, ancak havadaki zararlı gazlardan dolayı bu sistem bozuluyor. Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklar alt solunum yollarına ulaşarak zatürreye, hatta kansere kadar götüren bir süreç ortaya çıkarıyor. Eğer hamile bireyler egzoz gazına maruz kalırsa, anne karnındaki bebek annesinden daha çabuk hastalıklarla yüzleşiyor, kalıtımsal ve kronik zehirlenmeler meydana geliyor” diye konuştu.