Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
- Salgın tedbirleri sebebiyle bir süre ara vereceğimiz kongrelerimizin son 5'ini yapıyoruz.
- Salgının yeni dalgası tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına almıştır.
- Tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kuralları ile bu tedbirlere hassasiyetle riayet ederse inşallah birkaç hafta içinde salgın grafiğinin boynunu yeniden aşağı çevirmeyi başaracağız.
- Aksi takdirde sınırlamalara devam etmek hatta belki ilave tedbirler almak durumuyla karşı karşıya gelebiliriz.
Dünyadaki büyük demografik değişimlerin ve güç kaymalarının bu tür büyük salgınların ardından yaşandığını görüyoruz. Dolayısıyla bu süreçten en az kayıpla ve en önde çıkacak olursak ülkemizi ve milletimizi aydınlık bir geleceğin beklediğine inanıyoruz.
- 18 yılda ülkemize demokraside ve ekonomide kazandırdığımız avantajları yeni dönemde hedeflerimize ulaşmanın itici gücü olarak kullanacağız.
- Salgın döneminde sadece sağlık alanında yeni hastaneleriyle donanımlarıyla personeli ile kurduğumuz güçlü altyapının ne derece hayati öneme sahip olduğunu hep birlikte gördük.
Bir süredir ardı ardına yaşadığımız saldırılar ve karşılaştığımız tuzaklar tıpkı bir asır önce yapılmaya çalışıldığı gibi bizi Anadolu bozkırlarına hapsetme amacı taşıyordu. Milletimizle birlikte İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelemizi vererek bu kirli senaryo yırtıp çöpe attık.
- Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize daha sıkı sarıldık. Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza daha sıkı sarıldık. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze, uzunca bir süre bize unutturulmaya çalışılan haklarımıza daha sıkı sarıldık. Kendi vatandaşlarımızla birlikte kalbini ve gözünü bize yönetmiş tüm dostlarımızın dualarıyla engelleri aşa aşa bugünlere geldik.
- Cumhur ittifakı ile yönetim sistemimizde tarihi bir değişim gerçekleştirdik.
- AK Parti'nin bugüne kadar milletimizin gönlündeki yerini korumasının, girdiği her seçimden açık ara bir çıkmasının sırrı samimiyetindendir.
- Biz 83.000.000 vatandaşımızın her birinin özgürlüğünü genişletmek, güvenliğini temin etmek, refahını artırmak için attığımız her adımda samimiydik. Cumhur İttifakı’nın kurarken de samimiydik.
- Cumhur İttifakı’nın çatısı altında bütün bu adımları yürütüyorum. Ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda tüm bireysel ve siyasi farklılıkların üzerine çıkarılabileceğinin en güzel örneği olan Cumhur İttifakı’nın gidişinden de gayet memnunuz.
Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız burgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığı görülüyor. Velev ki geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri Cumhurbaşkanıyla, hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez.
- Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yok. Teröre bulaşmış, terörle kol kola yürüyenler hiçbir zaman bizim ne yanımızda ne dirsek teması altında olduğumuz kişiler olamaz. Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar bizim yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz.
- Türkiye'yi dışarıya şikayet ederek başka ülkelerin yönetimlerine bize nasıl ve nerelerden saldıracaklarının akıllarını vererek, dün söylediğini bugün yalayarak siyaset yaptığını sananların sonu hüsran olacaktır.
- Gezi eylemlerini organize edenlerin biz savunucusu olmadık olamayızda.
- Terör örgütleri ile el ele, kol kola omuz omuza Ankara'dan İstanbul'a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavalalarla onlarla hiçbir zaman biz bir arada olamayız ve biz Kobani'ye de unutmayız.
- Biz Diyarbakır'da bizim Kürt kardeşlerimizi öldürenlerle onların savunuculuğunu yapamayız.
- Bunca yıldır iktidar gücünü kullanan bir parti olarak elbette eksiklerimiz olmuştur. Hatta belki hatalarımız da olmuştur. Ama samimiyetimizi, hizmetlerimizi, vizyonunuzu kimse sorgulayamaz, aksini iddia edemez.
Biz binlerce yıldır Doğu ile bağımızı güçlü tutarak hep batıya yönelmiş bir milletiz.
- Osmanlı'nın Avrupa'da 600 yıllık geçmişi vardır. Bugün de kendimizi Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.
- NATO başta olmak üzere, Batı ittifaklarının en güçlü üyesi olduk.
- Bizim başka arayışlara mecbur bırakmadıkları sürece savunmadan ticarete kadar tercihimizi hep Batı'dan yana kullanıdık.
- Ama bu ülkemize ve milletimize yönelik açık saldırılara, farklı kılıflar altında dayatılan haksızlıklara, çifte standartlara boyun eğmek anlamına da gelmiyor.
- Her şeye rağmen hiçbir ülkeyle, hiçbir kurumla siyaset yoluyla, diyalog yoluyla, müzakere yoluyla çözülemeyecek sorunumuzun olmadığına inanıyoruz. Bunun için Avrupa Birliği'ne tam üyelikten, mülteciler meselesi ne kadar ülkemize verdiğimiz sözleri tutun. Birlikte daha yakın, daha verimli bir işbirliği tesis edelim çağrısında bulunuyoruz.
- Müttefikimiz Amerika ile olan ilişkilerimiz için de ifade ediyoruz. Türkiye'nin sınırlarının güvenliği ve savunma ihtiyaçları konusundaki hassasiyetine saygı gösteren Amerika ile bölgesel ve küresel düzeyde yapabilecek çok işimiz olduğunu düşünüyoruz.
- Türkiye'yi, kendilerinin dahi uymadığı kuralları bahane ederek köşeye sıkıştırmaya çalışanlardan artık bu yöntemlerden vazgeçmelerini istiyoruz.
Hiçbir ülkenin hakkıyla, hukukuyla hele hele siyasi ve toprak bütünlüğü ile asla sorunumuz yok. Tam tersine biz müdahil olduğumuz her yerde bu ilkeler çerçevesinde hareket ediyoruz.
Hibya Haber Ajansı