Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmasından öne çıkan açıklamaları şöyle:
''Taksim Camimizin İstanbulumuz, ülkemiz ve alem-i İslam için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Mimarisiyle tarihi Beyoğlu’na uyumu yanında, mühendislik yöntemiyle de ülkemizde ve dünyada sayılı projeler arasında yer alan camimiz, İstanbul’un sembolleri arasındaki seçkin yerini şimdiden almıştır.
Taksim Camii İstanbul'un en önemli kültür sanat merkezlerinden biri olacaktır.
İki buçuk dönümlük arsa üzerinde 33 metreyi bulan kubbe yüksekliğine, 65 metreye yakın minare uzunluğuna sahip, açık ve kapalı alanlarında 4 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği camimizin inşasında kullanılan her malzeme titizlikle seçilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet Han'ı da burada bir kez daha hürmetle yad ediyorum. Asırlardır davalarına hayat vermek için kendi canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizin her birine cenabı Allah'tan rahmet diliyorum.
Taksim Camii yaklaşık bir buçuk asırlık bir mücadelenin ardından gerçekleşmiştir.
Cami inşaatı fikri tarihimize '93 Harbi' diye geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus harbi yıllarına kadar uzanır. Ülkemizin Kurtuluş Savaşı yıllarında da bu fikir milletimizin istiklal ve istikbal azminin bir sembolü olarak yeniden gündeme gelmiştir.
Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle Taksim'de camiye yer arayışları yeniden hız kazanmıştır. Bunun için kurulan bir dernek vasıtasıyla gösterilen gayretlere rağmen somut adım atılamadan 27 Mayıs darbesi gerçekleşmiştir.
Merhum Demirel'in 1979 yılında bu konuda alınmasını sağladığı Bakanlar Kurulu kararı ise 12 Eylül darbecileri tarafından iptal edilmiştir.
1991 yılına gelindiğinde İbrahim Arslan'ın başkanlığında şahsımın da aralarında yer aldığı 86 kişi ile birlikte Taksim Camii Kültür ve Sanat Vakfı kurularak mücadelede de yeni bir safhaya geçilmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiğimde milletime verdiğimiz sözlerden biri de bu cami inşaatını gerçekleştirmekti.
2013 de Başbakan olarak tekrar harekete geçtiğimizde gezi olaylarını karşımızda bulduk.
Elmas ailesi bize gelerek caminin inşasına talip olduklarını tekrar söylediler. Biz de bunun üzerine gereken hazırlıkları süratle tamamlayarak 2017 Haziranı'nda cami inşaatına başlanabilmesini temin ettik.
Büyük Çamlıca Camii'nin tamamlanması ve Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasının ardından İstanbul'a kazandırdığımız bu üçüncü önemli manevi mirası asırlar boyunca şehrimizi bir kandil gibi ışıtacağına inanıyorum.
Bu arada hızla bir eserimiz daha yükseliyor o da evet Barbaros Bulvarı üzerinde Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ediyoruz. Onu da kısa zamanda bitireceğiz.
Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı’nın kesişim noktasında yer alan camimizin içinden cemaati, minarelerinden ezanı, kubbesinden Kur’an nidaları kıyamete kadar eksik olmayacaktır.
Türkiye’nin sadece kendi sınırlarından ibaret, sadece kendi vatandaşlarıyla kain bir ülke olmadığının en büyük ispatı, maruz kaldığı saldırılardır.''
Hibya Haber Ajansı