Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bizde makamlar mevkiler koltuklar davamıza hizmet için birer vasıtadan ibarettir. Şahsımız dahil kimsenin bu makam ve unvanları araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirmesine rıza gösteremeyiz. Bizler oturduğu koltuklardan sahip oldukları payelerden güç alan değil bu koltuklara güç veren olmalıyız.
Siyasette olduğu gibi sivil toplumda işin tabiatı gereği bir zorunluluktur. Kendisini yenilemeyen kadrolarını güncellemeyen bir süre sonra statükoya teslim olur. Burada esas mesele değişim sürecini bir bayrak değişimi olarak görmektir.
Daha önce aramızda olan şimdi aramızda bulunmayan arkadaşlarımızla bağlarımızı tekrar kurmalı ne kadar farklı olursa olsun meselesi millet ve memleket olan herkese kapınızı açık tutmalıyız.
AK Parti bünyesinde geçen seneden beri sürdürdüğümüz yeni üye seferberliği çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Bu çalışma ile bir taraftan mevcut üyelerimizle bağlarımızı tazelerken aynı zamanda 13 milyon yeni üye partimize kazandırdık.
Avrupa genelinde yeni bir kardeşlik rüzgarı estiren bileceğimizi düşünüyorum.
Gelişmiş ülkeler dahil dünyanın birçok ülkesinde hazırlıksız yakalanan salgın sürecini hamdolsun başarıyla yönetilmiştir.
Sınırlarımız içinde yaşayan vatandaşlarımızı değil yurtdışında bulunan insanlarımızı da sahipsiz çaresiz bırakmadık.
Salgın döneminde Türk olmanını gururnu Türk pasaportu taşımanın güvenini bir kez daha tüm vatandaşlarımızla bu gururu yaşadığımıza inanıyorum.
Son yıllarda ekonomik ve terör başta olmak üzere ülkemizi hedef alan saldırıların hiçbiri unutmayın tesadüfi değildir.
Türkiye'nin de Suriye'de en son dağlık Karabağ'da hazmedemeyenler asimetrik yöntemler ve asılsız iddia ve ithamlarla çelme takmaya çalışmaktadır
Avrupa da salgınla beraber iyice ayyuka çıkan Türk ve İslam düşmanlığını görüyoruz.
Neredeyse her gün Türkler Müslüman olduğu için saldırıya uğradıklarının haberini alıyoruz.
Ancak batı dünyası günden güne büyüyen bu olaylar karşısında önlem almama konusunda direniyorlar.
Avrupa'daki Müslümanları bölgelere bölerek, Müslümanlar çift yönlü bir cendereye alınıyor.
Bu kalıp altında sunulan bu projelerin amacı Avrupalı Müslümanların ana vatandaşına ve İslam ümmeti ile bağlarını koparmak farklı ambalajlar geçirilmiş olursa da bir asimilasyon projesidir.
İnce bir siyasetle hayata geçirilen projeye karşı hep birlikte mücadele etmemiz şart.
Türkiye'nin veya Müslümanların konumu ile ilgili herhangi bir meselede başta sizden olmak üzere tüm kurumlarımız aktif sorumluluk üstlenmelidir.
Nefret suçlarını daha yakından takip edeceğiz.
Avrupa'daki Türklerin müreffeh geleceği için gereken adımları sebatla yılmadan hep birlikte atmaya devam edeceğimize inanıyorum.
Hibya Haber Ajansı