BAŞBAKAN Erdoğan “Medeniyetler İttifakı projesinin harekete geçirilmesinde üstlendiği önemli rolü” sebebiyle Sevilla NODO Vakfı tarafından ödüle layık görüldü. Erdoğan, eşi Emine Hanım’la, dün akşam Sevilla belediye binasında düzenlenen törene katıldı. Başbakan ödülünü Sevilla Belediye Başkanı Alfredo Menteseirin’in elinden aldı. Erdoğan, tören sonrası saat 23.30’da aracına bineceği sırada korumaları aşan bir kişi ’Yaşasın Kürdistan’ diye bağırarak Başbakan’a ayakkabı fırlattı. Ayakkabı Erdoğan’a isabet etmezken, aşırı alkollü olduğu belirlenen kişi, korumalar tarafından etkisiz hale getirildi. Saldırganın 1989 doğumlu ve Suriye uyruklu olduğu öğrenildi. Geçtiğimiz aralıkta aşırı alkollü şekilde olay çıkartmasından dolayı İspanyol makamları tarafından saldırganın pasaportuna el konulduğu bildirildi.
16 Aralık 2008’de de Bağdat’a veda ziyareti yapan ABD Başkanı Bush’a Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi iki ayakkabısını da çıkarıp peş peşe fırlatmıştı.
‘YÜRÜTME YARGININ TALİMATLARINI YERİNE GETİRİYOR
Başbakan, İspanya’da aldığı ‘Balyoz operasyonu’ haberi üzerine “40’ı aşkın gözaltı söz konusu. Yürütme, burada sadece yargının talimatıyla, bu verilen talimatı yerine getirme hususunda görevini ifa ediyor” dedi
Başbakan Erdoğan, Madrid’de İspanya Başbakanı Zapatero ile düzenlediği basın toplantısında Balyoz operasyonu ve yargıyla yaşanan krizle ilgili soruları şöyle yanıtladı:
* 40’I AŞKIN GÖZALTI: Bugün sabah itibarıyla, güvenlik teşkilatlarımız tarafından başlatılmış olan bir gözaltına alma süreci söz konusu. Şu ana kadar 40’ı aşkın bir gözaltı söz konusu. Tabii olay yargıyla ilgili bir olay. Yargıya intikal etmiş bir olay. Yürütme, burada sadece yargının talimatıyla, bu verilen talimatı yerine getirme hususunda görevini ifa ediyor. Şu anda tabii akıbeti nedir, ne değildir onu bilemiyorum. Ancak güvenlik güçleri yargıya bu teslimi yaptıktan sonra yargı değerlendirmesini yapacaktır ve biz de ondan sonra öğrenebileceğiz. Ben İspanya’dan bu işi takip etmeniz sebebiyle de teşekkür ediyorum.
* YARGI REFORMU: Yargı reformuyla alakalı olarak, bu konuda tabii biz bir konsensüs oluşsun, iktidar, muhalefet parlamento içindeki tüm siyasi partiler, bu tür anayasa değişikliğini hangi maddelerde nasıl olacak bunu birlikte yapmanın arzusu içindeyiz. Tabii şu anda Anamuhalefet ve ikinci bir muhalefet partisinin bu konuya bir desteğinin olmadığını biliyoruz. Bizler, iktidar partisi olarak çalışmamızı şu anda sürdürüyoruz. Bu çalışmamızı bir noktaya kavuşturduktan sonra bu adımı, yine tüm muhalefet partilerine de bu sürece katkılarının olup olmayacağını kendileriyle müzakere etmek suretiyle adımımızı atacağız.
* REFERANDUM: Müzakerede bize katkı verirler veya vermezler, vermemeleri halinde de bizler parlamentoya bunu götürmenin şu anda gayreti içindeyiz, düşüncesi içindeyiz. Parlamentoya götürdükten sonra da eğer parlamentodan referandum için yeterli sayıyı almamız halinde bunu halka götüreceğiz. Ve inanıyorum ki halkımız şu anda yargı reformu konusunda zaten ülke genelinde siyasi partiler değil, bunun dışında tüm sivil toplum örgütleri de böyle beklentinin içerisinde, halkımız böyle bir beklentinin içerisinde. Referandumdan da bu konuda beklentilere cevap verecek bir neticenin çıkacağına inanıyorum.
* HSYK’NIN TAVRI: (HSYK’nın son adımlarıyla ilgili AP raportörünün tepkisiyle ilgili soru üzerine) Ben de özellikle AP’den böyle bir tespitin yapılmış olmasını, böyle bir açıklamanın yapılmasını manidar buluyorum. Zaten olması gereken budur. Yargı sadece bağımsız değil, tarafsızlığını da korumalıdır. Yani hem bağımsız olmalı, hem tarafsız olmalı. Bağımsızlığına, tarafsızlığına gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Hangi kurum olursa olsun. Hiçbir kurum tarafından o bağımsızlığa, o tarafsızlığa gölge düşürecek bir yaklaşım asla olmamalıdır. Yani onlar da bu noktada rahat hareket etmelidir diye düşünüyorum. Ama bağımsız oldukları kadar da tarafsız olmalıdırlar. Bunu da özellikle altını çizerek söylemek durumundayım.