20 yıl önce Samanpazarı’nda gramofondan dinlediği Aşık Veysel türküsünden etkilenerek, gramofon tutkunu olan bir kişi kolleksiyonunu işlettiği kafede sergiliyor.
Koyunpazarı’nda gramofon, pikap, eski radyolar ve antika eşyalarla dolu bir kafe işleten Ali Olcay,, “Gramofon işine o kadar merak saldım, aşık oldum ki, eşim bile beni kıskanmıştır bu işle daha çok ilgilendiğim için” dedi.
Çeşitli boyutlarda, sedef, kemik, ahşap borusuyla, üzerine takılan plaktan gelen sesi, sanki sanatçı yanında ve kulağına söylüyormuş gibi veren gramofonu, “en büyük sevdam” diye tanımlayan Olcay, tutkusunu şöyle dile getirdi:
Tutku Aşık Veysel’le başladı
“Dinlediğim bir plak ki, hala kulaklarımdan silinmeyen bir sestir benim için, o plağın sesi beni çok etkilemişti. Henüz askere gitmemiştim, 18 yaşlarındaydım. O zamana kadar gramofon ve plak nedir bilmiyordum. O gün duyduğum o sesle merak saldım. Askere gidip geldikten sonra Samanpazarı çevresindeki antikacılara gitmeye başladım. Ben de zaten antika mobilya restorasyonu işiyle uğraşıyorum. Kale’ye, Samapazarı’na, Koyunpazarı Yokuşu’na sık sık gidip gelmeye başladım. Geçmişte dinlemiş olduğum plağın peşine düştüm. Bayağı bir uğraştım bulmak için ama sonunda buldum. Aşık Veysel’in “Mecnunum Leylamı gördüm” isimli plağı idi o. Koleksiyonum da da mevcut bu plak. Bu merak artarak gitti. Sonunda da 2009 yılında bu Gramofon Kafe’yi açma kararını verdim.”
Bu sevda beni alıp götürdü
Olcay, gençliğinin, çocukluğunun kaset dönemine denk geldiğini belirterek, plak, pikap, gramofon nedir hiçbir fikri olmadığını anlattı. Kendisinin de antika mobilya restorasyonu işiyle uğraştığını, bu nedenlede Ankara’daki eski eşya bulunan bu semtleri çok dolaştığını ifade eden Ali Olcay, şöyle devam etti:
“Farklı dükkanlarda gramofonları görmeye başladım. Sonra da Pirinç Han’daki mekanımda antika mobilya restorasyonuyla uğraşırken gramofonla da biraz daha yakından ilgilenir oldum. Gramofon işine o kadar merak saldım, aşık oldum ki, eşim bile beni kıskanmıştır bu işle daha çok ilgilendiğim için. Gramofon nedeniyle çocuklarımı ve eşimi bir dönem oldukça ihmal ettim. Bu sevda beni alıp götürdü.”
40 gramofon 5 bin plak
GRAMOFON Kafe’de 20’si aktif 20’si ise tamir ve bakımı yapılacak 40 adet gramofonu bulunduğunu anlatan Olcay, yaklaşık 5 bin adet de plağının olduğunu söyledi. Gerek antika mobilya restorasyonunun, gerekse gramofon sevdasının tarihle de içiçe olmasına yol açtığını belirten Olcay, 8-10 adet müzik dolabı, eski lambalı radyolar, pikaplar, eski daktilolar, antika mobilyalar gibi eşyaların da mevcut olduğunu kaydetti.
Gramofon temin etmek için çeşitli illeri gezmek zorunda kaldığını ifade eden Olcay, iyi bir gramofon için ödeyeceği bedelin ve gideceği kilometrenin öneminin olmadığını söyledi. Gramofon sahibi olmak için en az bin liranın gözden çıkarılması gerektiğini söyleyen Ali Olcay, iyi bir gramofonun bin liradan başlayıp 20-25 bin liraya kadar gittiğini bildirdi