ANKARA / Bu sene 50. yılını kutlayan Ankara Fen Lisesi’nin 74 ve 84 mezunları, geleneksel hale getirilen ‘Mayıs Buluşmaları’ kapsamında bir araya geldi. Okulun konferans salonunda gerçekleştirilen ‘son ders’ programına katılan öğrencilere, eski mezunlar tarafından deneyim ve tecrübeler anlatıldı.
Ankara Fen Lisesi mezunlarının büyük bir çoğunluğunun mühendis ya da doktor olduğunu belirten ‘son ders’ öğretmenlerinden yazar Semih Gümüş, “Ben, bu okuldan mezun olup, siyasal bilgiler fakültesini tercih eden ilk öğrenciyim. Mülkiyeye gittim, iktisat fakültesini bitirdim ancak, en sonunda yazar oldum. Okul hayatı devam ettiği sürece gelecek tasarısı yapıyor, iş, meslek ve beceriler edinebilmek için çalışıyoruz. 40 yıl sonra ilk kez okuluma gelmek son derece heyecan verici bir duygu” dedi.
YAŞ KÜTÜĞÜNE PLAKET
Söyleşiye katılan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölüm Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Beksaç da, ‘Geçmişten Geleceğe Kök Hücre’ başlıklı bir sunum yaptı. Hangi meslek yapılırsa yapılsın, başarılı olmanın her şeyden önemli olduğunu vurgulayan Beksaç, düşünce ve yaratı gücünün önemine değindi. Mezun olduğu okula yıllar sonra ders vermek için davet edildiğinde çok mutlu olduğunu ifade eden Beksaç, kök hücre alanında, Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişmeleri anlattı.
‘Son ders’ ritüelinin ardından okulun bahçesindeki tören alanına geçen eski mezunlardan 73-74 yılı okul birincisi Bahri Ateş ile 83-84 yılı okul birincisi Zafer Gedik yaş kütüğüne plaket çaktı. İstiklal Marşı’nı, Fen Lisesi’nde eğitimine devam eden öğrencilerle birlikte okuyan eski mezunlar, bu akşam JW Marriott Otel’de düzenlenecek olan 50. yemeğine, yarın ise yeni mezunların diploma törenine katılacak.
LABORATUVARLAR AKTİF KULLANILMALI
Okulun 74 mezunlarından Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Toker, “Yıllar sonra okula gelmek heyecanlı, hüzünlü, sevinçli kısacası karışık bir duygu. Gençlerimiz, pırıl pırıl. Okulun bazı bölümleri bıraktığımız gibi, bazıları ise değişikliklere uğramış. Bıraktığımız yerde olan ancak, iyi durumda olmayan yerler de var. Yıllardır laboratuvarların aktif bir şekilde kullanılmadığını öğrendim ve büyük üzüntü duydum. Bizim bütün öğrencilik hayatımız bu laboratuvarlarda geçti. Kendi aramızda karınca kararınca destek sağlıyoruz ancak, bu tür bir iyileştirmenin gerçekleşmesi için kurumsal destek lazım” dedi. ANKARA /