Kariyerine Ankara’da başlayan ve 40 yıl boyunca opera sanatına emek veren Tunbul, emekli olduktan sonra sanatla içiçe olmayı sürdürdü. Ankara’da Sezer Acarlar ile başladığı porselen boyama çalışmalarına İstanbul’daki Elma Sanat Atölyesinde Gül Arık ve Uğur Olgaç eşliğinde devam eden sanatçı, bu sanatta zaman içinde tecrübe edindi.
Başlangıçta farklı desenler çalışan Tunbul, “yaşamı boyunca büyük bir aşkla bağlandığı opera sanatı kanına işlediği için” bir süre sonra bunu giderek ilerlediği klasik porselen boyama sanatıyla buluşturmaya karar verdi. Tunbul, bu fikirden yola çıkarak ünlü dekor ve kostüm tasarımcılarının sahne eskizlerini porselen tabaklara uygulamaya başladı.
Türkiye’de ilk kez
Tunbul, Türkiye’de ilk kez uygulanan bu çalışmayı, Devlet Opera ve Balesi fuayesinde düzenlenen sergide izlenime sundu. Uğur Babürhan’ın 20 operaya ait 20 tablosunun da yer aldığı sergide, Yıldız Tunbul’un porselen tabaklara uyguladığı 18 sahne eskizi bulunuyor. Sergi, ay sonuna kadar gezilebilecek.
Amsterdam yolcusu
Sanatçı Yıldız Tunbul, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, porselen boyama çalışmalarına 1996 yılında başladığını söyledi. Boyama çalışmalarını 2002-2003 yıllarından itibaren opera sanatı üzerinde yoğunlaştırdığını anlatan Tunbul, bir kitap üzerindeki sahne eskizleri üzerinde çalışmaya başladığını ifade etti. Porselen boyama sanatının meşakkatli bir uğraşı olduğunu dile getiren Tunbul, “Bir kişi bütün gün, 24 saat boyunca sadece bunun üzerine çalışsa dahi ancak bir haftada bitirebiliyor. Çok emek isteyen bir çalışma” sözleriyle porselen boyama tekniğine ilişkin bilgi verdi.
Çalışmalarını yaparken özellikle kendisinin sahne almadığı opera yapıtlarını seçerek porselen tabaklara aktardığını ifade eden Tunbul, “Buna da özellikle dikkat ettim. Çünkü bir böbürlenme, kendini beğenmişlik gibi algılanmamasını istedim. İçlerinde bir tek benim rol aldığım ‘Maskeli Balo’ var. O da bir tesadüftür. Özellikle dikkat ettim” dedi.
Sergideki porselen tabaklarda 18 sahne eskizinin yer aldığını anlatan Yıldız Tunbul, “Sergimiz Ekim ayında da Amsterdam’daki bir galeride de izlenime sunulacak. Ayrıca, İstanbul’da da bir sergi açmamız gündemde, henüz tarihi belirlenmedi” diye konuştu.
Zirvede veda
YILLARINI verdiği operada geçirdiği yılların kendisi için çok anlamlı olduğunu da vurgulayan Tunbul, “Opera literatürünün en büyük rolleri, uluslararası kariyer, alkışlardan sonra zirvede veda... Zaman geçtikçe opera aşkı beni rahat bırakmadı ve onun için sahne eskizlerini porselen tabaklara uygulamaya karar verdim” diyerek sanat olan bağlılığını özetledi.
Sahnede bulunduğu yıllar boyunca dramatik operaların hemen hepsinde başrol oynadığını dile getiren Tunbul, “Bunların hemen hemen hepsinde tek kast (opera ve bale eserlerinde oyuncuların öncelik sıralaması) olarak sahne aldım. Bolşoy dahil olmak üzere dünyanın önemli opera merkezlerinde de sahneye çıktım” dedi.