Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Hatay'da düzenlenen bir panelde, "Anayasa referandumunda evet oyu kullananların gaflet, dalalet ve ihanet içinde olduğunu söyleyerek, kendisine hakaret ettiği" gerekçesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Tansel Çölaşan'a 5 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Başkan Gökçek'in Avukatı Fatih Atalay tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde, ADD Tarafından Hatay'da düzenlenen, "Türkiye Nereye Gidiyor" konulu panelde, ADD Başkanı Tansel Çölaşan'ın yaptığı konuşmada, "Referandumda 'Evet Oyu' kullanan herkesi, Gaflet, Dalalet ve İhanet" içinde olduğunu söyleyerek suç işlediği" bildirildi.
Dava dilekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yapılan bu referanduma konu Anayasa değişikliğinin, TBMM'de nitelikli çoğunlukla geçtiği, Anayasa Mahkemesi'nce esasa girme yetkisi olmamasına rağmen esasa girilerek, madde madde irdelenerek halkoylamasına sunulduğu hatırlatılarak, "Halkoylamasına sunulan bu değişikliğin içerisinde ihanete neden olacak hiçbir düzenleme olmadığı" vurgulandı.
"Halk oylamasından yüzde 58 gibi halkın büyük bir kısmının desteğini alarak geçen bu değişiklik, ülkemizin demokratikleşme ve muasır medeniyetler seviyesine erişmesinde çok önemli bir adımdır" denilen ve Başkan Gökçek adına verilen dava dilekçesinde şöyle denildi:
"Müvekkilim de bu referandumda evet oyu kullanmış olup bunu her yerde gururla ifade etmiştir. Ayrıca referandumdaki evet kampanyasında aktif olarak rol almış, bu bağlamda birçok televizyon ve radyo programına çıkarak halkı neyi oylayacakları hususunda bilinçlendirmiştir. Bu nedenle davalı her ne kadar genelleme yaparak konuşmuş ise de ilk etaptaki muhataplardan birisi de kuşkusuz ki müvekkilimdir. Davalı tarafından müvekkilime karşı hakarette bulunulmuştur.
Dava konusu açıklamada kullanılan ifadeler müvekkilimi üzmüş ve manevi açıdan etkilenmesine sebep olmuştur.
Kendileri gibi düşünmeyen, kendileri ile aynı partiye oy vermeyen insanları "bidon kafalı" veya "göbeğini kaşıyan adam" olarak nitelendiren bir zihniyetin adeta sözcülüğünü yapan davalı demokratik hakkını kullanarak "evet" oyu kullanan herkesi ve başta müvekkilimi "HAİN, DALALET İÇERİSİNDE VE GAFİL OLMAKLA" suçlamıştır.
Türk Dil Kurumu'nun internet sitesinde davamıza konu "hain", "gafil" ve "dalalet" kelimelerinin çıktıları tarafımızdan alınmış ve dilekçelerimiz ekinde arz edilmiştir. Bu kelimeler Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk'ün Trük Gençliğine Hitabesi'nde geçen kelimelerden esinlenerek telaffuz edilmiş olup, davalının müvekkilime ve diğer milyonlarca "evet" oyu veren vatandaşımıza hakaret etmek için toplumun ortak değeri olan Gençliğe Hitabe'yi dahi istismar etmekten kaçınmadığı ortadadır.
Müvekkilim davalının söz konusu beyanındaki hakaretlerden etkilenmiş, rahatsızlanmış ve üzüntü duymuştur. Zira herkes müvekkilimin "evet" oyu kullandığını bilmekte olup, referandum öncesinde "evet" oyu kullanmaları için müvekkilim tarafından yüreklendirilmiştir. Bu itibarla davalı tarafından GAFİL, DALALET İÇERİSİNDE VE HAİN suçlaması başta müvekkilim için kullanılmıştır. Bu nedenle müvekkilimin şahsi hakları ihlal edilmiştir.
Manevi tazminatın yasal unsurları gerçekleşmiş olduğundan iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur."