Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, demokratik açılım süreci, DTP'nin kapatılması ve kurumlararası çatışma iddiaları konusunda çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Resmi temaslarda bulunmak üzere Kuveyt'e giderken uçakta gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Gül, sokak eylemlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, Doğu ve Güneydoğu halkına seslendi. "Herkes Türkiye'nin değerini bilsin. Bu ülke hepimizin, şimdi herkesin bütünleşme ve noksanları giderme zamanı" şeklinde konuştu. "Türkiye'nin en önemli sorunu terör ve Kürt sorunudur" diyen Cumhurbaşkanı Gül, "Ancak bu iki kişinin oynadığı bir oyun değil. Bu ülke hepimizin, sorunları birlikte çözeceğiz" dedi. Gül, çözümü bir zaman periyodu ile sınırlamanın yanlış olacağını da kaydetti.
DTP'liler ders çıkarmalı
Türkiye'de demokrasi standardının daha da yükselmesine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ancak bu eksikliklerin teröre gerekçe olamayacağını ifade etti. Batılı ülkelerin 3-4 yıl öncesine göre Türkiye'deki teröre bakışlarının değiştiğini dile getiren Gül, "Artık onlar da terörle aralarına mesafe koymayanları dışlıyorlar" diye konuştu. DTP'nin kapatılması sonrası milletvekillerinin Barış ve Toplum Partisi (BTP) üzerinden siyaset yapacağının hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, halkın oyunu alıp gelmişse hiç kimseyi "politikası doğru ya da yanlış" diyerek dışlamadığını kaydetti. "Kimseye 'beni adam yerine koymuyorlar, dışlıyorlar' deme fırsatını vermedim" diyen Cumhurbaşkanı, yaşanan süreçten en büyük dersi DTP'li vekillerin çıkarması gerektiğini söyledi.
Türkiye tek millettir
Anayasa'nın 66'ncı maddesinde yer alan "Türk milleti" tanımının değiştirilmesi talebinin Meclis'te dile getirilmesini de değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de hepimiz tek milletiz. Herkesin farklı farklı sorunları var. Benim de var. Kimsenin sorununu yok saymıyorum. Ama elbirliğiyle, cesaretle bunlara çözüm geliştirmek lazım. Demokrasinin yolunun yükseltilmesi lazım. Buna fırsat verilmesi lazım. Ancak bunu baltalamak isteyenler var." Türkiye'nin son 10 yılda önemli adımlar attığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, demokrasi standardının daha da yükseltilmesini, önündeki masayı işaret ederek, "Masayı yükseltirsen altta geniş alan olur" sözleriyle izah etti. Cumhurbaşkanı, bu adımların atılması halinde vatandaşın ülkesine aidiyetinin ve bağlılığının da daha çok artacağını belirtti. Gül, terör ve Kürt sorununu sona erdirmek için, siyasal alanda atılacak adımlara paralel, ekonomik anlamda da bölgenin refaha kavuşturulması gerekliliğine işaret etti.
Kurumlar arası çatışma yok
Cumhurbaşkanı Gül, son dönemlerde gündeme getirilen "kurumsal çatışma" iddialarına da sert tepki gösterdi. "Kurumlararası çatışma demek yanlış. Ne demek, kurumlararası çatışma" diyen Cumhurbaşkanı Gül, alt birimlerin uygulamaları arasında "ben mi yetkiliyim, sen mi yetkilisin" gibi tartışmalar olduğunu, onların da kendi aralarında bir araya gelerek konuşulduğunu kaydetti. Gül, Adalet Bakanlığı ile Silahlı Kuvvetler'in ya da başka kurumların çatışması olmadığını vurguladı. "Bir bölgedeki savcı ile bazı alt görevliler arasında yetki sorunu yaşanıyor. Bunu kurumların çatışması gibi yansıtmak yanlış... Ama bunlar dışarıya böyle yansıtılıyor" diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu tür durumlarda üst yöneticilerin kendi aralarında görüşmeleri dışında, yer yer Başbakan ve kendisinin de görüştüğünü ifade etti.
KÖŞK’ÜN ‘ÇARMIH’ YORUMU
Cumhurbaşkanı Gül, Fener Rum Patriği’nin “Çarmıha gerildik” yolundaki sözünü değerlendirirken, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun "Umarım dili sürçmüştür" ifadesini hatırlattı ve ekledi: Sayın Bakan gayet güzel söyledi...
Kuveyt'e hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın açıklaması yapan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un bir Amerikan televizyonuna yaptığı "Türkiye'de kendimi çarmıha gerilmiş hissediyorum" açıklamasına ilişkin olarak, "Sayın Dışişleri Bakanı gayet güzel söylediler. Söyleyecek başka bir şey yok konuyla ilgili" dedi.
Çözüm yeni TBMM’dir
"Kapatılan DTP'nin milletvekillerinin siyasete Barış ve Demokrasi Partisi çatısı altında devam etme kararları ile bu milletvekillerinden bazılarının Mahmur Kampı'nı ziyaret edecek olmalarını nasıl değerlendirdiğinin" sorulması üzerine de Gül, "Bunlarla ilgili epeyce konuşuldu malum. Bakalım şimdi... Türkiye Büyük Millet Meclisi her şeyin merkezidir. Her şey orada..." karşılığını verdi. İki günlük resmi ziyaret için Kuveyt'e giden Gül, Kuveyt Uluslararası Havalimanı'nda Kuveyt Emiri Şeyh El Sabah El Ahmed El Cabir El Sabah tarafından resmi törenle karşılandı. Karşılama töreninde Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Nawaf El Ahmed El Cabir El Sabah, Kuveyt Meclis Başkan Yardımcısı Abdullah Yusuf El Roumi, Başbakan Nasser Muhammed El Ahmed El Sabah ve Türkiye'nin Kuveyt Büyükelçisi Hilmi Dedeoğlu da hazır bulundu. Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri ve iş adamlarından oluşan heyetle gittiği Kuveyt'te dün ülkenin finans ve iş çevrelerinin yöneticileriyle görüşmeler yaptı.
Onuruna yemek verildi
Meclis Başkan Yardımcısı El Roumi ve Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Şeyh Cabir El Mübarek El Sabah'ı ayrı ayrı kabul eden Gül, Kuveyt Emiri El Sabah ile heyetler arası görüşmelere başkanlık etti. Gül, El Sabah'ın onuruna verdiği akşam yemeğine katıldı.
Kuveyt Emiri Şeyh El Sabah karşıladı
İki günlük resmi ziyaret için Kuveyt'e giden Gül, Kuveyt Uluslararası Havalimanı'nda Kuveyt Emiri Şeyh El Sabah El Ahmed El Cabir El Sabah tarafından resmi törenle karşılandı. Yöresel kıyafetli iki çocuğunda bulunduğu karşılama töreninde Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Nawaf El Ahmed El Cabir El Sabah, Kuveyt Meclis Başkan Yardımcısı Abdullah Yusuf El Roumi, Başbakan Nasser Muhammed El Ahmed El Sabah ve Türkiye'nin Kuveyt Büyükelçisi Hilmi Dedeoğlu da hazır bulundu.