Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, küresel güç merkezlerinin yeniden dağıldığı bir çağda Türkiye’nin stratejik ağırlığının belirleyici seviyeye ulaştığını ifade etti; Batı dünyasının on yıllık belirsizlik döneminden sonra Ankara’nın çevresinde şekillenen yeni güvenlik mimarisi üzerinde durdu. Aydemir, değişen dünya düzeninde Türkiye’nin yalnızca bir izleyici değil, kurucu kudret olma yolunda ilerlediğini değerlendirdi.
BÜYÜYEN KÜRESEL KIRILMA
Aydemir, küresel sahnede artan rekabeti değerlendirirken dünya değişirken Türkiye’nin pasif kalmadığını belirtti. Bununla beraber, Batı'nın farklı kıtalarda yürüttüğü eski güç projelerinin artık karşılık bulmadığını ifade etti.
AVRUPA’NIN GÜVENLİK ARAYIŞI
Avrupa başkentlerinde artan güvenlik endişelerine değinen Aydemir, kıtanın yeni bir stratejik çerçeve aradığını dile getirdi. Öte yandan, Türkiye’nin Avrupa güvenliğinin tartışıldığı geniş platformlarda artık masanın kenarında değil, tam merkezinde oturduğunu vurguladı.
BATI İLE YENİ TİP İLİŞKİ ARAYIŞI
Aydemir, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini de değerlendirdi. Üyelik başlığının eski bir tartışmanın mirası olduğunu belirterek, yeni dönemde esnek ortaklıkların ağır bastığını kaydetti.
YENİ DÜNYA İNŞASINDA TÜRKİYE FAKTÖRÜ
Aydemir, Ortadoğu ve Avrasya hattında Türkiye’nin kurucu etkisinin arttığını kaydetti ve yeni dünyanın harcında Anadolu irfanının olduğunu vurguladı.