Resimle uğraşabilmek için avukatlık mesleğini bırakan Emel Yalın, 22 yıllık sanat hayatını, resmin yanı sıra üzerinde basma kumaşlardan elbiseler bulunan, iğne oyalarıyla süslenmiş eşarplar takan “köylü bez bebekler” yaparak sürdürüyor.
Emel Yalın, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra 8 yıl avukatlık yaptığını, ancak içindeki resim yapma isteğinin baskın geldiğini söyledi.
Duyguların resmi
Bunun üzerine avukatlığı bırakarak resim yapmaya başladığını ifade eden Yalın, “Esas işimin resim yapmak olduğuna inanıyorum. Mesleğimi bıraktığım için hiçbir zaman pişman olmadım. Peyzaj ve portre yapıyorum. Ama asıl olarak ruhun resmini yapıyorum, duyguların resmini yapıyorum. Yaptığım her şey bunları anlatmaya aracı oluyor” dedi.
Rengarenk bebekler
Bir süre önce heykel yapma ihtiyacı hissettiğini, duygularını ve renkleri üç boyutlu olarak heykelde ifade etmek istediğini belirten Yalın, “Ancak heykelin soğukluğu var. Daha sıcak bir şeyler yapmaya karar verdim. Kumaşlar çok ilgimi çekiyor, her biri sanat eseri. Bez bebek yapımına kendiliğinden bir yönelme oldu” diye konuştu.
Eserlerini yaparken üzerinde durduğu şeyin “dinginlik” olduğunu anlatan Yalın, “Şu an hem dünyada hem de Türkiye’de çok iyi olmayan dönemlerden geçiyoruz. Çok üzülüyorum, bunun çözümünün de dinginleşmekte olduğunu düşünüyorum. Köy yaşamında bunun olduğuna inanıyorum. Kent hayatının sıkıntılarından kurtulmak ve köy yaşamına özlemimi anlatmak için bez bebekler yapıyorum” dedi.