ANKARA / Ramazan ayında sağlıklı beslenmek isteyenlere önerilerde bulunan uzmanlar, Ramazanın beslenme alışkanlıklarının en yoğun değişiklik gösterdiği dönem olduğunu belirtiyor.
Oruç tutarken sağlıklı beslenmek ve kilo vermek isteyenlere önerilerde bulunan Medicana International Ankara Hastanesi Diyetisyeni Vuslat Bakay, şunları söyledi: “Beslenme alışkanlıkları değişim gösterirken vücudun ihtiyaçları ise değişmiyor. Uzun süreli açlık sonucu kan şekeri düşüklüğü ile baş ağrısı, mide yanması ya da ekşimesi, uyku isteğinin artması, dikkat dağınıklığı, ağırlık hissi gibi sıkıntılar yaşanıyor. Bu dönemde metabolizmanın yavaşlaması, lifli besinlerden çok kalorisi yüksek besinlerin daha sık tercih edilmesi, su tüketim sıklının azalması gibi durumlar besinlerin daha özenle seçilmesi gerektiğini gösteriyor.
ANA YEMEK ÖNCESİ 20 DAKİKA ARA
İftarda alacağımız ilk besin, su ile beraber lifli bir meyve olsun. Böylelikle düşen kan şekerimiz birden yükselmediği için yemek sonrası uyku hali de olmayacak ve tokluk sinyallerimiz erken oluşacak. Meyve tüketiminden sonra çorba ile beraber ekmek değil salata tüketin. Bu durum kabızlık probleminin önüne geçecek ve erken doymanıza da yardım edecek. Ana yemeğe geçmeden, sofradan en az 20-30 dakika uzak durun. Bunun en kolay yolu, sofranızda bulunan servisleri kaldırıp ana yemek için yeni sofra düzeni hazırlamaktır. Bize doygunluk hissi veren proteindir. İftarda ana yemekte sebze ile tüketilmesi önerilen et yemekleri yerine sahurda protein olarak yumurta, peynir ve yoğurt tüketilmeli. Sebzeleri kızartmak yerine közleyin veya daha da sağlıklı bir yöntem olarak buharda pişirin. Mutlaka iki litrenin üzerinde su tüketin. Sahurda bol çiğ sebze ve kuru meyve gibi lif oranı daha yüksek besinler ile kahvaltılıkları da tercih edin.”
SAHURU ATLAMAYIN
Oruç tutarken açlık süresinin artması nedeni ile iftar ve sahur olmak üzere iki öğün yerine, akşam saatlerinde bir öğün daha yapmanın uygun olacağını vurgulayan Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Emine Yüzbaşıoğlu, “Uykuya ara vermemek için iftarda yenilenle oruç tutmak veya yiyip yatmak yazın bu uzun günlerinde günün ilerleyen saatlerinde şeker düşüklüğüne bağlı olarak sağlık problemleri ortaya çıkmasına sebep olur. Bu nedenle kesinlikle sahur yapılmalı. İftarda hafif yemekler yiyerek sonrasında bir ara öğün yapmak gün boyu boş kalan midenin sindirim için zorlanmasını engeller. Ara öğün olarak da meyve, galeta veya leblebi gibi karbonhidrat kaynağıyla bir bardak süt veya yoğurt tüketimi uygundur” dedi.
MİDE AĞRISINA DİKKAT
Mide rahatsızlığı olanların Ramazanda sorun yaşamamaları için oruç tutmadan önce hekime danışmalarını öneren İç Hastalıklar ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş ise “Mide ya da bağırsaklarında aktif ülseri, mide-bağırsak kanseri olanların oruç tutması sakıncalı olabilir. Uzun açlık süresince midede bazı salgılarda azalma meydana geliyor. Bu durumda mide-bağırsak sistemi hastalıklara karşı daha korunmasız kalırken bazen de belli belirsiz sindirim sistemi yakınmaları olanlarda mide-bağırsak hastalıkları ortaya çıkıyor. Ülser ve reflü gibi mide rahatsızlıklarının oruç tutmadan önce ilaçla kontrol altına alınması gerekir. Bu yüzden mide şikayetleri ya da geçirilmiş ülser, mide kanaması gibi geçmişi olanlar oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka hekime başvurmalı” diye konuştu. ANKARA /