İşin sırrı yaratıcılık

Basında en iyi reklamların ödüllendirildiği Kırmızı’da büyük başarılara imza atan Rekmay Reklam’ın kurucu ortakları Ateş Akyüz ve Murat Dorkip ile Türkiye’nin dört bir yanından reklamcıları bir araya getiren Kırmızı Bölge Ödülleri’ni ve Ankara reklamcılığını konuştuk.
Rekmay’ın sırrının yaratıcılık olduğunu söyleyen Akyüz, “Bölge’de bir Kıpkırmızı ve altı kategori birinciliği, Kırmızı’da da iki Kırmızı Ödülü olmak üzere toplam dokuz ödül ile Başkent’e döndük. Bu sene 35. yılını kutlayan ajansımız için Kırmızı ödülleri motive edici bir güç oldu. Reklamcılıkta en önemli kriterin yaratıcılık olduğunu düşünüyoruz. Yaratıcılığın yanı sıra stratejik öngörü ve tecrübe de büyük önem taşıyor” dedi.

MÜŞTERİ OPERATÖRÜ OLMADIK

Geride bıraktıkları 35 yılda hiçbir zaman müşteri operatörü olmadıklarının altını çizen Dorkip de, “Rekmay olarak öncelikle müşterilerimizin karşısına tüketici olarak geçiyor ve neden sizi tercih etmeliyiz diye soruyoruz. Müşteriyi ne kadar iyi tanırsam, halka onu o kadar iyi anlatabilirim. Bu noktada hiçbir zaman müşteri operatörü olmadık. Deneyimlerimizi müşterinin istekleriyle buluşturabildiğimizde de doğru sonuçlar elde ettik” diye konuştu.
Reklamcılığın merkezinin İstanbul olduğunu fakat, Rekmay olarak İstanbul’da olmayı hiç düşünmediklerini ifade eden Akyüz, şunları söyledi:

KENDİMİZİ SÜREKLİ YENİLİYORUZ

“Rekmay, 1978 yılında, kendi alanlarında yetkin üç ortak tarafından, grafik stüdyosu ve tanıtım ajansı olarak kuruldu. Ankara’da iletişim hizmetlerinin henüz gelişmeye başladığı yıllarda, yalnızca reklam ajansı olarak hizmet verirken, iletişim sektöründeki gelişmeleri yakından izledik ve 1984 yılında da kendi basım altyapımızı oluşturmak amacıyla bu alanda da yatırımlara giriştik. Rekmay olarak bugün, reklam ajansı kimliğimizin yanı sıra Ankara’nın büyük matbaalarından biri olarak da hizmet veriyoruz. Kendimizi sürekli yeniledik.

BÖLGELERDEN TALEP GELMEYE BAŞLADI

Kurulduğumuz yıllarda yalnızca beş çalışanımız varken, bugün nüfusu 60’a yakın büyük ailemizle hizmet veriyor ve çalışmalarımızı, iletişim stratejileri ve tasarım stüdyosu ile basım tesisleri olarak iki ayrı binada sürdürüyoruz. Merkezi İstanbul olan reklamcılığı, Ankara’da yapmak istedik. İstanbul kadar olmasa bile Anadolu’da da iyi bir potansiyel ve reklamveren bir kitle var. Başkent’ten İstanbul’a taşınan çok ajans oldu ama biz bunu hiç düşünmedik. Kırmızı’da konut sektöründe ödül aldığımız Mesa, bir İstanbul projesi. Kırmızı’dan sonra bölgelerden de talepler gelmeye başladı, Çukurova’ya hizmet vermeye başladık.

ÜRÜN VE REKLAM ÖRTÜŞMELİ

Kırmızı’da ödül kazanmak gurur verici. Çünkü Rekmay, İstanbul dışında ödül kazanan tek ajans. Sadece bizim değil, bugüne kadar bizimle birlikte çalışmış tüm yol arkadaşlarımızın ve reklamverenlerimizin katkılarıyla bu başarıyı elde ettik. Reklamcılık dışarıdan bakıldığında çok zevkli bir iş gibi duruyor. Herkesin bir fikri olduğu için reklamcılık sektörüne atılmak istiyor. Yıllardır bu işi yapan biri olarak söyleyebilirim ki, sektörde çalışmak ve varolmak çok da kolay bir iş değil. Hazırlanan kampanyalarda dengeli ve doğru olmak, tüketiciye heyecan vermek gerekiyor. İşin mutfağında tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük tartışmalar yaşanıyor. Ekip çalışmasının esas olduğu sektörde, yeni nesil de bize farklı yönlerden destek oluyor.

BAŞKENT GERİ GİTMEYE BAŞLADI

Başkent her anlamda geri gitmeye başladı. Bir üniversite şehri olma yolunda ilerleyen Başkent, birçok değerini kaybetti. Sanayi gerilerken birçok firmamız da İstanbul’a gitti. Eskiden çoğu kurum Ankara merkezliydi. Bugün artık ağırlıkla konut ve alışveriş merkezi projeleri ile inşaat sektörünün yoğunluğunu hissediyoruz.”

KIRMIZI BÖLGE ENERJİ KATTI

Anadolu reklamcılığına güç katan Kırmızı Bölge’nin yapılmasını desteklediğini belirten Akyüz, “Anadolu’da reklamcılık İstanbul’daki gibi yürümediği için teşvik gerekiyor. Kırmızı Anadolu reklamcılığını destekleyerek, sektörde büyük bir enerji yaratıyor. Ciddi bir reklam kültürünün oluşmasına katkı sağlayan Kırmızı, son derece başarılı ve doğru bir yarışma” diye konuştu.

İŞ YAPTIRAN DEĞİL İŞ YAPAN KURUMUZ

“Elemanlarımızla iş yaptıran değil, elemanlarımızla birlikte iş yapan bir kurumuz” diyen Murat Dorkip ise, “Müşterilerimizle birebir ilişki kuruyoruz. Firmalarla kurduğumuz duygusal bağ ve işin başından sonuna kadar takipçisi olmak güven veriyor” dedi.
Siyasi yapıların Başkent’in yapısını farklı boyutlara taşıdığını vurgulayan Dorkip, şöyle devam etti:

KENTİN ANLAMI BOZULDU

“Ankara bizim hem en doğrumuz, hem de en yanlışımız. Zaman zaman İstanbul’da da bir partnerlik olsaydı diye düşünüyoruz. Siyasi yapılar maalesef Ankara’nın anlamını, bizim düşündüğümüz anlamdan çok daha farklı boyutlara taşıdı. Dolayısıyla Ankara’nın anlamının farklılaşması bu kentte iş üreten insanların İstanbul’a gitmesine neden oldu. Başta bankalar olmak üzere birçok kuruluş bu kenti terk etti. Biz Ankara’da İstanbul kültürüyle hizmet veren bir ekibiz. Bunun çok önemli bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum.

TEDARİKÇİ DEĞİL YOLDAŞ

Uzun yıllar devam eden firma ortaklıklarının ardından firmalar, gelişmelerine katkı sağlayan insanları tedarikçi değil, yoldaş olarak görüyor. Firmalarımızla kurduğumuz duygusal bağ, bizleri hep daha iyisini yapmak için zorluyor. Her müşteri için ayrı raporlar hazırlıyoruz. Bazı ajansların yaptığı gibi tek tip hazırlanan raporlarla firmaların karşısına çıkmıyoruz.

TARAF OLMAK İSTEMİYORUZ

Taraf olmak istemediğimiz için 35 yıldır hiçbir siyasi kampanya içinde yer almadık. Sosyal sorumluluk projeleri yapıyoruz. Özel sağlık sistemiyle çalışan ilk ajansız ve ilk özel hastane lansmanını biz yaptık. Türkiye’nin ilk toplu konut projesi olan Oran Şehri yine bizim projemizdi. İlk televizyon filmimiz ise, 1978 yılında yayınlanan Ozon Çamaşırsuları’ydı.”

POTANSİYEL ELEMAN YETİŞMEYE BAŞLADI

Kırmızı Bölge’nin Anadolu reklamcılığına yeni bir soluk getirdiğini ifade eden Dorkip, “Anadolu’da birbiri ardında güzel sanatlar eğitimi veren fakülteler açılıyor. Sanat eğitimine ağırlık verilmesiyle, potansiyel elemanlar yetişmeye başladı. Kırmızı Bölge’nin reklam sektörünü Anadolu’da da yüksek seviyelere getireceğine inanıyorum. Yarışmaya katılmak isteyen bütün ajanslar büyük bir titizlikle hazırlanıyor. Kırmızı için özel kampanyaların hazırlandığı da bir gerçek. Kapımızı çalıp, ‘Bize de ödüllü ilan yapın’ diyen firmalar oluyor” dedi.