KANSER tedavisi için Türkiye’nin dört bir yanından Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nin Onkoloji Servisi’ne gelen onlarca çocuk sokaklara dönüp oyun oynayacakları günü sabırsızlıkla bekliyor.
Aileleri ve hastane çalışanlarının desteğiyle hayata tutunmaya çalışan hastaların büyük bir bölümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden gelen 5 ile 7 yaş arasındaki çocuklardan oluşuyor. Hastane koridorlarında bile serumla dolaşan ve tedavi gördükleri odalarda oyuncaklarını yanlarından ayırmayan minik kalpler, yaşama olan bağlılıklarını bir an olsun kaybetmiyor.
Kanserli çocukların savaşına 25 yıldır destek veren Onkoloji Bölümü Klinik Şefi Dr. Ulya Ertem, 1985’te açılan servisin, Türkiye’nin dört bir yanından gelen çocukların yanı sıra yurt dışından gelen çocuk hastalara da hizmet verdiğini söyledi.
Hastanede tedavi gören çocukların büyük çoğunluğunun lösemi (kan kanseri) olduğunu belirten Ertem, bugüne kadar serviste tedavi olan çok sayıda çocuğun tedavi olarak normal yaşamlarına döndüğünün altını çizdi. Ertem, 20-25 yıl önce tedavi ettiği bazı hastalarla halen görüştüğünü, bunların bir kısmının üniversite bitiren ve evlenerek çocuk sahibi olan kişiler olduğunu kaydetti.
Dernek yardım bekliyor
Çocukların tedavileri sırasında uzun süre kalacakları hastaneyi sevebilmeleri için çeşitli çalışmalar da yaptıklarını söyleyen Dr. Ulya Ertem, kurdukları “Kanserli Çocuklar Derneği” aracılığıyla servisteki odaları boyadıklarını ve oyuncaklarla süsledikleri dile getirdi.
Bazı çocukların ihtiyaçlarının da dernek tarafından karşılandığını ifade ederek, çocukların morallerini yüksek tutmak için yılbaşı ve bayramlarda kutlamalar yaptıklarını anlatan Ertem, “Yıllarca birarada olduğumuz çocukları bir an geliyor kendi çocuklarımızdan ayırt etmiyoruz. Kimi zaman savaşı kaybeden çocuklarımızın acılarıyla gözyaşlarına boğulurken, kimi zaman da onların evlenip çoluk çocuğa karıştıklarını görerek mutlu oluyoruz” dedi.
Ertem, dernek aracılığıyla çocuklara ve ailelerine yardım etmek isteyen gönüllülerin “0 312 3170055” numaralı telefondan kendilerine ulaşabileceğini sözlerine ekledi.
İnna bebeğini yanından ayırmıyor
ÖZEL izinle tedavi için Arnavutluk’tan Ankara’ya gelen sekiz yaşındaki İnna Kurti ise hastanenin neşe kaynağı. Kas tümörü teşhisiyle tedavi gören ve hastalığı bir türlü kontrol altına alınamayan İnna, babası Halil Kurti ile yaklaşık dört ay önce hastaneye gelmiş.
O günü hiç unutmayan hastane çalışanları, tek kelime Türkçe bilmeyen İnna’nın babasından ayrılmamak için attığı çığlıkların hala kulaklarında yankılandığını söylüyor. Bir derneğin misafirhanesinde kalan Halil Kurti’nin haftada bir gün kızını görmeye geldiğini belirten doktorlar, “Buradaki her çocuk gibi İnna’nın da hem annesi hem babası biz olduk” dedi. İnna’nın Türkçe öğrendiğini ve birbirleriyle anlaşmaya başladıklarını aktaran doktorlar, onun ailesine duyduğu özlemden söz etti.
Arnavutluk’taki annesi Yupduni ve kardeşi Claudia’yı çok özlediğini anlatan İnna ise Müslüman bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek her fırsatta sevdiklerine kavuşmak için dua ettiğini belirtiyor. Oyuncak bebeğini bir an olsun yanından ayırmayan İnna, kendisine gösterilen ilgi ve şefkatin karşılığında da tüm hemşire ve doktorlara sarılıp yanaklarına sıcacık bir öpücük konduruyor.