KADIN ve Aile’den Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Gazi Üniversitesi’nde dün gerçekleşen “Türk Siyasi Yaşamında Kadının Yeri” adlı panelde yaptığı konuşmasında kadının siyasetteki yerini kendi talepleri doğrultusunda belirlediğinin altını çizdi. Kavaf, kadınların toplumun bir kısmının sırtında yük gibi taşınarak ilerlemenin mümkün olmayacağının vurgusunu yaparak şunları söyledi:
“Kadınların Türkiye’de ve tüm dünyada sosyal, siyasi ve ekonomi alanında daha ön saflarda ve daha çok yer alması gerekir. Türkiye’de kadınlar, siyasi tarihi kendi adlarına olan talepleriyle şekillendirmektedir. Bu talepler toplumsal hareketlerle desteklenmeli ve yasal düzenlemelerle cevap bulmalıdır. Demokrasi, bir talep etme sürecidir, kadınlar da birçok taleplerine bu süreçte cevap alacaklardır.
Siyaset kadınlara göre düzenlenmeli
Kadınlar, ‘iş-aile’ ve ‘siyaset-aile’ ikilemi içinde kalıyor. Kadınları bu ikilemden kurtarmak için siyasetin zemininin değişmesi gerekir. Çünkü, siyaset şuan Türkiye’de 24 saat yapılan bir iştir. Bu zemini oluşturmak ise hepimizin sorumluluğundadır. Siyasette kadın ve erkeği ayıran bir nokta ise algı ve talep oluş şeklidir. Kadınlar, bu alanda başlangıçtavar olma savaşı verdiği için siyaseti bir ‘hak savaşı’ olarak görür. Ancak erkekler böyle değildir, erkekler bir güç gösterisi ve rant savaşı olarak görür siyaseti. Demokrasi köprüsünden geçeceksek bu taşları hepimizin örmesi gerekmektedir.
Üç çocuk derken?
Aynı panele Panelist olarak katılan
CHP İstanbul Milletvekili Nesrin Baytok ise konuşmasında Başbakan’ın “Herkes üç çocuk yapsın” sözüne tepkisini dile getirerek salondan büyük alkış alırken, şunları söyledi:
“İktidar partimize ve Başbakan’a sormak isterim ‘Herkes üç çocuk yapsın’ sözü ne anlama gelir? Sayın Başbakan ‘Kadınlar çocuk yapıp, evde oturun mümkünse dışarı çıkıp sosyalleşmeyin’ demek istemiş olabilir mi? Ne demek istediğini açıklayacak elbette kendisidir ancak Başbakan bilsin ki kadınlar bunu böyle anlıyor. Kaç çocuk yapacağı, hatta çocuk yapıp yapmayacağı ailenin kararıdır. İktidarı ilgilendiren bu çocuklar için eğitim ve yaşam alanları düzenlemektir.”