Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamadan satır başları;
Temizlik, maske, mesafe kriterlerinden kesinlikle taviz vermiyoruz. Bu ilkelere riayet ettiğimiz ölçüde ülkemizi salgın musibetinden uzak tutabiliriz.
Amacımız vaka sayısını da vefat sayısını da sıfıra en yakın veya sıfır noktasına çekebilmektedir.
Normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alan dışında tüm sektörlerde hizmet ve üretim süreçlerinin önünü açtık. Salgın döneminde esnaf ve sanatçılardan, çiftçiye, sanayiciden ihracatçıya kadar her kesime verdiğimiz desteklerle ayakta tuttuk.
İçinden geçtiğimiz olağanüstü dönemin sıkıntılarını herkes için en aza indirmeye çalıştık.
Tedbirler kapsamında faaliyetlerine ara veren işletmeler, peyderpey yeniden çalışmaya başladı. Ekonomik faaliyetlerde adım adım mart ayındaki seviye yaklaşıldığını görüyoruz.
Yarın 926 devlet korumasındaki gencimiz ile 274 şehit yakınımız, gazi yakınımız kura ile kamu kuruluşlarına yerleştirilecek sonuçlar Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın web sayfasında açıklanacaktır
Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların bu imkandan faydalanma suresini bir ay daha uzatıyoruz.
Bununla bağlantılı olarak iş feshi sınırlaması ve dolayısıyla nakdi ücret desteği de bir ay daha devam edecektir .
Son dönemde koronavirüs salgınından en çok etkilenen ülkelerden biri de komşumuz Irak'tır. Irak'ta yaşayan Türkmenler başta olmak üzere kardeşlerimize yönelik bir yardım paketini yarın yola çıkartıyoruz.
Böylece Türkiye bu tavrı ile bir kez daha komşularının, kardeşlerinin yanında olduğunu göstermiş olacaktır.
Küresel tabloya baktığımızda Türkiye'nin de içinde bulunduğu salgın kontrol altına alınmış gözüküyor. Buna karşılık Güney ve Kuzey Amerika ile Asya'da salgın tüm hızıyla sürüyor.
Dünya 10 milyonu aşkın vaka ve 500 bini aşkın ölüm sayısı ile bu salgın karşısında tarihi bir imtihan veriyor.
En zorlu şartlarda dahi pek çok sektörde çarkları döndürmeye devam etmemiz üretim gücümüzü de dünyaya ispatlamıştır.
Güvenlik alanında attığımız adımlar, bölgesel ve küresel bir güç olma kararlılığımızı altının dolu olduğunu göstermiştir.
Erdoğan: Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları her konuda Türkiye kendi kendine yeterli olmanın ötesinde tüm dostları için ümit kapısı haline geldi.
Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım yatırımları gibi eserler 'durmak yok, yola devam' sözümüzü ete kemiğe büründü.
Halkımızdan tek isteğimiz, bu süreçte kurallara uyarak işlerine, üretimlerine, ülkelerine sahip çıkarak bize destek olmasıdır.
Milli gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz, 2013 yılından başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçası, amaç Türkiye'nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmek, zayıflatmak.
Özellikle genel başkan sayın Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum. Cumhur ittifakı, Türk siyasi tarihine altın harflerle yazılacak bir güç birliği ve dayanışma modeli olmuştur.,
Yılmayacağız, Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatini hiçe sayan muhterislere asla terk etmeyeceğiz.
Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin sağlıksız yapıları temsilde adaletsizlik yanında mensupları üzerinde faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebiliyor. Bu yanlışı düzeltmek için gereken hazırlıkları yapmak yürütme olarak bizim, hukuki düzenlemeyi yapmak da yasama olarak meclisin asli görevidir.
Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi yüksek bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız.
Milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar. İnşallah bu düzenlemeyi en kısa sürede hayata geçireceğiz .
Bizim kendimize göre doğru kabul ettiğimiz kimi bu hususlarda farklı ve haklı değerlendirmeler yapıldığını gördüğümüzde, hiç yüksünmeden düzeltme yoluna da gidiyoruz. Ülkenin ve milletin hayrına yürüttüğümüz çalışmalara katkı vermeye yanaşmayanlara ise sadece 'gölge etmeyin başka ihsan istemez' diyoruz .
İnancımıza ve kültürümüze aykırı bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklığıdır.
Hibya Haber Ajansı