Kök hücre tedavisiyle yeni bir hayat

AMANSIZ olduğu söylenen kan hastalığının pençesinde bir zamanlar ölümü beklerken tıbbın kendilerine sunduğu ikinci bir şansla tekrar yaşama tutunanlar, kurdukları hayatlarında yeni mutluluklar yaşıyor.
Uzun yıllar “amansız hastalık” olarak görülen, lösemi ve lenfoma gibi kan hastalıkları, artık uzun yıllardır kök hücre nakliyle tedavi edilebiliyor.
Son zamanlarda kalp, şeker, körlük gibi hastalıkların tedavisinde de gündeme gelen kök hücre nakli sayesinde ikinci bir yaşam şansı bulan kan hastaları, yılda bir kez bir araya gelip deneyimlerini aktarıyor, hastalığa yeni yakalananlara moral veriyor.
Baba olmak istiyor
Bugün 35 yaşındaki Seydoş Esen, kök hücre nakli bekleyen “yeni” hastalara moral veren “kıdemli” hastalardan biri.
Henüz 13 yaşında bu hastalıkla tanışan Esen, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı’nda görevli doktor ve hemşirelerin kendisi için ikinci birer anne ve baba olduğunu anlattı.
Rahatsızlığı nedeniyle diğer doktorların kendisini sünnet etmekten kaçındığını kaydeden Esen, anılarında yer eden o günleri, “Buradaki doktorum hem sünnet olmamı sağladı hem de birimde benim için bir eğlence düzenledi. Hasta yatağımı süslediler. Bu sayede bir süre için bile olsa moralimiz yerine geldi ve çok eğlendik” sözleriyle aktardı.
Yaklaşık bir yıl önce dünya evine giren Esen, “Şimdi artık baba olmak istiyorum. Doktorlarımın bana bu konuda da yardım edeceğini umuyorum” dedi.
Son nefesine kadar 
2002’de kemik iliği nakli olan sınıf öğretmeni Sevil Dönmez de ikinci bir yaşam şansı bulan hastalardan biri.
Beş ay önce bir Türk Silahlı Kuvvetleri mensubuyla evlenerek Hakkari’ye giden Sevil öğretmen, “Eşime hastalığımı hatırlatınca ‘Son nefesime kadar seninle olmak istiyorum’ yanıtını aldım. Çok mutluyum” diye konuştu.
“İki aylık ömrü kaldığı” söylenen, ancak 2006 yılında yapılan kök hücre nakli sayesinde bugün yaşama sevinciyle dolu olan Nuray Gülten (25) de hastaların moral kaynağı.
Hastalığa yakalandığı dönemde öğrenim gördüğü kamu yönetimi bölümünü bırakmak zorunda kalan Gülten, hastalığı yendikten sonra tekrar çalışarak resim-iş öğretmenliği bölümünü kazandığını anlattı.