ANKARA / ATO Başkanı Salih Bezci, Güvenpark’taki karmaşanın New York modeliyle çözülebileceğini söyledi. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş, hafif raylı sistemlerin ön planda olduğu, yaya öncelikli projeler yapılması gerektiğini vurguladı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Başkanı Orhan Sarıaltun, Güvenpark’ın tarihsel süreçteki kamusal kimliğine geri dönüştürülmesi gerektiğini ifade ederken, Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, zemin altına yapılacak bir düzenlemenin bölgeye zarar vereceğini dile getirdi. Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası Hacı Bekir Gani ise “Sıkıntının farkındayız ancak tamamen bir ihtiyacın ürünüyüz. Günah keçisi ilan edilmek istemiyoruz” dedi.
SARAÇOĞLU İLE BÜTÜNLEŞMELİ
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, Güvenpark ile Saraçoğlu’nun eskiden bir bütün olduğunu, bu nedenle de yeniden bütünleşmesi gerektiğini söyledi. ATO Başkanı Bezci, Güvenpark’taki dolmuş karmaşasının önüne geçilebilmesi için de New York şehir merkezindeki otobüs terminalini (Port Authority Bus Terminal) örnek gösterdi. Saraçoğlu Projesi’ni aslına uygun olarak restore ederek, Başkent’in hizmetine kazandırılacağını kaydeden Bezci, Kızılay’ın da proje ile popüler hale geleceğini aktardı. Bu kapsamda, Güvenpark’ın da aslına uygun olarak halkın hizmetine sunulması gerektiğini vurgulayan Bezci, “Ankara’nın bir meydanı olması lazım, meydan için de en iyi adres Güvenpark” ifadesini kullandı. Bezci, Güvenpark’taki karmaşayla ilgili ise şöyle dedi:
“Büyükşehir Belediyesi’nin bir projesi vardır. Burası birçok insanın ulaşım noktası. New York’ta merkezde otobüs terminali var. Ve bu terminalde herhangi bir kargaşa yok. Vatandaşlar kentin göbeğindeki bu terminal ile ulaşımı rahat bir şekilde gerçekleştiriyor. Güvenpark’a da böyle bir terminal yapılabilir.”
YER ALTINA KARŞIYIZ
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş, Güvenpark konusunda şunları söyledi:
“Durakların yerin altına alınması fikrine bütünüyle karşıyız. Bu araba, otobüs sevdası nereden geliyor bilmiyorum. Nedense bütün çözümleri dolmuşu, otobüsü, otomobili rahatlatacak şekilde arıyoruz. Asıl çözüm Saraçaoğlu Mahallesi ve Güvenpark bütünlüğünde, hafif raylı sistemlerin ön planda olduğu, yaya öncelikli projelerdir.
KARŞI DURACAĞIZ
Biz Jansen’in Ankara planında çizdiği gibi Güvenpark, Saraçoğlu Mahallesi bütününde üretilecek çözümler istiyoruz. Örneğin 1930’lu yıllarda çizilen planda bile Atatürk Bulvarı’nda bisiklet yolu tasarlanmış. Yeşiliyle doğallığıyla tam bir kent meydanı düşünülmüş. Bugün baktığınız zaman plan ve projelerin hepsi bir kenara bırakılarak, meydanın doğal yapısı bozulmuş. Ayrıca bu parklar üzerinde bulunan SİT alanı kararlarının kaldırılmaya çalışıldığını öğreniyoruz. Ankara’yı seven koruyan herkesin yapacağı gibi bu ve bunun gibi kararların tamamına karşı duracağız.”
AYKIRI KULLANIMDAN ARINDIRILSIN
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Başkanı Orhan Sarıaltun da Güvenpark ile ilgili bir açıklama yaptı. Kent meydanlarının, kentli tarafından sosyal, kültürel birçok anlamda kullanılan mekanlar olduğunu kaydeden Sarıaltun şunları söyledi:
“Kent meydanları, kentsel açık mekanların en etkin kullanılan öğesidir. Kent meydanlarını ‘kent ulaşımının düğüm noktalarında bulunan, prestijli yapılar ile çevrili, açık ve geniş mekanlar’ olarak tanımlamak eksik ve hatalı olur. Ne var ki ülkemizde 1950’li yıllardan başlayan ve giderek hızlanan süreçte bu kamusal alanlar kentlerin gelişme süreçlerinde, ilk gözden çıkarılan mekanlar oldu.
KENT MEYDANINDAN UZAKLAŞTI
Kızılay Meydanı ve onunla birlikte düşünülmesi gereken Güvenpark da Jansen Planı’nda ön görülen büyük kent meydanı kavramından uzaklaştırıldı. Bu sebeple alanının en kısa zamanda, bu aykırı kullanımlardan arındırılması ve parkın tarihsel süreçteki kamusal kimliğine dönüştürülmesi gerekiyor. Park alanının sadece ‘yayaların geçiş alanı’ olarak kullanımından vazgeçilmesi, anlamına uygun şekilde kullanılmasını sağlayan uygun plan kararlarının üretilmesi esas olmalıdır.”
ZEMİNİN KAZILMASI BÖLGEYE ZARAR VERİR
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel Sekreter Redife Kolçak, Güvenpark’ta zemin altına yapılacak bir düzenlemenin bölgeye büyük ölçüde zarar vereceğini söyleyerek, şu açıklamaları yaptı: “Zemin altına yapılacak düzenlemeler ve betonlaşma, Güvenpark’ın Doğal Sit Alanı özelliklerinin kalıcı olarak yitirilmesine yol açacak, yetersiz toprak derinliği nedeniyle mevcut bitki dokusunun yaşatılmasını engelleyecektir.
KATLI GARAJ KARMAŞAYI ÇÖZMEZ
Güvenpark ve çevresinin keşmekeşini ‘iyileştirme’ adı altında yapılması planlanan projenin, sorunu çok daha vahim bir hale getireceği açıktır. ‘Katlı garaj projesi’ duraklar için geçici işgali kalıcı hale dönüştürecek ve dolmuşların park alanından çıkarılamaması sonucunu doğurarak karmaşayı çözmeyeceği açıktır. Öncelikle yapılması gereken, dolmuş sistemi yerine kısa vadede kapasitesi büyük otobüslerin, orta vadede ise raylı sistemlerin devreye sokulduğu kapsamlı bir ulaşım planının yapılmasıdır. Kent merkezinin otobüs, minibüs ve otomobiller için depolama ve garaj alanı olmaktan kurtarılması gerekmektedir.”
DURAK KAPANDI TRAFİK ŞİŞTİ
Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası Hacı Bekir Gani, Güvenpark için ellerinden gelen tüm desteği verebileceklerini söyledi ve ekledi:
“Dolmuş Türkiye’nin bir gerçeği. Hatta kent ulaşımının olmazsa olmazı. Güvenpark’ta eğer bir genişletme çalışması yapılacaksa elimizden geleni yapar, hatta ağaç dikimine şoförler olarak biz de katılırız. Bunun yanında Dikmen, Sokullu, Ayrancı çevresinde birkaç depolama alanı üzerinde Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle temas halindeyiz.
Güvenpark’ta son dönemde yaşanan sıkıntıların farkındayız. Yaşanan olaylar nedeniyle emniyet yetkililerinin çiçekçilerin önünde bulunan durağımızı kapatması bölge trafiğinin şişmesine neden oldu. Ankara Emniyeti’ne konu ile ilgili olarak bilgi akışını sağladık ve durumumuzu anlattık. Eğer bu duraklar ve Ankara’nın heyecanla beklediği metro açılırsa, büyük bir rahatlama yaşanacağını düşünüyoruz.
İHTİYACIN ÜRÜNÜYÜZ
Yüzbinlerce insanın Kızılay merkezinde toplandığını düşürsek bu insanların ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyor. Ulaşım sistemi içinde bize ihtiyaç tam bu noktada ortaya çıkıyor. Biz zorla bu işi yapmıyoruz. Kimseye dayatmada bulunmuyoruz. Tamamen bir ihtiyacın ürünüyüz ve işimizi belli bir kalite standartı çerçevesinde yapmaya çalışıyoruz. Her olayın günah keçisi ilan edilmek istemiyoruz.”ANKARA /