AK Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan, Adıyaman’dan Mersin’e göç ettiklerinde 7 yıl boyunca naylon
çadırlı evde yaşadıklarını, yiyecek ekmek giyecek elbise bile bulamadıkları zamanları olduğunu
söyledi.
Merkezi İstanbul’da bulunan UYGAD (Uluslararası Yazarlar ve Gazeteciler Derneği) Mersin Temsilcisi,
Mehmet Kolbudak tarafından Novana Otel’de tanıtım kahvaltısı düzenledi. AK Parti Mersin
Milletvekili Hacı Özkan’ın yanı sıra STK temsilcileri, akademisyen, sanatçı ve basın mensuplarının
katıldığı kahvaltının açılışında konuşan Mehmet Kolbudak, bir süre önce İstanbul’da kurulan UYGAD’ı
Mersin’e tanıtmak ayrıca kentte görev yapan STK temsilcileri, politikacı, basın ve diğer yetkililerle
kaynaşma, dayanışma amacıyla düzenledikleri etkinliğe katılanlara teşekkür etti. Kahvaltıya
katılanların hepsinin amacının Mersin’e hizmet etmek olduğuna dikkat çeken Kolbudak, “Tabela
asmakla dernek olunmaz. Bu tür toplantılarla bir araya gelip bilgilerimizi birbirimize aktarmak, farklı
projelere imza atmak, mevcut projelerin takibi için ilgili makamlarla irtibatımızı devam ettirmemiz
gerekiyor” dedi.
KALKINMANIN ÜÇ FORMÜLÜ
Toros Üniversitesi Kentleşme ve Yerel Yönetimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (KEYAM) Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Özer de, Türkiye’nin dört bir yanından göç eden Mersin’in içinde yaşayanlara şemsiye
görevini yaptığını söyledi. Mersinlilerin, kalkınma için üç sihirli kavrama; eğitim, ekonomi ve birliğe
önem vermesi gerektiğine dikkat çeken Ahmet Özer, şöyle devam etti:
“Kalkınmak için en değerli kaynak insandır. İnsanı geliştirmenin en etkili yolu eğitimdir. Dolayısıyla
ileri gitmek istiyorsa çocuklarımız mutlaka eğitmemiz lazım, nitelikli insan olmadan ülkede
kalkınamaz. Birtakım insanlarımız kendi başlarına bir yerlere gelmesi istisnadır. Kurumsallaşmak lazım
bunun da en önemli rolü eğitimdir. 30-40 ülke dolaştım hiçbir ülkede Türkiye’deki aileler kadar
eğitime önem vermiyor. Hiçbir ülkede anneler ‘Saçımı süpürge yaparım, çocuğumu okula gönderirim’
demiyor. ABD de aileler belli yaştan sonra çocuklarını arabalarına bile almıyor. İşte bizim böyle bir
avantajımız var. Kalkınmanın diğer faktörü ekonomi alanında da dayanışma sağlamamız lazım.
İnsanlar genelde pratik ve teorik olarak farklı kişilikler sergiler. Pratikte insanoğlu hep kendine yorar,
bu da yararlı değil. Ekiplerin birbirine yardımcı olmamız lazım. ‘Hep bana hep bana’ olmayacak.
Zenginleşmemiz lazım çünkü yoksulluk paylaşılmaz. Sosyalleşmenin verdiği mücadele zenginleşmek
içindir. Başkalarına muhtaç olmamak için ekonomik olarak büyümemiz lazım… Kalkınmanın üçüncü
yolu ise birlik ve dayanışmayı sağlamaktan geçer. Önümüzde seçim var mesela orada dayanışmayı
sağladığınızda kendinizin de Mersin’de var olduğunuzu kanıtlamış olursunuz.”
Yerel yöneticileri seçerken hedeflerin, projelerin, kadroların değerlendirilmesi gerektiğine dikkat
çeken Özer, “Ama bunlar yerine adayın parasının olup olmadığı soruluyor, Kardeşim aday seçimi
kazanıp fabrika mı kuracak? Bize hizmet etmek için seçtiğimiz başkan bakıyorsunuz başımıza kral
kesiliyor. İşte birine yetki verip sorumluluk verilmezse o da kendini haliyle kral sanır” dedi.
MERSİN SEVGİSİNİ AŞILAMAK
AK Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan ise, çocuklara Mersin sevgisinin aşılanmasını isteyerek,
ailelerin bunu yapmadıkları taktirde öbür dünyada bundan hesaba çekileceklerini söyledi. 7 yaşında
iken ailesinin Adıyaman’dan Mersin’e göç ettiğini hatırlatan Hacı Özkan, “Mersin’e geldiğimde yiyecek
ekmeğim giyecek elbisem yoktu. 7 sene naylonlu evin altında Çilek Mahallesi’nde yaşadım. Halen de
akrabalarım orada. Ve halen Akdeniz’de oturan kardeşinizim.” dedi.
2009’da aday olduğunda bazı kesimin “Bu adam rüya görüyor, nerede olduğunu bilmiyor,
tantuniciden aday mı olur? gibi laflar ettiğini vurgulayan Hacı Özkan, şu ifadeleri kullandı:
“Bakın şimdi dünyanın en büyük partisinde siyaset yapıyorum. Kurucu Genel Başkanım da halkın
içinden geldi. İstanbul’u 18 ay içinde dünyanın en iyi kenti yaptı. ‘Ülkeye Başbakan olur, Türkiye’yi
kalkındırır’ dediler ve bir şiir okudu diye hapse attırdılar. Ama Siirt’te şiir okuyup içeri alınan Sayın
Erdoğan yine Siirt’ten Başbakan çıktı. Sakin kafayla düşündüğümüzde Yüce Allah’ın doğruyla birlikte
olduğunu görürüz. Sayın Erdoğan, Başbakan olduktan sonra küresel güçlerin uykusunu kaçırdı.
Türkiye hızla geliştiğini ve dünyanın en iyi ülkesi olma yolunda gittiğini görenlerin korkuları arttı. Sayın
Cumhurbaşkanımızın en büyük başarısı yüreği; makamı değişti ama yüreği değişmedi.”
Şehirlerin aynen insanlar gibi nefese ihtiyaçları olduğunu vurgulayan AK Parti Mersin Milletvekili
Özkan, belediye başkanlarının karıncadan bile sorumlu olduğuna dikkat çekti. Özkan, şunları söyledi:
“Allah’a ham olsun AK Parti dünyanın en büyük partisi oldu. Ama biz şunu savunduk, bizim
partimizden olmasa da başarılı olan başkanlara tekrar seçilmeyi Allah nasip etsin. Kentin ileri gitmesi
için sadece Mersin’de değil ülke genelindeki bütün başkanlara yardıma hazırız. Proje yapsınlar, tabii ki
yandaşların değil kentin yararına, ödenek yapmaya, yardıma hazırız.”
SOKAĞIN MİLLETVEKİLİYİM
Hacı Özkan, 2007 yılında Mersin’de Adıyamanlılar Derneği’ni kurduğunu hatırlatarak dernekçiliğin zor
iş olduğunu bildirdi. İyi hizmet verilse de herkesin memnun edilemediğini kaydeden Özkan, “Ben
sokağın milletvekiliyim. Bir gün Çilek Mahallesi’nde olurum sonra Tarsus, bir başka gün Anamur’da
halkla iç içeyim ve hiçbir siyası ayrım yapmadığımı herkes bilir. Hepimizin birlik ve kardeşlik içinde
omuz omuza verdiğimizde Mersin’imize ciddi katkılar sağlayacağımızın bilinciyle hareket etmemiz
gerekiyor.” diye konuştu. AK Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan, haftanın 2,5 gününü Ankara’da 4,5
gününü ise Mersin’de geçirdiğini, bu süre zarfında bakan, vali, başkan ve STK yetkilileriyle bir araya
gelip Mersin’i daha ileriye taşımanın hesaplarını yaptıklarını sözlerine ekledi.
Konuşmalardan sonra sahne alan sanatçı Dilek Aşkın’ın konseri de davetliler tarafından ilgiyle izlendi.