Petrol savaşlarının gölgesinde yaşayan Orta Doğu, yeni bir krizle karşı karşıya. Su savaşları kapıda. İran, iki gün önce kendi topraklarından doğup Kuzey Irak bölgesinden geçerek Irak’a akan Küçük Zap suyunun önündeki Silve, Visk ve Kolse barajlarının kapaklarını kapattı. Kuzey Irak’taki Kürtler de İran’a uyup Bağdat’a giden suyu kesti. Kuraklığı gerekçe gösteren İranlı yetkililer, Küçük Zap suyunun akışının en az 60 gün süre ile engelleneceğinin sinyalini verdi. Su sıkıntısıyla karşı karşıya kalan Bağdat yönetimi endişeli.
IRAK’TA BÜYÜK ZARAR
Mevsim şartlarından dolayı kuraklığa doğru gidildiğini, bu yüzden tarım alanların yeterli derecede sulanamadığını belirten Irak Tarım Bakanlığı yetkilileri “Erbil’in Küçük Zap suyunu kesme kararı, güney havzalarını besleyen diğer su kaynaklarının geleceğine dair soru işaretleri oluşturuyor. Erbil, komşu ülkeleri gerekçe gösteriyor. Türkiye ve İran’ın bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi umuyoruz” açıklamasında bulundu.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi yetkilileri ise şu görüşleri dile getirdi: “İran’ın suyu kesmesi, Kale Dize sınırında yaşayan 90 bin kişinin içme suyu bulamamasına yol açtı. Tarım ve balık üretim çiftliklerinde büyük zarar oluştu. Dokan Barajının su seviyesi yüzde 60 azaldı. Söz konusu sudan Irak da faydalanıyor. İran’ın Erbil Başkonsolosluğu ile bir görüşme gerçekleştirdik. Ancak şimdiye kadar suyun bırakılmasına yönelik bir sonuç elde edemedik. Derbendixan ve Dokan Barajlarından Irak’a verilen suyu kesmek zorunda kalacağız.”
İRAN’IN ŞANTAJ ARACI
İran’ın son hamlesi petrolün ardından su meselesinin yeni bir krize yol açacağı endişelerine sebep oldu. Küçük Zap suyu krizi ile birlikte, Bağdat yönetimi komşu ülkelerden gelen su kaynaklarının yakın gelecekte ve oluşturacağı riskleri masaya yatırdığı öğrenildi. Değerlendirmelere göre bölgeyi uzun vadede ciddi siyasi krizler bekliyor. Tahran yönetiminin İran- Irak savaşı yıllarında da benzer uygulamalara başvurduğunu hatırlatan Irak Dışişleri Bakanlığı kaynakları, suyun şantaj olarak kullanıldığını söylüyor. “İran su üzerinden Kürtleri ve Arapları terbiye etmeye çalışıyor” görüşünü dile getiren Iraklı yetkililer, Türkiye’nin de kuraklık gerekçesiyle Fırat ve Dicle nehirlerinin önünü kesmesinin büyük sıkıntıya yol açacağını düşünüyor. Ancak bölgedeki siyasi krizlerin giderek derinleştiği bir ortamdan dolayı Irak merkezi yönetiminin hali hazırda muhtemel risk analizinde Türkiye’den gelen suyun akıbetine dair da 3 senaryo hazırladığı belirtiliyor.
Barajların yapımını durdurun
Türkiye, Hakkari ve Şırnak bölgesinde çok sayıda baraj yaptı. Terör örgütü PKK, baraj inşaatına sabotaj düzenledi. Araçlar yakıldı, işçiler katledildi. PKK’nın güdümünde hareket eden HDP, baraj yapımlarının durdurulmasını istedi. Örgütün geçiş güzergâhlarının kapatıldığı için çabaladığı ifade edildi. Ancak bölgedeki yeni krizler, bu taleplerin bölgesel bir oyun olduğunu gözler önüne serdi. Nitekim İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’den PKK ile aynı çerçevede bir çıkış geldi. Ruhani, Türkiye’nin Fırat ve Dicle Nehri üzerindeki büyük bir baraj inşaatlarını durdurulmasını talep etti. Kum fırtınaları konusunda Tahran tarafından düzenlenen bir konferansta konuşan İran Cumhurbaşkanı, barajların Orta Doğu’nun tamamı için “tehlikeli” olacağını ifade etti. Bu, İran cumhurbaşkanının Orta Doğu’da tartışmalı görülen baraj projesine ilişkin ilk açık çıkışı oldu. Ruhani, Türkiye’nin ismini vermedi ama Suriye ve Irak’a akan iki büyük nehir üzerinde planlanan birkaç barajın “yıkıcı sonuçları” olacağını, İran dahil birçoklarını etkileyeceğini ve “durdurulması gerektiğini” belirtti. Ruhani, barajlar meselesine “kayıtsız kalmanın mümkün olmadığını” da sözlerine ekledi.
ÜÇ ÜLKE İKİ NEHİR
Zap Suyu, Doğu Anadolu’dan doğup Irak’ın Musul kentinin 40 km güneyinde Dicle Nehrine kavuşuyor. Dicle’nin Türkiye sınırları dışındaki kollarından biri de Küçük Zap Suyu olarak biliniyor. İran’ın batı kesiminden doğan bu akarsu, Kerkük’ün batısından geçip Dicle Nehriyle buluşuyor. Küçük Zap Suyunun geçtiği alanlar önemli petrol üretim bölgeleri.