Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Şimşek: KDV artışı yapılmadı!
Bakan Şimşek: KDV artışı yapılmadı!
“Sibergöz-35” operasyonlarında 48 şüpheli yakalandı
“Sibergöz-35” operasyonlarında 48 şüpheli yakalandı
'Narkoçelik-14” operasyonlarında 321 şahıs yakalandı
"Narkoçelik-14” operasyonlarında 321 şahıs yakalandı
KDV uygulama tebliğinde değişiklik
KDV uygulama tebliğinde değişiklik
Milletlerarası anlaşmalar Resmi Gazete'de
Milletlerarası anlaşmalar Resmi Gazete'de
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
1 Nisan 2022 Cuma - 11:47

Oruç tutulurken dikkat edilmesi gereken 10 öneri

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte hem öğün saatleri hem de sofraya konulan gıdaların içerikleri değişiyor. Normal günlerde daha hafif beslenilmeye dikkat edilirken, Ramazan’da 15 saatlik açlığın sonunda tercihler daha ağır ve daha fazla yemekten yana kullanılıyor.

Oruç tutulurken dikkat edilmesi gereken 10 öneri

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte hem öğün saatleri hem de sofraya konulan gıdaların içerikleri değişiyor. Normal günlerde daha hafif beslenilmeye dikkat edilirken, Ramazan’da 15 saatlik açlığın sonunda tercihler daha ağır ve daha fazla yemekten yana kullanılıyor. Uzun süren açlığın sonunda oruç tutan bireylerde oluşan kan şekeri düşüklüğü ise fiziksel ve ruhsal olarak birçok değişikliğe yol açıyor. Ramazan ayında iftar ve sahur menülerini belirlerken beden ve ruh sağlığının korunması amacıyla sağlıklı ve uzun süre tok tutan gıdaların tüketilmesi büyük önem taşıyor. Ramazan’da nasıl beslenilmesi gerektiği, en çok hangi gıdaların tok tuttuğu, sahura kalkmanın gerekli olup olmadığı, yemekten sonra oluşan ağırlık hissinin nasıl giderilebileceği ise en çok sorulan sorular arasında yer alıyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Hüban Ercan, iftar ve sahurda nasıl beslenilmesi gerektiği ile ilgili önerilerde bulundu. Ramazan ayında iftar ve sahur menülerini belirlerken beden ve ruh sağlığının korunması amacıyla sağlıklı ve uzun süre tok tutan gıdaların tüketilmesi büyük önem taşımaktadır. 15 saatlik açlık sürecinde insan vücudunda metabolizmal anlamda birçok değişiklik meydana gelmektedir. Bu değişiklikler arasında su kaybı ile birlikte vücudumuzda mineral kaybının ortaya çıkması, uzayan açlıkla birlikte kan şekerinin düşmesine bağlı olarak meydana gelen baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, göz kararması, el titremesi ve halsizlik gibi bulgular yer almaktadır. Zaman içerisinde vücut bu yeni düzene adapte olur ancak özellikle Ramazan ayının ilk haftalarında iftar ve sahur sofralarında doğru besin tercihlerinin yapılması ve bu besinlerin doğru pişirme yöntemi ile hazırlanması adaptasyon sürecinin hızlanmasına destek sağlar. İftar ve sahurda tüketilebilecek besinler şu şekilde olabilir: 

Süt ve süt ürünleri: Sahurda tüketilen kefir, yoğurt, ayran ve süt gibi ürünler içeriğinde barındırdığı kalsiyum ve protein içeriği ile hem tokluk süresini uzatır hem de günlük alınması gereken kalsiyum miktarının karşılanmasına katkı sağlar. 

Yumurta ve peynir: Yumurta beslenmede referans protein kaynağını oluşturur. Yapısında elzem olan tüm aminoasitleri içerir. Beslenmede yumurtaya yer verilmesi tokluk açısından büyük önem taşır. Besin değerleri oldukça yüksek olan yumurtanın daha çok suda pişirme yöntemi ile tüketilmesi tercih edilmelidir. 

Sütten elde edildiği için süt grubunda gibi görünen peynir aslında besin değerleri açısından et grubu ürünlerle benzerlik gösterir. Sahur sofralarında tüketilen yaklaşık 30 gram kadar peynir ve bir porsiyon kadar süt ürünü, bir yetişkinin günlük alması gereken kalsiyum miktarının yüzde 60’ına yakınını karşılar. 

Et ürünleri: İftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alan et ürünlerinin fazla tüketimi sağlık açısından risk oluşturabilir. Özellikle kırmızı et tüketimi haftanın 3 gününü geçmemeli, beyaz et haftanın iki günü tüketilmelidir. Etlerle birlikte posa alımını artırmak için yanında mutlaka sebze eşlik etmeli, haftanın iki gününde de bitkisel protein kaynağı olan kurubaklagillere  ( fasulye, mercimek, nohut, barbunya v.b)   yer verilmelidir.  Hayvansal kaynaklı proteinin gereğinden fazla alınmasının kalp ve damar hastalıkları riskini artırabileceği unutulmamalıdır. 

Tahıllar: Karbonhidrat kaynağı olan tahıllar günlük enerjimizin yüzde 50-55’ini karşılar. Tüketilecek tahılın çeşidi uzun süre tok kalabilmek açısından önemlidir. Tam tahıl, buğday, çavdar, yulaf, bulgur ve bakliyatlar içeriğinde lif barındıran, tok tutan ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olan tahıl gruplarıdır. İftar ve sahur sofralarında doğru karbonhidrat seçiminin yapılması günü enerjik geçirmemize yardımcı olur. 

Sebze ve meyveler: Sahur ve iftar sofralarında vitamin ve mineral alınımı sağlayabilmek ve yeterli posa tüketimini artırabilmek için çiğ veya pişmiş sebzelere yer vermeliyiz. Meyveler ise günlük şeker ihtiyacının karşılanması için en doğru kaynaktır. Kuru ve yaş olarak tüketilebilecek olan meyveler günlük enerjimize katkıda bulunurken, çeşitli vitamin ve mineralleri sağlayarak antioksidan içerikleri ile de yorgunluğun giderilmesine katkıda bulunur, stresin azalmasını sağlar. İftar sofralarında şeker ilavesi yapılmadan meyve kompostolarına da yer verilebilir. 

Kuruyemişler: Antioksidan özellik gösteren E vitamininden zengin olan yağlı tohumlar sağlık açısından günlük beslenmede yer verilmesi gereken gıdalardandır. Badem, fındık, ceviz, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumların çiğ tüketilmesi sağlık açısından faydalıdır. Yağlı tohumlar birlikte alındığı öğünün, mide geçiş süresini uzatacağı için tokluk süresinin artırılmasına yardımcı olur. En çok dikkat edilmesi gereken konu ise bu ürünün tüketim miktarıdır. 

Tatlılar: iftar sofralarının vazgeçilmesi olan tatlılar şeker içeriğinden dolayı sınırlı tüketilmelidir. Sütlü tatlıların karbonhidrat ve yağ içeriği, şerbetli ve hamurlu tatlılara oranla daha azdır. Bu sebeple sütlü tatlıların sofrada yer alması hamur ve şerbetli tatlılara göre daha dengeli olur. Tüketim sıklığı oldukça önemli olan tatlının haftanın iki gününden fazla tüketilmemesine dikkat edilmelidir. 

Ramazan sofraları için beslenme önerileri

*Oruç tutacak kişiler sahura mutlaka kalkmalıdır

*İftar ile sahur arasındaki süre su tüketimi açısından iyi değerlendirilmeli ve günlük ihtiyaç duyulan su miktarı tüketilmelidir. 

*Çay ve kahve vücutta su atıcı özelliğe sahiptir. Kahve ve çay suyun yerine geçmediği gibi, içilen her bir bardak çay ve kahve için ekstra bir bardak su içilmelidir. 

*İftar yemeğine mutlaka bir çorba ile başlanmalı ve ana yemeğe geçmek için çorbadan sonra 15-20 dakika ara verilmelidir.  

*Yemeklerin daha kolay hazmedilebilmesi için hangi pişirme yönteminin kullanıldığı da önemlidir. Bir kilogram kadar sebze yemeği için iki yemek kaşığı sıvı yağ, tercihen zeytinyağı kullanılmalıdır. 

*Et yemeklerinin pişirilme yöntemi yağsız tavada ızgara, fırın ya da haşlama olarak tercih edilmelidir. Etler yağ ilavesi yapılmadan kendi yağı ile pişirilmelidir. 

*Sahur ve iftarda aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır. Tuzlu olduğu düşünülen ürünler suya konularak tuzu çıkarılmalıdır. Çünkü tuz hem ödem hem de susuzluğa neden olur.

*İftar yemeğinden bir iki saat sonra meyve ve doğru miktarda kuruyemiş içeren bir ara öğün yapılabilir. Haftanın iki günün de de bu öğünün yerine sütlü tatlı tercih edilebilir. 

*iftar ve sahur sofralarında geçirilen süre uzatılmalı, hızlı bir şekilde yiyip kalkılmamalıdır. Bununla birlikte her bir lokma çok çiğnenmelidir. Bu durum mide sindirimini rahatlatmaya yardımcı olur. 

*Mineral kayıplarının yerine konulması için tansiyon hastaları hariç günlük bir maden suyu tüketilebilir. 

 


Hibya Haber Ajansı

 
Altın güçlü kalma çabasını sürdürüyor
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile görüştü
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Diyabet ve kalp hastalarının oruç hakkında bilmesi gerekenler
Dinimiz var olan bir hastalığın kötüleşmesine neden olabilecekse, hamilelerde ...
Pandemide anksiyete bozukluğu yüzde 28 arttı
Pandemi nedeniyle dünyada anksiyete bozukluğu vakalarında yüzde 28 civarında ...
BA.2 varyantına karşı dikkat edilmesi gerekenler
Dünya Sağlık Örgütü tarafından duyurulan Omicron varyantının alt türü ...
 
Ergenlikte yapılan yanlış diyetler, beslenme bozukluklarına neden olabiliyor
Ergenlik dönemindeki gençler, kilo problemlerinden etkilendiği için çözüm ...
Sağlık deposu 7 yeşil besin
Dr. Fevzi Özgönül ,'' İstemeden de olsa biriken yağlarınızdan kurtulmak ...
Alerjik nezlesi olan sürücülerin dikkatine
Gözlerde kaşıntı, kızarıklık, sulanma ve bazen de şişme şeklinde kendisini ...
 
Su tüketimi hakkında en çok merak edilen 8 soru
Vücut ağırlığımızın yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan su, insan hayatı için ...
Ruh sağlığı sorunları beslenme dengesini bozabilir
Yeme bozukluğu, obezite ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiye işaret eden ...
Sağlıklı sindirim için laktozsuz süt tüketin
Ramazan ayında rutin beslenme düzeninin değişmesiyle sıklıkla karşılaşılan ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri