MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında açılım ve terörle mücadeleyi değerlendirdi. Terörün ve bölücülüğün tırmanmasında Başbakan ve hükümetinin vebalinin büyük olduğunu, kusurdan öte suçu olduğunu savunan Bahçeli, "Hukuk önünde hesap vermelidir ve mutlaka verecektir. Bu noktadan sonra ise Başbakan'la birlikte bu suça iştirak etmeye devam edecek olanları da aynı akıbet bekleyecektir" dedi. Bir yılı bile dolmadan "açılım denen yıkımın' ne anlama geldiğini, kimin haklı olduğunu, yaşanan acı tecrübelere bakarak görmenin mümkün olduğunu söyleyen Bahçeli, "Keşke, bu olaylar yaşanmadan Başbakan Erdoğan gerçekleri görebilseydi, keşke, yüzlerce kayıp vermeden bu yıkıma bir son verselerdi, gözyaşları akmasaydı. Bu itibarla bugün hiç kimse bize, karşımıza çıkanların uyarısını yapmadı diyemez. Hiç kimse ucuz bir özürle bunca kayıpların vebalinden kurtulamaz" diye konuştu.
-HEM "GÖRÜŞME ÇAĞRILARI BEYHUDE" DEDİ HEM GÖRÜŞME ŞARTLARINI AÇIKLADI-
AKP hükümetine "iflas etmiş politikaların ve teslimiyetçi anlayışların beslediği canavarı bırakacak kucak, bağlayacakları kapı aramak"la suçlayan Bahçeli, bu süreçte partisine yönelik görüşme çağrılarının ise beyhude olduğunu kaydetti. Türkiye'nin sıfır terör noktasından kanlı eylem dönemlerine gelmiş olmasının baş sorumlusunun AKP zihniyeti olduğunu öne süren Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bizim yaptığımız uyarılar da bellidir ve belgelidir. Şayet konu milli meseleler olursa, milletin gelecek kaygıları olursa günlük siyasetin üstünde bir fedakarlık yaparak milletimize hizmet yolunda uzlaşma aramaya da hazırız. Bizim uzlaşma zemini olarak bu şartlar altında uygun gördüğümüz yer Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Zira hükümetin ve Başbakan'ın samimiyet ve güvenirlik katsayısı düşmüştür. Doğrudan yapacağımız bir görüşmeden nasıl bir iftiranın çıkacağından emin değiliz. Ancak her şeye rağmen dökülen şehit kanıdır, çekilen milletimizin acısıdır. Kuşkusuz ki, biz, bize karşı yapılanları bir kenara not ettik ve yeri gelince açacağız. Bundan kurtuluş yoktur."
-"PİŞMANIM DERSE ELİMİZİ UZATIRIZ"-
Bahçeli hükümete çağrıda da bulunduğu konuşmasında, terörle ve bölücülükle mücadelede fikirlerinden yararlanmak isteyenlere kapılarını aralamaya hazır olduklarını belirtti ve Başbakan Erdoğan'la görüşme şartları şöyle açıkladı:
"Eğer Başbakan Erdoğan, "açılım da yanıldım, çatışmayı derinleştirdim, teröre azdırdım, şehadetlere neden oldum diyorsa, Türk milli kimliğine bağlılığını açıklıyorsa, ABD'yi dinlemeyeceğini, her saldırının ardından Washington'a sığınmayacağını, Barzani'ye haddini bildireceğini, yabancı başkentlere kulağını tıkayacağını ve Kandil'e gidip terörü teslim alacağını söylüyorsa, geçmişte hatalar yaptığını belirterek; şehide kelle, katile sayın demekten pişmanlık duyduğunu, Mehmetçiğin yan gelip yatmadığına siperde bizzat şahit olduğunu itiraf ediyorsa, yıkıma alet ettiği akademinin mensubu polislerimizden, ağır hakaretlere maruz kalan askerlerimizden, etnik tahriklerle çatışma kıvamına getirdiği milletimizden özür diliyorsa, bizim için hiçbir engel kalmamıştır. Bunları kendisinden duyduğumuz anda elimizi uzatırız."
-BAŞESGİOĞLU'NUN İSTİFASINA DESTEK-
Başbakan Erdoğan'ın, sıraladığı şartları yerine getirmemesi halinde MHP'nin yine Başbakan'ın ve "işbirlikçi'lerinin önündeki en büyük engel olmaya devam edeceğini ifade eden Bahçeli, Erdoğan'ı "İmralı canisi'yle açılımda başa baş yarışmak'la da suçladı. Açılım denilen "yıkım' sürerse "milli vicdan, milli adalet hissi, milli dil, milli devlet, üniter devletin, bütün bunların ardından da önce vatanın sonra milli varlığın çökeceğini" kaydeden Bahçeli, "Temennimiz AKP hükümetinin bu tahribat seviyesinde açılımı terk etmesidir. Ümit vericidir ki, her şeye rağmen gidişatın farkına vararak süreci sorgulamaya başlayan AKP'li milletvekilleri vardır, vebalini taşımamak için gereğini de yapmaktadırlar" diye konuştu.
-"SURİYE'YE YAPTIĞIMIZ GİBİ KESİN VE SONUÇ ALICI TEHDİDİN YAPILMASI ŞART"-
MHP'nin milletinden gizleyeceği ve saklayacağı özel görüşmelerle pazarlık yapacağı hiçbir niyet ve tasavvuru olmadığını belirten Bahçeli, son yedi yılda terörle mücadelede sonuç alınamamasının nedeninin kurumların yetersizliğinden değil siyasi kararların isabetsizliği ve siyasi iradenin olmamasından kaynaklandığını savundu. Bahçeli, grup toplantısında bir kez daha terörle mücadele önerilerini sıraladı ve şunları söyledi:
"Yaklaşık yirmi altı yıldır süren bu dış tehdidin tamamıyla ortadan kaldırılması ve tıpkı bir zamanlar Suriye'ye yaptığımız gibi kesin ve sonuç alıcı ve açık bir tehdidin yapılması şarttır. Eğer ahlak ve onur sahibi bir Başbakan ve hükümetinin, kendisini taahhütlerle bağlamamışsa, birilerine söz vermemişse, bir ihanete düşmemişse bundan başka bir seçeneği de kalmamıştır. Bunca yılı terörle mücadelede boşa geçirmiş ve dökülen kanın sorumlusu olmuş Başbakan Erdoğan'ın son zamanlarda başlattığı yeni arayış manidardır. Bu, Irak'tan kaynaklanan saldırılarda Barzani'nin kusuru olmadığına dair, onu masum ve haklı çıkarmaya dönük sinsi bir maskeleme faaliyetidir. Aşiret reisini aklama çalışmasıdır."
-BAŞBAKAN'A "NATO" TEPKİSİ-
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Toronto'da "ağzındaki baklayı' çıkardığını ve NATO'yu Kandil Bölgesi'nin kontrolü için göreve çağırdığını da hatırlatarak, "Bu davet, bir Türk Başbakanı'nın içine düştüğü acziyetin itirafıdır. Bu çağrı, yıllardır üçlü mekanizma ile avunan bir zihniyetin iflasıdır. Bu beyan, artık terörü önleyemeyeceği anlaşılan bir çaresizin teslimiyetidir. Bu açıklama, ben artık kendi gücümle terörü önlemekten acizim diyen bir zavallının çırpınışlarıdır. Ve sonuçları son derece tehlikeli olacaktır. Yabancı kuvvet talebi, Fatih'in, Yavuz'un, Kanuni'nin torunları olduğunu iddia eden birine değil ve ancak müstemleke zihniyetine, ilkel kabile kültürüne layıktır. Başbakana da çok yakışmıştır. Bir ülkenin bağımsızlık ve egemenlik timsali olan hudutlarını kendi güçleriyle koruması şarttır, aksi yaklaşımlar hükümranlık gücümüzün sorgulanmasına neden olacaktır. Başbakan'ın önerisi ülkemizin itibarına gölge düşüreceği gibi, milli bir konunun uluslararası alana taşınarak aleyhimize şekillenmesine yol açacaktır. PKK ile mücadele NATO düzeyine taşındığında konuya ilişkin olarak NATO ülkelerinin görüş bildirmesine ve müdahil hale gelmesine imkan tanınacaktır" diye konuştu.
-"MEHMETÇİĞİN YAPAMAYACAĞINI KANADALI, İTALYAN, DANİMARKALI ASKERLER Mİ YAPACAK?"-
Terör örgütüne destek veren ülkeler arasında NATO üyesi ülkeler olduğunu belirten Bahçeli, Başbakan'ın NATO gücünü kullanma konusunda kararlı ise yapması gerekenin Paktı müdahaleye çağırmak değil, terör örgütüne destek veren ülkelerin PKK'ya desteğini kesmelerini sağlamak olması gerektiğini dile getirdi. Bahçeli, TBMM'nin Kara Harekatı için tam yetki verdiğini ancak bu yetkinin gerekçe gösterilmeden kullanılmadığını ifade ederek "Türkiye Cumhuriyeti terör belasını kendi başına ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile imha edecek yetenek, kuvvet ve kudrettedir. Yeter ki onu doğru müdahaleler yapmaya sevk edecek siyasi irade arkasında bulunsun yeter ki korkmadan, çekinmeden, boyun eğmeyen, alttan almayan, karnından konuşmayan bir hükümet işbaşında olsun. Yoksa Mehmetçiğimizin yapamayacağını, mesela Kanadalı, Polonyalı, Bulgar, Romen, İtalyan, Danimarkalı askerler mi yapacaktır" diye konuştu.
-"BAŞBAKAN EKSENİNİN KAYMADIĞINI İZAH EDEBİLMENİN TELAŞINDA"-
Bahçeli, Başbakanı son zamanlarda "ekseninin kaymadığı'nı izah edebilmenin telaşının sardığını savunarak, isim vermeden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İsrail Ticaret, Endüstri ve Çalışma Bakanı Ben-Eliezer ile gizli görüşme yapmasını da eleştirdi. Bahçeli "İsrail"e kafa tutar görünürken gizli buluşmalarla el altından temaslar sürdürdüğü ortaya çıkmıştır. Batı değerlerine ne kadar bağlı olduğunu, küresel projelere olan hayranlığını, kanlı projelerin eş başkanlığına devam ettiğini ilan ve ikna etmenin arayışı içindedir. İmparatorluk mirası olan merkez ülke olmayı hayal bile edemeyen bu zihniyetin eksen olmakla ve eksende durmakla övündüğü bir ortamda, aynı eksende olduğu yabancı güçleri ve merkez ülkeleri ülkemizin milli meselesinin çözümüne davet etmesi eşyanın tabiatına da, söyleyenin mizacına da çok uygun düşmüştür. 2787 günden beri Başkent Ankara'dan başka başkentlere kayan merkezin eksenine sıkı sıkı tutunduğunu da böylece ispat etmiştir" dedi.
-"BAZI TESPİTLERİ VAR Kİ BU İFADELERİ KULLANIYOR"-
Bahçeli grup toplantısının ardından ise gazetecilerin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarına ilişkin sorularını yanıtladı. Bahçeli, Başbuğ'un sözlerini "Bazı tespitleri var ki bu ifadeleri kullanıyor. Yorumları üzerine yorum yapmamız doğru olmaz" sözleriyle değerlendirdi. Bahçeli, Anayasa Mahkemesi raportörünün raporunu hazırladığının hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de "Bizden evvel Anayasa Mahkemesi üyeleri değerlendirmeli" dedi