Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada yeni Koronavirüs (KOVİD-19) vakalarının Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da tespit seviyesinin arttığını, İstanbul ve İzmir de ise düşüşe geçtiğini şu sözlerle ifade etti:
“Genel olarak söylemem gerekirse özellikle vaka sayısının yüzde 60 oranında olduğu İstanbul'u biliyoruz. İstanbul, İzmir gibi illerimizde vaka sayılarının daha azaldığını, hastane yükünün de azalmaya doğru gittiğini, bu illerimizde daha kontrollü olduğunu söyleyebilirim. 1 Haziran sonrası Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kısmi bir artışın olduğunu söyleyebiliriz. Bu hareketliliğin getirdiği, maske, mesafe konusunda hassasiyet göstermememizin bir sonucu. Diyarbakır'da son 3-4 gündür yükseliş içinde. Burada da genel bir artıştan öte kültürel, sosyal etkinliklerde artışın daha fazla olduğunu görüyoruz. Buralarda özellikle filiyasyon çalışmalarını yoğunlaştırmış durumdayız. Vatandaşımızın daha hassas davranmasını, tedbirler için katı davranması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Ankara için de bir yükseliş söz konusuydu, bugün itibariyle düşüşe geçmiş oldu. Konya'da bir fabrika ve iki yerleşim yerinde yapılan tarama sonrası yükseliş olduğunu gördük, bugün itibariyle düşü olduğunu gördük.”
Koca açıklamalarında 65 yaş üstü vatandaşlarda bulaş oranının 1 Nisan’dan öncesine kıyasla düştüğünü, “1 Nisan öncesi toplam vakanın içindeki 65 yaş üstü oranı yüzde 15,7 idi. Kısıtlama sonrası bu oran yüzde 7,5'a düştü. Yani yarı yarıya düştü. 1 Nisan öncesi gibi olsaydı, bu sayı iki katına kadar çıkmış olacaktı, sayı belki 10 binlere yakın olurdu.” Sözleriyle belirtti.
Sağlık Bakanı Koca’nın açıklamalarından satır başları:
- Ülkemiz Koronavirüs sebebiyle uygulanan kısıtları, bu kısıtların yerini tedbirleri alacağı inancıyla büyük ölçüde kaldırdı”.
- 65 yaşta kısıtın neredeyse tümden kalkmış olması dezavantajın ortadan kalktığı anlamına gelmiyor
- Devletimiz salgınla mücadelenin kahramanlarına gerekli bütün imkanları sağladı. Cumhurbaşkanımızın şahsında devletimizin bütün kurumlarına teşekkürlerimi sunuyorum.
- Büyük bir sınav verdik, şimdi bu sınavın finaline hazırlanmalıyız. Aktif mücadele günlerine geçtik, mücadeleyi evden çıkarak sosyal, ekonomik, kültürel hayatlarımıza taşıdık.
- Cumhurbaşkanımız önlemlerin ve yeni durumun değerlendirilmesi sonucu alınan kararları açıkladı. Bu açıklamada üzerinde durulan Koronavirüs musibetinin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe, temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz şartıdır.
- Aktif mücadelede iki silahımız var. Birincisi maskedir, ikincisi bir buçuk metre mesafedir. İki tedbir birlikte tam tedbirdir.
- Genç olmak kabahat değildi, genç olmanın sebebi ile hastalık belirtisi göstermeden virüsü yayma potansiyelini taşımanız maalesef günlerinizi evde geçirmenize yol açtı.
- 65 yaş üstü büyüklerimiz haftanın her günü sabah 10 ile akşam 8 arasında dışarı çıkabilecektir. Bu grubun evde kalmasının sebebi Kovid-19'a karşı ciddi bir dezavantaja sahip olmalarıdır. Kısıtın kalkmış olmasının anlamı dezavantajın ortadan kalkmış olması değildir. 65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce vakaların yüzde 15,7'si bu yaş grubundandı. Yasaktan sonra bu oran yüzde 7,5'e düştü. Bu yaş grubunda hastalığa yakalanma oranı yüzde 50 oranında azalmıştır. Bu bilgiler akılda tutulmalı.
- Kıymetli büyüklerim evde kaldığınız günler boyunca uzak kaldınız. Şimdi size geç serbestlik gelmiş olması riskin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Azalmakla birlikte devam ediyor.
- Gözümüzü salgının geride bıraktığı tablodan ayırmayalım.
- Dünya çapındaki salgın, ölüm kalım endişesi ile insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı. Üretime, ticarete, ekonomiye, eğitime, kültür hayatına, kısacası insan hayatı başta olmak üzere tüm hayata darbe vurdu.
- Tedbirlere uymak şimdi devletimize ve milletimize karşı bir ödevdir
- Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiği gerçeğidir.
- Bugünlerin örnek genci bence maskesini takan, mesafesini koruyan gençtir. Bir ağabeyiniz olarak aklım sizde olacak. Büyüklerimiz sizlere serbestlik gelmiş olması riskin olmadığı anlamına gelmiyor. Sizden istirhamım evde geçen günleri riske atmamanız. Lütfen büyüklüğünüzü göstermeye devam edin. Salgınla mücadelede adeta pasif mücadele günlerinden, kontrollü sosyal günlerine uyarak aktif mücadele günlerine geçtik. Aktif mücadelede iki silahımız var. Biri maske diğeri ise 1.5 metre mesafedir. Elzem olan bir üçüncü husus var. El temizliğine normalden fazla önem gösterilmelidir. Etkili bir ilaç ya da aşı bulunmadı. İlaç gibi etkili tedbirler elimizde hazır bulunmaktadır.
- Son vakayı en kısa zamanda görmek, tedbirlere uyumla mümkündür. Kısmet olursa 6 ayı geride kalan salgının dünya genelindeki seyrini DSÖ'den aldığım verilerle size anlatmaya çalışacağım.
- Sizlere bugünleri hazırlamak için hayatlarını feda eden bilim insanlarımız ve hocalarımız, hekimlerimiz, hemşirelerimiz olduğunu unutmayın. 5 bine yakın insanımızın aramızdan ayrıldığını hatırlayın. Tedbirlere uyum, kayıplara saygımızın da bir gereğidir.
- Soru: Yurt dışından gelenlere test ve karantina olacak mı?
Sağlık Bakanı Koca: Bu geçişlerin uçuşların nasıl yapılabileceği konusu çok tartışıldı. Avrupa ülkeleri bu süreçte havalimanlarında test yapılmasını önermedi. Avrupa ülkeleri bu testi önermiyor ve yapmıyor. Biz Türkiye'de turizmin yoğun olduğu bölgelerde yerleşim yerlerini sertifikalandırarak, bilgilendirerek detayları belirlemiş olduk. Biz şunu yapmak istiyoruz; Yurt dışından gelen tüm vatandaşları sağlık taramasından geçirmek istiyoruz. Ateş yüksekse, bulgu varsa, en ufak şüphe varsa hastanede tedavisini planlıyor olacağız. Takvimle bu planlandı. Ülkelerle görüşülerek takvimde mutabık kalındı. O ülkelerde vaka durumunu bilmek istiyoruz. Seferler yapıldığında o ülkelerde bir risk olduğunu görürsek yeniden değerlendirme süreci içinde olacağız.
- Soru: Ölüm oranları önlemlere rağmen neden 65 yaş üstünde yüksek?
Sağlık Bakanı Koca: 1 Nisan öncesi toplam vakanın içindeki 65 yaş üstü oranı yüzde 15,7 idi. Kısıtlama sonrası bu oran yüzde 7,5'a düştü. Yani yarı yarıya düştü. 1 Nisan öncesi gibi olsaydı, bu sayı iki katına kadar çıkmış olacaktı, sayı belki 10 binlere yakın olurdu.
- Dünyada özellikle normalleşme döneminde uçuşlarla ilgili çok büyük tartışmalar olduğunu biliyorsunuz. Bu geçişlerin nasıl yapılabileceği çok tartışıldı. Avrupa ülkeleri DSÖ dahil olmak üzere havalimanlarında test yapılmasını önermedi. Avrupa ülkeleri de şu an önermiyor. Biz Türkiye'de özellikle turizmin yoğun olduğu bölgelerde oteller dahil olmak üzere, nasıl hareket edilmesi gerektiği, çalışanların çalışma şekilleri dahil olmak üzere, bütün detayları belirledik. Biz farklı olarak şunu yapmak istiyoruz, yurt dışında gelen herkesi sağlık taramasından geçirmiş olmak istiyoruz. Herhangi bir semptomu olup olmadığını da bilmek istiyoruz. Eğer varsa en ufak bir şüphemiz olma durumunda gerektiğinde hastanede tedavisini planlıyor olacağız. Biz hangi ülkelerin hangi takvimle bu seferlerin izninin verilebileceğini de belirlemiş olduk. O nedenle bugünden itibaren planlamıştık, 90 ülkeyi baştan belirledik, 60 ülke daha ilave edilmiş olduk. Bir takvimle belirlenmiş oldu. Bütün ülkelerle görüşülerek karşılıklı takvimlerde mutabık kalınmaya çalışıldı. Uçuşların yapıldığı dönemde o ülkelerdeki bulaştırıcılık durumunu da bilmek istiyoruz. O ülkelerde bir risk olduğunu tespit ettiğimizde tekrar değerlendireceğiz.
- Yaş ortalaması yeni vakalarda 36, vefatlarda 71. Biz Türkiye olarak 65 yaş üstü kısıtlamadan son derece büyük fayda gördüğümüzü söylemek istiyorum. Halen 65 yaş üstü ve kronik hastalıklara özel önem vermiş olmamızın elde ettiği başarıyı DSÖ yeni fark ediyor. Maske kullanımının tanımlamasında ilk defa 65 yaş üstü ve kronik hastalar için kullanılması şeklinde kullanmaya başladı.
- Toplum Bilimleri Kurulu çok önemli bir fonksiyon icra edecek. Bundan sonraki süreçte özellikle vatandaşımızın, ki 20 yaş altı, 65 yaş üstü uzun süre içerde kalmış olmaları dahil olmak üzere psikolojik ve sosyolojik etkilerini de konuşacağımız ve bunları da değerlendireceğimiz bir dönem olduğunu görüyoruz. Bunu yer yer bir takım çalışmalarla görmek istiyoruz. Birçok kimseden oluşan bu sosyolojik ve psikolojik yönlerini irdeleyebileceğimiz bir dönem olarak görüyoruz. Bu dönemde iletişim dilinin de nasıl olması gerektiğiyle ilgili Toplum Bilimleri Kurulu'ndan beklentilerimiz var.
Hibya Haber Ajansı