ANKARA / let Opera ve Balesi Müdürü Aykut Çınar, opera tarihinde böylesi yoğun bir temponun olmadığını söyleyerek, ay boyunca hiçbir boş günlerinin olmadığını, bazı günlerde ise dört farklı eserle sanatseverlerin karşısına çıktıklarını ifade etti. Çınar, nisan ayına özel hazırladıkları programla ilgili şunları söyledi:
“Yedi sahnede, beş farklı şehirde 42 temsil yapıyoruz. Ankara’da altı sahnemiz var. Ankara dışında Kayseri, Sivas, İstanbul ve Sinop’ta temsiller yapıyoruz. Bu sezon biraz gaza basalım dedik. Bizi hiçbir şey yapmadığımız konusunda eleştiriyorlar. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin Türkiye’nin en üretken kurumlarından biri olduğu konusunda iddialıyım. Son 5-6 yıldır deli gibi çalışıyoruz. Özellikle bale sanatçıları için söylüyorum nefes almadan çalışıyorlar. Nisan ayında bazı tarihlerde aynı günde dört temsil yapıyoruz. Opera binasını herkes bizim zannediyor. Ay boyunca sadece yarısı bize ait. 18 gün kullanıyoruz. Yarısını tiyatro kullanıyor. Nerede sahne bulursak, açık alan, kapalı alan her yere gitmeye çalışıyoruz. Gata’dan 21 Nisan’da kuruluş yıldönümü etkinliği kapsamında bizden eser istediler. Bu yoğunlukta oraya gitmemiz çok mümkün değildi. Ama bir şekilde planlama yaptık ve oraya da gideceğiz. Opera tarihinde benim bildiğim kadarıyla böyle bir yoğunluk olmadı.
SEYİRCİ REKORU
Nisan ayı, şimdiye kadar yaptığımız prömiyerlerin tamamının yer aldığı bir ay oldu. Bu ay Carmen Operası’nın prömiyerini de yapacağız. Önümüzdeki ay ise Üçlü Bale-Akdeniz Esintisi’nin prömiyeri olacak. Yerleşik sezonun bitmesine yaklaşık 40 temsil var. Tahminim, mayısın sonunda seyirci sayımız 110 bini bulaşacak. Bir önceki sezona göre 12-13 bin yeni izleyici kazanmış olacağız. Bu şimdiye kadarki en yüksek izleyici rakamı. Bu başarının en önemli nedeninin hazırlanan repertuvar olduğunu düşünüyorum. Ayrıca tanıtıma yönelik farklı bir strateji de izliyoruz. Mesela aylık bültenleri, gazetelerle birlikte insert olarak dağıtıyoruz. Bunun geri dönüşü çok iyi oluyor. Bir ürünün ne kadar güzel olduğunun bir önemi yok eğer siz iyi bir tanıtım yapamazsanız. En önemli bürolardan birinin basın yayın halkla ilişkiler bürosu olduğunu düşünüyorum.
TEKNİK EKİBİN ÖNEMİ
Burada tekniğin büyük önemi var. Siz 50 temsil de yapsanız tekniğiniz değişmiyor. Farklı bölgelerden sanatçı getirebiliyoruz ama teknik ekip aynı kalıyor. Onlar bu kuruma canla başla emek veren adamlar. Kuruma yeni başlayan bakanlık müfettişlerine her yeri gezdirdik. Bir müfettiş buranın hiç dışarıdan göründüğü gibi olmadığını, orta ölçekte bir fabrika olduğunu söyledi. Nisan ayı içinde Ankara Devlet Opera ve Balesi çalışanlarına çok iş düşüyor. Bu kurumun Türkiye’nin en üretken kurumlarından biri olduğunu gösterme fırsatı bulacağız. Zengin repertuvarla, farklı şehirlerdeki sanatseverlerle de buluşma şansı bulacağız.
Alternatif konserler için yeni mekanlar bulduk. Küçük konserlerimizi Cermodern’e aldık. Daha öce bu tarz konserler Operet Sahnesi’nde oluyordu. Bu sayede Operet Sahnesi’ni boşalttık ve oraya temsiller koyabiliyoruz. Bizim seyirci patlamamızda oranın payı büyük.”ANKARA /