ANKARA / Sarı noktanın belirtileri hakkında bilgi veren Özkılıç, “Hastalık erken evrelerinde hiçbir bulgu vermezken ilerledikçe merkezi görmede bulanıklaşma, eğrilme, renklerde solma, ince detayların fark edilememesi, karanlık görme ve merkezi görememeye yol açmaktadır” diye konuştu.
Bir kişinin kendisinde sarı nokta hastalığı başlangıcı olup olmadığını anlaması için gözlerinin görme fonksiyonu tek tek test etmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Özkılıç, “İki göz açıkken sarı noktası sağlam olan göz, diğerinin görme fonksiyonundaki aksamayı hissetmeyi önlemektedir. Uzak ve yakın görme için gözlük kullanması gerekli olan bir kişi gözlüğünü takarak, sağ ve sol gözünün görme fonksiyonunu tek tek kontrol etmelidir” dedi.
Özkılıç, hastalığın kliniğinde hiçbir zaman tam körlüğün olmadığını da söyledi. Ancak ihmal edilmiş olgularda oluşan merkezi görme kaybının hastanın okuma, baktığı yüzleri tanıma ve araba kullanma gibi yaşamsal fonksiyonlarında kayıp oluşturabildiğini belirten Özkılıç, bunun da hastanın hayat kalitesini oldukça olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.
VİTAMİN ALIMI DESTEKLENMELİ
Kuzey Amerika ve Avrupa diyetleri ile karşılaştırıldığında sebze, tahıl, meyve, yeşilliler, kuru meyveler, şarap ve zeytinyağlı ağırlıklı ve antioksidan yönünden oldukça zengin olan Akdeniz diyetinin bu nedenle genel sağlık yönünden değerli olduğunu vurgulayan Özkılıç, ancak yine de Akdeniz diyetinin sarı noktanın ihtiyacı olan düzeyde antioksidan dozunu temin edip edemediğinin net olmadığını ifade etti. Özkılıç, sarı noktada lutein-zeaksantin, C, E vitaminleri ve çinkonun dışarıdan alımının desteklenmesi gerektiğini kaydetti.ANKARA /