Önceki gün kutlanan Dünya Mimarlık ve Konut Günü’nde kırmızı kurdele ve karanfillerle donatılan Saraçoğlu Mahallesi’nde dün yine olay vardı. Sabah saatlerinde polis nezaretinde Saraçoğlu’na gelen Ankara Defterdarlığı ve Çankaya Kaymakamlığı’na bağlı ekipler, Gökalp Ailesi’ne evlerinin tahliye edileceğini söyledi. Dışarıda polisleri görünce panikleyen aile, tahliyelerinin durdurulması için avukatlarına ve Mimarlar Odası’na haber verdi. Ev sahibi Oğuzhan Gökalp, tahliye kararına itiraz ederken, evin kapısı çilingir yardımıyla açılmak istendi. Gökalp evine girilmemesi için kapının önüne oturarak, itirazlarını sürdürürken; polislere kapıyı kırmaları için talimat verildi. Polis ekipleri kapının kilit bölümünü baltı ile kırdı.
KAPI İÇİN TUTANAK
Kapı önündeki tartışma devam ederken, Gökalp ailesine destek vermek isteyen mahalle sakinleri ile Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da apartmanın önünde toplandı. Kapının kırıldığını öğrenen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, görevliler ile konuşmak isteyince apartman önünde tartışma çıktı. Saraçoğlu Mahallesi’nin Kültür Varlığı olduğunu belirten Candan, kapıyı kırma talimatını verenler ile kıranlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağını söyledi. Ayrıca altında mimarlar ile mahalle sakinlerinin imzasının bulunduğu bir de tutanak tutuldu. Mahkemeden gelen karar ile tahliye durduruldu. Yaşananların ardından polis ve görevliler mahalleden ayrıldı.
‘AÇAMIYORSANIZ KIRIN’ TALİMATI
Polis ve görevlilerin gidişini kapısında açılan delikten izleyen Oğuzhan Gökalp, şunları söyledi:
“Diğerlerinde olduğu gibi tahliyeler, avukatımızın aldığı durdurma kararıyla iptal oldu. Tebligatsız, baskın yapar gibi evimizi tahliye etmek istediler. Sabah sabah evimin önünde ‘Kapıyı açın’ diye bağırdılar. İtiraz edince de hiçbir izin belgesi göstermeden çilingirle kapıyı açmaya çalıştılar. Kapıyı açmasınlar diye önüne oturduğumda ‘Açamıyorsanız kırın’ denildiğini duydum. Sonra bir balta ile kapıyı kırdılar. Teröristmişiz gibi eve girmeye çalıştılar. Mimar ve avukat arkadaşlarımızın itirazları sonunda gittiler.”
PENCEREDE KORKU DOLU BEKLEYİŞ
Yaşananları evinin penceresinden izleyen Nejla Gökalp ise “Çok korktum. Sanki teröristmişiz gibi kapımıza dayandılar. Biz hiçbir şey tebliğ edilmediği için karara itiraz ettik. Bu defa kapıyı kırıp, içeri girmeye çalıştılar O an çok korktum. Eşim beni sakinleştirdi. İnceleme yapılması için kapının arkasına bir şey yapıştırarak, kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘TOPKAPI SARAYI’NA BALTAYLA GİRMEK GİBİ’
Saraçoğlu Mahallesi’nin uluslararası bir miras olduğunu dile getiren Candan, şöyle konuştu:
“Tahliye olacaksa bile bu mimar, tarihçi, sanat tarihçi ve plancılarla olmalı. Çükü buradaki tüm binalar UNESCO düzeyinde uluslararası mimarlık mirası. Baltayla parçalanan kapı, 1940 yıllarda yapılan Saraçoğlu Mahallesi’nin orijinal bir parçasıydı. Birinci derece tescilli kültür varlığına zarar veren polisler, buna olanak sağlayan memurlar ve kaymakamlık görevlilerin hepsi suçlu. Hepsi hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Durumu, Koruma Kurulu’na bildirdik. İnsanların evine izinsiz, baltayla giriliyor. Bu konuyu uluslararası platformlara da taşıyacağız ve burada yaşananların hesabını Türkiye, tüm dünyaya verecek. Kapıyı bu şekilde kırmak, Topkapı Sarayı’na girmek gibi.”Önceki gün kurdele takılan kapıda, dün baltayla delik açıldı.Yaşananları korku dolu bakışlarla evinin penceresinden izleyen Nejla Gökalp, tahliye işleminin sona ermesinin ardından eşine ve kendisine destek verenlere kek ikram etti.