ANKARA’daki eyleme katılan Batmanlı Tekel işçisi 49 yaşındaki Hüseyin Arslan’ın yaşadığı aile dramı yürek sızlattı. Arslan eylemde olduğu sırada, ‘talasemi’ hastası kızı 14 yaşındaki Mizgin Arslan’ın durumunun kötüleştiği haberini aldı. Arkadaşlarının aralarında topladığı parayla memleketine dönen baba, kızının cenazesiyle karşılaştı. Son nefesinde yanında olamadığı kızını gözyaşları arasında toprağa veren Arslan, yeniden Ankara’ya dönerek eylemci arkadaşlarının arasında yerini aldı. Diğer çocuklarının geleceği için çadırda olduğunu belirten Hüseyin Arslan, Başbakan Recep Tayyip Erodoğan'ın sorunlarını çözmesini istedi.
Batman’ın Kozluk İlçesi’ne bağlı Ulaşlı Köyü Kale Mezrası’nda yaşayan, Tekel Kozluk Bekirhan Tütün İşletmesi’nde çalışan 10 çocuk babası Hüseyin Aslan'ın, bir aile dramı yaşadığı ortaya çıktı. Daha önce 2 kızını 14 ve 15 yaşlarında ‘telasemi'den kaybeden Hüseyin Arslan'ın, Mizgin'le birlikte 3'üncü çocuğu da hastalık kurbanı oldu. Hüseyin Arslan'ın hayatta kalan 7 çocuğundan, oğlu Ulaşlı Köyü İlköğretim Okulu 1'inci sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Osman'ın da aynı hastalıkla mücadele ettiği belirtildi. Ailenin diğer 6 çocuğundan 18 yaşındaki Ahmet'in liseden terk olduğu, 15 yaşındaki Kamile'nin ise Kozluk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda 8’inci sınıfta okuduğu kaydedildi. 13 yaşında Filiz, 10 yaşında Mehdiye, 9 yaşındaki Mehmet ve 8 yaşındaki Yusuf'un Ulaşlı Köyü İlköğretim Okulu'na gittikleri, bu 6 çocukta hastalık bulunmadığı belirtildi.
SON NEFESİNDE KIZININ YANINDA OLAMADI
Yaşadığı bu acılara rağmen, ailesinin tek geçim kaynağı olan işini kaybetmemek için Ankara’daki Tekel işçilerin eylemine katılan Arslan'a, 10 gün önce eylemde olduğu sırada, ‘talasemi’ hastası kızı Uluşlı Köyü İlköğretim Okulu 2’inci sınıf öğrencisi Mizgin Arslan’ın durumunun ağırlaştığı haberi geldi.
Bunun üzerine eylemdeki arkadaşları aralarında para toplayıp, Aslan’ı Batman’a gönderdi. Ancak Tekel işçisi baba memleketine ulaştığında, kızının cenazesiyle karşılaştı. Son nefesinde yanında olamadığı kızını gözyaşları arasında toprağa veren baba, arkadaşlarına destek vermek için yeniden Ankara’ya dönüp eyleme katıldı.
2 KIZLARI DAHA TELASEMİ'DEN ÖLMÜŞ
Kızını kaybetmenin acısını yaşayan anne Sadiye Arslan, 3 yıl önce Talasemi hastalığından kızları 14 yaşındaki Semra’yı, 1.5 yıl önce de 15 yaşındaki Melekşah’ı kaybettiklerini anlattı. Anne Arslan, “Son olarak 10 gün önce aynı hastalıktan kızım Mizgin’i kaybettik. 7 yaşındaki oğlum Osman da aynı hastalıkla penceleşiyor” dedi.
Tek sosyal güvenceleri ve geçim kaynaklarının eşinin işi olduğunu belirten Sadiye Arslan, “Ancak eşimin çalıştığı kurumun kapanmasıyla zor günler yaşadık. Mizgin’i tedavi ettirmek için İstanbul’daki hastanelere götürdük. Tedaviyi sürdürmeye maddi imkanımız yetmeyince köye geri döndük. Mizgin ilkokulu bu yıl bitirecekti. Yarıyıl karnesini getiremeden aramızdan ayrıldı” diye gözyaşı döktü.
ABLANIN GÖZYAŞLARI: OSMAN YAŞASIN
Ailenin Kozluk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda (YİBO) 8’inci sınıfta okuyan kızları 15 yaşındaki Kamile Arslan da kızkardeşini kaybetmenin acısını yaşadığını belirterek gözyaşları içinde şunları söyledi: “Babam 45 gündür eylemdeydi. Acımız büyük. Mizgin’in testlerini almak için öğrenci arkadaşlarım arasında para topladık. Ancak onu kurtaramadık. Her yıl takdir alıyordum. Bu hastalık yüzünden huzurumuz kaçtı. Babam eylemden cenazeye gelince ona sarıldım. Okumak istiyorum. Psikolog olup, insanların sorunlarını paylaşmayı arzuluyorum. Babamın da kadrosunu kaybetmemesi için her gün dua ediyorum. Şimdi de küçük kardeşim Osman’ın hayatta kalması için destek bekliyoruz.”
YENİDEN ANKARA'YA EYLEME DÖNDÜ
Kızını toprağa verdikten sonra Ankara'da eylem çıdırına dönen Hüseyin Arslan'a diğer çadırlarda kalan eylemci arkadaşları taziye ziyaretinde bulunarak başsağlığı dileklerini iletti.
Çocuklarının geleceğini düşünerek Ankara’ya eyleme geldiğini belirten Hüseyin Arslan, 15 gün sonra kızının ağırlaştığı haberini aldığını ve arkadaşlarının topladığı parayla Batman’a gittiğini kaydetti. Batman’da kızının cenazesiyle karşılaştığını anlatan Hüseyin Arslan, son nefesinde yanında olamadığı kızını toprağa verdikten kısa bir süre sonra tekrar Ankara’ya eylemci arkadaşlarının yanına döndüğünü belirterek şunları söyledi: “Küçük oğlum Osman da aynı hastalıkla mücadele ediyor. Çocuklarımın geleceği için arkadaşlarımın yanına geri döndüm. Oğlumun da ölmesini istemiyorum. Sayın Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ın bize sahip çıkmasını istiyorum. Bugün eylemimizin 46’ncı günü. Bir 46 gün daha burada geçirmeyelim istiyorum. Ben buradayım ama beynim ailemin yanında. Ancak ölüme kadar burada olmaya söz verdik ve buradayız. Pazartesi günü Sayın Başbakanımızdan hayırlı bir haber çıkar diye bekliyoruz.”
Milliyet