Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Çankaya Belediyesi, Bosfor ve Ströer Kentvizyon’un katkılarıyla düzenlenen 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, Kızılırmak Sineması’nda düzenlenen ödül töreniyle sona erdFESTİVALDE, “FIPRESCI Ödülü”nü ise, 13 film arasından Ursula Meier’in yönettiği “Yuva” kazandı. Ödülü, Meier adına Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültür İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Deniz Özmen aldı. Özmen, ödülü en kısa zamanda yönetmen Meier’e ileteceklerini söyledi.ede, festivalin bu sene ikincisini verdiği “Genç Cadı Ödülü” ve Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu “FIPRESCI Ödülü” sahibini buldu.
Kapanış törenine Berrak Tüzünataç, Selma Ergeç, Damla Sönmez ve geçtiğimiz yılın Genç Cadı’sı Elit İşcan katıldı.
Kadınların eşitsizliği, şiddeti, güçsüzleştirilmeyi, yanlızlaştırılmayı sinemada sorguladığını söyleyen İldeniz, kadınların yerine göre bazen melek bazen şeytan olarak adlandırıldığını ifade etti. Festivalde kadınların üretimlerini paylaşarak yanlışlara itiraz ettiğini belirten İldeniz, “Uçan Süpürge bir yıl boyunca çalıştı, ”Kötülük” dedi. Kadınlarımıza hayatı sorgulama yollarını gösterdi. Bir hafta boyunca 28 ülkeden 95 yönetmenin 100 filmini gösterime sundu. Sinemada kadınlara atfedilen kötülükleri gözler önüne serdi” dedi.
Gecenin kapanış konuşmasını yapan Uçan Süpürge Yöneticisi Halime Güner, bu yıl festivalde sinemada kadına atfedilen “kötülük” üzerine bir çerçeve kurduklarını, atölye çalışmaları, film okumaları, panellerle bu çerçevenin dışına çıktıklarını söyledi. Beyazperdeye yansıyan kötülüğün kaynağını aradıklarının altını çizen Güner şunları söyledi:
NE LANETLİ HAVVA, NE KUTSAL MERYEM
“Çalışmalarımızı sürdürürken çok fazla kötülükle karşılaştık. O kadar çok içselleştirilmişiz ki, etrafımızda olup bitenleri normal gibi algılamışız. Yaşamımızın içinde bizlere atfedilen bu kötülüklerde, cinsiyetçiliğin en büyük kötülük olduğunu görmüşüz. Bir hafta boyunca bu soranları tartışmaya açtık. Kötülüğü deşerken birinin kızı, birinin annesi değil, kendimiz olmak istediğimizde isyanların çıktığını, bizlere kötü denildiğini daha iyi anladık. Biz ne lanetli Havva ne kutsal Meryem olmak istedik. Biz yüceltilmenin ya da kutsamanın tahakküm yolu olduğunu öğrendik. Bir ülkenin gelişmişliğini anlayabilmek için o ülkenin kadınının durumuna bakmak gerekiyor. Bu, uluslararası bir kuraldır. Türkiye’nin ilk Kadın Filmleri Festivali Ankara’da düzenleniyor. Süpürge ekibi olarak bu bizlere gurur veriyor.
BU YIL GENÇ CANI SÖNMEZ
GENÇ oyuncuları desteklemek için ilki geçen yıl verilen “Genç Cadı Ödülü”ne, “Bornova Bornova” filmindeki performansı dolayısıyla Damla Sönmez layık görüldü. 36 aday arasından ödüle hak kazanan Sönmez’e ödülünü geçtiğimiz yılın “Genç Cadı”sı Elit İşcan verdi.
Sönmez, “Ben festivale çok teşekkür etmek istiyorum. Bu ödülü Bedia Muvahhit, Afife Jale ve Neyyire Neyir için almak istiyorum. Onlar kötü olarak mimleneceklerini düşünselerdi, bu riski alamasalardı, o sahneye çıkamasalardı biz şu an bu ülkede burada olmayabilirdik. Bu ödülü onlar için alıyorum. Ekibime ve aileme çok teşekkür ediyorum” dedi.
"YUVA" FİLMİ İPİ GÖĞÜSLEDİ
FESTİVALDE, “FIPRESCI Ödülü”nü ise, 13 film arasından Ursula Meier’in yönettiği “Yuva” kazandı. Ödülü, Meier adına Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültür İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Deniz Özmen aldı. Özmen, ödülü en kısa zamanda yönetmen Meier’e ileteceklerini söyledi.