Ankara Ticaret Odası (ATO) Pastacılar, Çikolata ve Tatlıcılar Komitesi Başkan Yardımcısı ve Denizatı Pastaneleri Yönetim Kurulu Üyesi Okan Sırtoğlu, Ankara ’da şubesi bulunan ulusal ve uluslarası zincir markalar ile rekabet edebilmek için Ankaralı firmaların franchise sistemine geçmesinin zorunluluk haline geldiğini belirtti. Sırtoğlu, şunları söyledi:
“Zincir markalar, Başkent’te işlerini layıkıyla yapan ancak büyümekten korkan köklü firmaların varlığını tehdit ediyor. Yemek çekleri gıda sektörünü ele geçirmiş durumda. ATO olarak ciddi rakamların döndüğü yabancı sermayeye ait yemek çeki sistemini, en azından gıda sektöründen çıkarmak istiyoruz.
FISTIK YERİNE BEZELYE
Süpermarketler ve merdiven altı üreticiler de pastacılık sektörüne darbe vuruyor. Ekonomik sıkıntıdan dolayı tüketici, kaliteden önce fiyata bakıyor. Bu durumda kalite ikinci plana atılıyor. İnsanların alım gücüne göre hareket üreticiler, bazı imalat hileleri ile insan sağlığını tehdit ediyor. Örneğin baklavada fıstık yerine bezelye; şeker yerine şeker kamışı kullanıyor.
ÜLKEYE YAYILMAK GEREKİYOR
Maddi birikimi olanların ya da ‘kolay para kazanırım’ düşüncesiyle gıda sektörünü tercih eden ulusal ve uluslararası sermaye grupları ile rekabet etme mecburiyeti bizi franchise sistemi oluşturmaya zorluyor. Mahalleden doğan markalar, butik imalat konseptine aykırı olduğu gerekçesiyle senelerce bu sistemden uzak durdu. Ancak gelişen teknoloji , güvenlik ve denetimi kolaylaştırdı. Başkentli markaların mahalle arasından çıkıp, önce şehre sonra da ülkeye yayılması gerekiyor.” FİYATTAN ÖNCE KALİTEYE DİKKAT
Unlu mamül ve tatlı alışverişlerinde fiyattan önce kaliteye dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulayan Sırtoğlu, “Kullanılan katkı malzemeleri reaksiyonu önlediği için 15 gün bozulmayan ürünler var. Hiç sağlıklı değil. İnsan sağlığını tehdit ediyor. Ucuz ürün alıp, sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak adına tüketici kesinlikle üretiminden emin olduğu yerden alışveriş yapmalı” diye konuştu.