Orkestra, özel temsilde Yunan kültürü ve müziğini dünyaya tanıtan Yunanistan’ın divası Alkistis Protopsalti ve etnik caz dünyasının ünlü ismi Lübnanlı Rabih Abou Khalil gibi isimlere eşlik edecek. Konseri, klasik müziğin “harika çocuğu” olarak bilinen Özbek Aziz Shokhakimov yönetecek. Konserde ayrıca, Tekfen Filarmoni’nin daimi solistlerinden, bu toprakların usta müzisyenleri Göksel Baktagir, Yurdal Tokcan ve Ercan Irmak da olacak. Konserin solistlerinden Yunanistan’ın divası Alkistis Protopsalti, Hürriyet Ankara’ya verdiği röportajda müziğini, Türkiye’yi ve Ankara konserini anlattı.
- 28 albüm ve 40 yılı aşkın bir müzik kariyeriniz var. Yunanistan’ın dünyaca bilinen önemli sanatçılarından birisiniz. Bu başarılı kariyerin ardında nasıl bir hikaye var?
Heyecanla, inatla, sabırla, prensiplerle ve müziğe duyulan müthiş bir aşkla inşa edilen bir çalışma var. Hiçbir zaman sahip olduklarımla yetinmedim. Her zaman dinleyicime en iyisini, en doğrusunu sunmak için çabalıyorum. Hala her canlı performansta kalbim duracak gibi oluyor. Ama beni zinde tutan ve işimi aşkla yapmamı sağlayan da bu tutku. MÜZİK
DÜNYAYI BİRLEŞTİREN BİR UNSUR
- Yunanistan’ı dünyadaki bir çok uluslararası platformda temsil ediyorsunuz. Aynı zamanda ülkenizde Turizm Bakanlığı yapmış bir sanatçısınız. Sizce müzikle kültürlerarası bir köprü olabilir mi?
Müzik dünyayı birleştiren bir unsur ben de kendimi bunun küçük bir halkası sayıyorum. 42 yıllık kariyerimde müziğimle geçmişten bugüne yunan dili ve kültürünü aktararak tüm dünyadaki insanlarla paylaşıyorum. Bakanlık yapmak ve ülkeme hizmet etmek benim için bir onur ama damarlarımdan akan şey müzik.
Dünyaca ünlü birçok isimle de aynı sahneyi paylaştınız. Bireysel olarak yapılan çalışmalarla ortak müzik yapmak arasındaki fark ne?
Bunu anlatmak için bir kitap yetmez aslında. Yunan müziği dışında farklı tarzları olan isimlerle de çalışıyorum. Çingene müziğinden operaya kadar. Vittorio Grigolo, Tito Puente, Ebi, Goran Bregoviç bunlardan bazıları. Birlikte çalıştığınızda daha güçlü duygular ortaya çıkıyor. Birçok dilde şarkılar söylüyorum. Başka kültürlerle buluştuğum an benim için gerçekten büyüleyici.
- Daha önce Türkiye’de bulundunuz. Türkiye ve Türk müziği hakkında neler biliyorsunuz?
İstanbul’u ve Ankara’yı ziyaret ettim. Heybeliada’da da bulundum. Sahnelerinizde şarkılar söyledim. Çarşılarınızı gezdim. Gördüğüm herşey muhteşemdi. Boğaz tarihi yapılar Aya Sofya, hepsi çok etkileyiciydi. Dinleyicilerinizin sıcaklığını hala hatırlarım. Müziğimiz bir yerlerde kesişiyor. Türk sanatçıları da severek dinliyorum.
- Bu kez Tekfen Filarmoni orkestrası ile Ankara ve İstanbul’da iki konser vereceksiniz. Dinleyicilerinizi nasıl bir repertuvar bekliyor?
Senfonik soundu ve büyük orkestralarla çalışmayı her zaman çok sevmişimdir. Şarkılarımın senfonik düzenlemeleri yapıldı. Benim için tüm o seslerin gerçek hazzını duymak tarifsiz bir an. Tekfen Filarmoni Orkestrası ile çalışacağım için çok heyecanlıyım. Umarım bu gelecekteki farklı projelerin de başlangıcı olur. 2 Kasım’da Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu ve 3 Kasım’da İstanbul Zorlu PSM’de Tekfen Filarmoni orkestrasının değerli müzisyenleri ile birlikte dinleyicilerimle buluşacağım.
- Dinleyicilerinize bir mesajınız var mı?
Müzik bizleri birleştiriyor. Tekrar Türkiye’ye geleceğim için çok mutluyum. Müziğimle herkese sevgi ve barış mesajı iletmek istiyorum.