Öğrenciler 12 Kasım’da ara tatile girdi. Pandemi süreciyle birlikte tekrar yüz yüze eğitime başlayan öğrencilerin ilk zamanlar adaptasyon zorluğu çektiğini ancak zamanla eski düzenlerine girmeye başladıklarını belirten Bilfen İlköğretim Okulları Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç şu görüşlerde bulundu:
Öğrencilerin pandemi sürecinde geçirdikleri uzaktan eğitimin ardından yüz yüze başlayan 2021 - 2022 Eğitim - Öğretim yılında kesintisiz olarak süren ilk 2,5 aylık dönem 12 Kasım Cuma günü tamamlandı. Her yeni dönem mutlaka bir oryantasyon sürecini beraberinde getirse de bu yıl uzaktan eğitimin etkileriyle başlayan bir dönem oldu. Okullar, öğretmenler hem de aileler hem yüz yüze eğitimin başlamasının sevincini hem de kaygısını bir arada yaşadılar. Öğretmenler öğrencilerin okullara nasıl geleceklerini merak ederken veliler de eksiğin kapanması ve hala devam eden pandeminin riskine dair endişeyle yıla başladılar.
6 Eylül’de öğrenciler okullarına ilk başladıklarında dikkat çeken en önemli şey arkadaşlarını, okullarını, okulda oynadıkları oyunları ve paylaşımlarını ne kadar özlemiş olduklarıydı. Sürekli olarak arkadaşlarıyla vakit geçirmek istemekle beraber maalesef yaklaşık 1,5 yıl süren online eğitimin öğrencilerin daha bireysel bakmasına sebep olduğu ve ortak bir alanı paylaşmak, ortak hareket etmek, kurallar ve diğer kişilerin duygu düşüncelerini fark etmek ve önemsemek noktasında ki öğrenmelerini ise unutmalarına sebep olduğu görüldü. Öğrencilerin okulların açıldığı ilk ay pandemi öncesi döneme göre yönerge almakta zorlandıkları, okul kurallarını daha fazla sorguladıkları, itiraz ettikleri, tepkisel davrandıkları, toplu yönergelerin dışında bireysel olarak daha fazla yönergeye ihtiyaç duydukları gözlemlendi. Geçen bu 2,5 ayık süreçte okulların kesintisiz olarak devam etmesi büyük oranda bu olumsuzlukların azalmasına ve öğrencilerin yeniden okulun gerçekleriyle yüzleşerek yavaş da olsa uyum sağlamasına katkıda bulundu. Hem öğrencilerle yapılan bireysel görüşmeler, yönlendirmeler, rehberlik çalışmaları hem kuralların hatırlatılması hem de özellikle ilkokul grubunda biraz daha oyun ağırlıklı, yavaş bir tempoda başlayan dersler süreci kolaylaştıran ve olumlu ilerlemesine destek veren uygulamalar oldu.
Okul kuralları, toplu bir alanda bulunmak ve bir takımın parçası olmak gibi yeniden uyum sağlamalarını gerektiren durumlar dışında pandemi sürecinin etkileri öğrencilerin bireysel olarak, online eğitim alışkanlığını sürdürmeleri ve becerilerinin gerilemesi şeklinde de okul yaşantısına olumsuz olarak yansıdı. Ders sırasında, tıpkı online derslerde olduğu gibi, öğretmenler tarafından sınırlı bir görüş alanı olması ve mikrofonu kapatınca sesinin duyulmaması gibi dezavantajlı sürecin yarattığı alışkanlıklarıyla, yüz yüze yapılan derslerde de ses çıkarma, istediği zaman ayağa kalkma, ayağını uzatarak oturma, dersten kopup resim vb. yapma gibi davranışlarını sürdürdükleri ve önceki yıllara göre daha fazla öğrencide bu alışkanlığın var olduğu görüldü. Bununla beraber eşyalarını toparlama, gerekli materyali okula getirme, derse hazırlanma, tekrar çalışmaları, not tutma, zaman yönetimi, ödevlerin/ev çalışmalarının takibi gibi becerilerinde ise pandemi öncesine göre gerileme olduğu gözlemlenebilen net diğer bir durumdu. Yüz yüze eğitime tekrar alışmaları, davranışsal boyutta görece daha kolay olsa da not tutma, zaman yönetimi, tekrar çalışmaları gibi normal süreçte de öğrenciler için kolay olmayan durumlarda ise gerekli noktaya gelmeleri biraz daha zaman alacak gibi duruyor.
Tüm bunlarla beraber 6 Eylül’den bugüne kadarki süreç genel olarak değerlendirdiğinde çok uzun olmasa dahi öğrencilerin uyumu üzerinde çok büyük etkisi olduğu tartışılmaz bir gerçek. Her şeyden önce öğrenciler artık olmaları gereken yerde yani okullarındalar. Bundan sonra okulların açık olduğu her gün onların hem akademik hem de sosyal ve duygusal anlamda pozitif bir gelişme göstermeleri demek.
Hibya Haber Ajansı