MERKEZ Bankası, enflasyon hedefini sigara, alkol ve petrol ürünlerindeki ÖTV artışları ve petrol fiyatlarındaki yükselişine bağlı olarak yukarı yönlü güncelledi. Buna göre 2010 hedefi yüzde 70 olasılıkla orta noktasının yüzde 6.9 olmak üzere yüzde 5.5 ile yüzde 8.3 aralığında belirlendi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da, ocak ayında yapılan vergi ayarlamalarının 2010 tahminlerini 1 puan yükselttiğini açıkladı. Vergi ayarlamalarının etkisinin ocak ayı enflasyon rakamlarında görüleceğini belirten Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bu etkinin yıl boyu süreceğini kaydetti.
1 puanlık etki
Merkez Bankası’nın hazırladığı yılın ilk Enflasyon Raporu’nu açıklayan Durmuş Yılmaz, “Önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetteki kademeli canlanma eğiliminin süreceğini tahmin etmekle beraber, ekonomideki kaynak kullanımının, bir süre daha uzun dönem ortalamalarının altında seyredeceğini düşünüyoruz” dedi. Buna karşın kısa vadeli enflasyon tahminlerinin belirgin olarak yukarı yönlü güncellenmesine neden olan gelişmelerin ortaya çıktığına dikkat çeken Yılmaz, bunu da şöyle açıkladı: “Ocak ayı içinde bütçe gelirlerini artırmak amacıyla akaryakıt ürünleri, alkollü içecekler ve tütün ürünlerine getirilen vergi düzenlemeleri 2010 yılı tüketici enflasyonuna yaklaşık 1.5 puanlık katkı yapacak. Dolayısıyla, ocak ayında yapılan vergi ayarlamaları 2010 yılı boyunca enflasyon tahminlerini yaklaşık 1 puan yükseltti. Bu etkinin Ocak 2010’dan itibaren görülmeye başlayacağını ve Ocak 2011 sonrasında ortadan kalkacak.”
2 ay ‘belirgin’ artacak
Yılmaz, 2010 yılı enflasyon tahmini belirgin olarak yukarı çekilirken, 2011 ve sonrası için tahminlerinde önemli bir değişiklik yapılmadığını söylerken, vergi ayarlamaları ve baz etkileri nedeniyle enflasyonun önümüzdeki 2 ay boyunca belirgin bir artış sergileyeceğini kaydetti. Bu etkinin azalmasıyla birlikte öngörülerinin kademeli bir düşüş eğilimine giren enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanması yönünde olduğunu söyleyen Yılmaz, bu noktada beklenti yönetiminin önemine vurgu yaptı.
TOPARLANMA GECİKİRSE
Faizlerde ek bir indirim olabilir
KÜRESEL büyümenin tekrar kesintiye uğraması olasılığı azalmış olsa da yurtiçi iktisadi faaliyet ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü bir risk unsuru olarak önemini koruyor. Önümüzdeki dönemlerde küresel büyümenin duraklaması ve bu durumun yurtiçi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı geciktirmesi durumunda, politika faizlerinde ek bir indirimin söz konusu olabilecek.
TOPARLANMA HIZLANIRSA
Sıkı para politikası gündeme gelir
BEKLENENDEN daha hızlı bir toparlanmanın olması durumunda baz senaryoda öngördüğümüz sınırlı parasal sıkılaştırma daha erken gündeme gelebilecek. Önümüzdeki aylarda, baz etkisi ve kamu fiyat ayarlamaları nedeniyle enflasyonda gözlenecek yükselişin beklentiler üzerindeki etkisi önemli bir risk unsuru olarak ortaya çıkıyor.
IMF’yle suç işleyen yok ama belirsizlik hep kötü
DURMUŞ Yılmaz, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) stadn-by konusunda “gün, haftasonu, aybaşı” açıklamaları hatırlatılarak, “Bu ifadeler bazılarını canını yakmaya başladı. Bu durumda SPK mevzuatının işletilmesi gerekmiyor mu” sorulması üzerine şu yanıtı verdi: “Spekülasyon yapıldığını düşünmüyorum. Bir suç işlendiğini düşünmüyorum. Ortada bir proses var ve teknik olarak çalışmalarımız devam ediyor. Ancak şunu söyleyebilirim; belirsizlik her zaman kötüdür. Belirsizlik ne kadar çabuk ortadan kaldırılırsa herkes için daha iyi olacaktır. IMF ile bir anlaşmanın imzalanıp imzalanmayacağını ben de bilmiyorum. Bu sonuçta siyasi bir karar, son tahlilde hükümet karar verecektir.”
ERDOĞAN: Hayırlısı olsun
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın, “IMF konusunda belirsizlik ne kadar erken kalkarsa o kadar iyi olur” sözlerinin hatırlatılması üzerine de “Hayırlısı olur inşallah” dedi.
2009 beklentilerini işlenmemiş gıda bozdu
Enflasyon Raporu’nda yer verilen tespite göre, işlenmiş gıda fiyatlarında öngörülmeyen artışlar nedeniyle, Ekim 2009 raporunda yüzde 5.8 olarak varsayılan yıl sonu gıda enflasyonu yüzde 9.3, yüzde 5.5 olarak tahmin edilen 2009 yıl sonu enflasyonu da yüzde 6.5 düzeyinde gerçekleşti. bu konudaki tespitler şöyle:
6 yılın en yükseği
4’üncü çeyrekte meyve-sebze ve et fiyatlarındaki yükselişler sonucunda son 6 yılın en yüksek fiyat artışı yaşandı. Yıl sonu tüketici enflasyonundaki 1 puanlık sapmanın tamamı işlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklandı.
AB’den 4 kat yüksek
İşlenmemiş gıda ürünlerinin fiyatlarının oynaklığında hava koşullarının da etkili olmasının normal olmasına karşın, Türkiye’deki fiyat oynaklığın boyutu diğer ülkelere kıyasla yüksek. Türkiye’de aylık gıda fiyat değişimleri AB-27’dekine oranla yaklaşık 4 kat daha fazla oynak. İşlenmemiş gıda fiyatları için bu fark 6 kata kadar çıkıyor.
Ette fark 10 kat
Meyve, sebze ve et gibi önemli alt grup fiyatları, Türkiye’de oldukça oynak bir yapı sergiliyor. Kırmızı ve beyaz et fiyatları son 4 yıllık dönemde AB-27’ye oranla 10 kat daha yüksek oynaklık sergileyerek ilk sırada yer aldı.
Türkiye ilk 3’te
İncelenen dönemde, meyve fiyatlarında Türkiye, Macaristan’ın ardından ikinci, sebzelerde ise Bulgaristan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi;nin (GKRY) ardından üçüncü en yüksek oynaklığa sahip ülke oldu.
Toptancı halleri sorun
TÜRKİYE’nin önemli bir üretici olmasına karşın, gıda fiyatlarındaki oynaklığın pekçok nedeni olduğunu belirten Merkez, yapısal düzenlemeler istedi. Raporda, “Toptancı hallerle ilgili yasanın bir an önce tamamlanmalı. Dağıtım zincirlerinin uzunluğu, şokların enflasyon üzerindeki yansımalarını şiddetlendiriyor” denildi.
Yılmaz Davos’a gitti
DURMUŞ Yılmaz, toplantı sonrası hükümetin bu yıl “one minute” boykotu yaptığı Davos Zirvesi’ne gitti. Yılmaz, “Bizim için normal akan bir durum. Ekonomi yönetiminin gitmemesi onların tercihi” diye konuştu.
Hâlâ alacaklıyız
DURMUŞ Yılmaz, kredi derecelendirme kuruluşlarının not yükseltmeleri konusuna değinirken hala Türkiye’nin hak ettiği seviyede bulunmadığını belirterek, “Rating konusunda biz hala alacaklı durumdayız” dedi.
Petrolde fiyat beklentisi 85 dolar
KISA vadeli enflasyon tahminlerini yukarı yönlü güncellenmesine neden olan bir diğer gelişmenin de petrol fiyatlarındaki artışlar olduğunu söyleyen Durmuş Yılmaz, şunları söyledi: “Petrol fiyatları varsayımı 2010 için 75 dolardan 80 dolara, 2011 ve sonrası için ise 80 dolardan 85 dolara güncellendi. Bunun 2010 enflasyon tahminleri üzerindeki etkisi yaklaşık 0.2 puan oldu.”
Gıdanın enflasyonu yüzde 7’yi bulacak
ÖZELLİKLE işlenmemiş gıda fiyatlarının, beklentilerin oldukça üzerinde bir seyir izlediğini belirten Durmuş Yılmaz, bu nedenle, 2010 için gıda fiyatlarının yıllık artış oranına ilişkin öngörülerini yüzde 6’dan yüzde 7 düzeyine çıkardıklarını bildirdi. Yılmaz, bu değişikliğin 2010 yılı enflasyon tahminleri üzerindeki etkisinin yaklaşık 0.3 puan olduğunu kaydetti.
Merkez’in 3 yıllık enflasyon öngörüsü
2010 Yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 6.9 olmak üzere yüzde 5.5 ile yüzde 8.3 aralığında olacak.
2011 Yıl sonunda enflasyonu orta noktası yüzde 5.2 olmak üzere yüzde 3.4 ile 7 arasında olacak.
2012 Enflasyonun 2012 yılı sonunda yüzde 4.9 düzeyine düşmesi öngörülüyor.
Yılmaz’dan mesajlar
Likidite bolluğu olmayacak: Önümüzdeki dönem sermaye akımlarında çok fazla artış olmayacak.Son 10-15 yılda gördüğümüz likidite bolluğunu göremeyeceğiz. Herkes hesabını kitabını buna göre yapmalı.
Beklenti yönetimi önemli: İktisadi birimler, söz konusu unsurların geçici niteliğini doğru anlamalı, orta ve uzun vadeli beklentilerini bozmamalı. Sözleşme ve planlamalarda enflasyon hedeflerini referans almaları büyük önem taşıyor.
İşsizlik yüksek kalacak: Kredi piyasalarında sıkılık azalmaya devam ediyor. Yatırım harcamaları kısa sürede toparlanmayacak. Yakın dönemde istihdamdaki iyileşmenin hızlı toparlanmaya dönüşmesini beklemiyoruz, işsizlik uzun süre yüksek oranlı kalacak.
Ekonomi yönetimi sürpriz yapmamalı
DURMUŞ Yılmaz, yeni banka harçlarını bankacıların da vatandaşla birlikte öğrendiğinin hatırlatılarak, “Ekonomi yönetiminin sürpriz yapması doğru mu?” sorusu üzerine, “Ekonomi yönetimi sürpriz yapmalı mı? Biz de dâhil olmak üzere sürpriz yapmamalıyız. Öngörülebilir olmalıyız ki insanlar uzun vadeli kararlarını alsınlar, daha fazla iş ve üretim yapsınlar” yanıtını verdi.