Değerli okurlar,
Ankara Üniversitesi’nde geçtiğimiz hafta da “olay” vardı.
Malum tayfa yine sahneye çıktı ve üniversiteyi karıştırdı.
Neden?
Güya nevruz kutluyorlardı!
“Öcalan'a özgürlük, Kürdistan'a statü” pankartı açtılar.
Polis müdahale edip, “dağılın” çağrısı yaptı.
Bölücü grubun cevabı, molotof ve taş atmak oldu.
Molotof kokteyli ve taş yağmuruna tutulan polis, gardını almakla kalmadı, grubun üzerine gitti.
Bilim yuvası üniversite içerisinde kovalamaca yaşandı.
Ve bölücü gruptan kimilerinin gözaltına alınması ile sonuçlandı olaylar.
AÜ’de benzeri olaylar özellikle son dönemde artmış durumda.
Nerden besleniyor bu bölücü gruplar?
Nasıl bu kadar pervasızlaşabiliyorlar?
Bu soruların cevabı Habervaktim’in haberlerinde…
Çok defa yazdık, sayısız haber yayınladık.
Örneğin,
PKK adına otobüs bombalamaktan hüküm giyip, 6 yıl cezaevinde kalmış bir tescilli teröristin AÜ İletişim Fakültesi’nde “araştırma görevlisi” yapıldığını Türkiye Habervaktim’den öğrendi.
Habervaktim’in yayınları karşısında Fakülte topu Rektörlüğe, Rektörlük de Savcılığa attı…
Neymiş,
Sözkonusu kişinin Savcılıktan gelen sicil kaydında, böyle bir mahkumiyet gözükmüyormuş!
Yani sicili temizmiş!
Buna inanmamızı istediler.
Mahkeme kararı ortada dururken, buna nasıl inanabilirdik?
Kararda, bu kişinin eylemi ve hakkında verilen hüküm apaçık yazıyor.
Değerli okurlar;
Olay aslında çok açık, bas bas bağırıyor:
Fakültedeki dönemin yetki sahipleri gözlerini karartıp, hak-hukuku ayaklar altına alarak militanlarına sahip çıkmıştır.
Dönemin Rektörlük yetkilileri de buna göz yummuştur.
PKK adına otobüs bombalama gibi bir eylem o kişi için belki de “büyük bir şeref” görülüp, “araştırma görevlisi” yapılarak ödüllendirilmek istendi.
Neyse ki, AÜ’nün yeni Rektörü’nün bu konularda son derece duyarlı olduğu yönünde haberler alıyorum.
Buna görüşmemizde de şahit oldum.
Haberlerimizle tepki gösterdiğimiz olaylardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Ümit ediyorum, AÜ’nün özellikle İletişim, Dil Tarih ve Siyasal Bilgiler fakültelerini üs haline getirmiş olan marjinal sol ve bölücü örgüt mensupları tümden dağıtılır; bu zemin kökten kurutulur.
Kurutulmalı çünkü, burada fikir değil, şiddet ve terör sözkonusu.
Bu gruplara mensup “öğrenciler”, öğrenim için değil, yeni yeni yandaş kazanmak ve bölücü görüşlerini canlı tutmak için oradalar.
Buralarda mezun olabilecekken, bilinçli olarak dönem uzatan çok sayıda “yoldaş” ve “önder” olduğunu biliyorum.
AÜ’nün yeni yönetimine kolaylıklar diliyorum.
Değerli okurlar,
Bu arada, Habervaktim’in AÜ’deki bu yapıyla ilgili haberleri Başbakan Erdoğan’ın da gündemindeydi.
Başbakan Erdoğan, Cumartesi günü, partisinin gençlik kolları toplantısında yaptığı konuşmada, Çanakkale ruhundan söz ederken, konuyu AÜ’deki bu gruplara getirdi…
“O ruhu kavrayan, Ankara Üniversitesi’nde ellerinde molotof kokteylleri ile üniversiteyi adeta bir arenaya çevirmez” dedi.
Şuana kadar AÜ’deki olayları seyreden bir görüntü veren YÖK, Başbakan’ın bu çıkışı üzerine harekete geçecektir umarım.
Asıl konuya gelecek olursak,
Bölücü ve şiddet yanlısı bu grupların bu kadar palazlanmaları elbette sadece kendi gayretleri ile olmuyor.
Ciddi bir kollanma ve hatta alttan alttan teşvik sözkonusu.
Yukarıda aktardığım PKK’lı araştırma görevlisi olayı sadece bir örnek.
Üniversitelerimizde bunun gibi daha kaç kişi var kim bilir.
Alın size bir örnek daha…
Bu kez ki daha bir kerli ferli:
“Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Kadri Yıldırım.”
Üniversitedeki nevruz kutlamasında, çıkmış kürsüye konuşuyor hoca…
Aynen şöyle diyor:
“Zindanlarda ve meydanlarda bedenlerini ateşe vererek bugünü bize sağlayanların külleri önünde saygıyla eğiliyoruz…”
“Onlar olmasa ne ben bugün burada Kadri Yıldırım olarak konuşuyor olacaktım, ne de siz bugün burada bu ateşi yakıyor olacaktınız, minnettarız onlara…”
Üzerine yoruma bile gerek olmayan bu konuşmanın sahibi bir Rektör Yardımcısı.
Bu sözlerin sarf edildiği yer bir üniversite.
“Açılım” ayağına, öc alma ve saçılım peşinde koşanlar, bu konuşmayı da görmezden gelebilirler.
Hatta hoş da görebilirler.
Habervaktim.com olarak biz “açılım”ın böylesinde yokuz.
Ve hatta açılımın böylesinin yanında olamayacağımız gibi karşısındayız.
Öncelikle Rektörlüğü…
Ardından YÖK’ü göreve çağırıyoruz.
“Açılım maçılım” hesabı yapılmadan, terör teşvikçisi bu Rektör Yardımcısı hakkında gereği ne ise yapılmalı.
Bilinsin ki,
Habervaktim.com olarak biz bu işin peşini bırakmayacağız.
Öğretim yuvasında terör örgütü propagandası yapılması; gencecik beyinlerin bölücü fikirlerle donatılması karşısında var gücümüzle, bundan sonra da duracağız.
Varsınlar bizi “hedef göstermekle” suçlasınlar…
Varsınlar hakkımızda bir imza kampanyası daha düzenlesinler…
Varsınlar bizi ona-buna şikayet etsinler…
Varsınlar hakkımızda kahpe iftiralar arayışına girsinler…
Umurumuzda değil.
Bugün ülkemizin en önemli sorunlarından olan “bölücülük” ve propagandası karşısında; doğru bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz.
http://www.habervaktim.com/yazar/58344/acilimin-boylesinde-yokuz.html