DOST oldukları Bursaspor’un Teksas’ıyla birlikte adlarından en çok söz ettiren Anadolu tribünü “Gecekondu”, birbirinden ilginç açıklamalar yaptı. Sivas maçı öncesinde Ankara Hürriyet, Gecekondu tribünü lideri Koray Akdoğan’la birlikte, tribüne önderlik yapan Ali İmdat, Ferhat Kahveci, Serhat Kahveci ve Kubilay Çağrıboğa’yı dinledi:
OĞLU OLDUĞUNU DEPLASMANDA ÖĞRENDİ
? ‘Sevgilim bu gece bekleme beni, aşkımdan önce gelir Başkent sevgisi’ tezahüratınız var. Gerçekten öyle mi?
? Serhat: Hakikaten öyle. Ben yeni evlendim, iki ay oldu. Evliliğimin birinci haftasında İstanbul’a deplasmana gittim. Sabaha karşı yediydi geldiğimde. Eşim beni 24 saat bekledi.
Ali abi oğlunun doğumunu Bursa’ya 20 kilometre kala öğrendi. 1998 yılıydı, hadi gözünüz aydın eşiniz de sağlıklı, çocuğunuz da diye telefonla haber aldık. Ben evlenirken, fikstürü aldım elime düğün tarihi seçerken. Bizim ilk aşkımız Ankaragücü, bizim hayatımızdan Ankaragücü’nü çıkartın kanser oluruz. Evimizdeki hayatımız Ankaragücü’ne endeksli.
? Ali: Sabah 08.30’da geldik buraya, iki tane genç çocuk geldi. Ne yaptınız dedim, Abi dedi gece ikide kalktık sabaha kadar uyuyamadık dedi. Gençken biz de deplasman günü kaşınırdık. Aman evden bir an önce kendimizi atalım da maça gidelim diye.
YENİLİRSEK YENİ BESTEMİZ VAR
? Tezahüratları kim yazıyor?
? Koray: Besteleri daha çok, Ferhat, Serhat, Kubilay yapıyor. Ferhat ve Serhat kardeşler tribünde ikizler olarak bilinir.
? Kubilay: Beste yaptık, dün, yenilirsek söyleyeceğiz. Çile Bülbülüm Çile. Sizin için burada seslendirelim:
“Çektik bunca sene, gülmedik bir gün bile, her sene aynı çile, çile başkentim çile, Allah.”
Başkan bize gündemi söyler. Biz o gün bir araya geliriz. Ona göre bir beste yaparız.
BİR ARKADAŞIMIZ 10 YILDIR NİŞANLI
? Serhat: Evde program yaparken, Ankaragücü maçına göre yapılır. Ailecek görüşürüz hep beraber. Aramızda eşleri acayip sert olanlar var. Özellikle, bir arkadaşımız 10 yıldır nişanlı hala evlenemiyor. Mesela deplasmana gidilecek. Hemen bir fikir üretiliyor, bir yemeğe çıkılıyor eşler de çağırılıyor. Bu yemekte biri bombayı patlatıyor. Orada organizasyon yapılıyor.
Beşiktaş’la süregelen kavga geçtiğimiz hafta bayan voleybol maçına sıçradı. Olaylar neden çıktı?
? Ferhat: Biz grup olarak diğer branşlara gitmiyoruz. Oraya gittiğimizde olay çıktığında bütün ihale bize kalıyor. Bunlardan tedirgin oluyoruz. Bizden birisi o voleybol maçında otururken gözükseydi. O olaylar bize malolurdu. Ankaragüçlü dediğin zaman potansiyel suçlu görüyorlar bizi.
? Koray: Beşiktaş’ın voleybolcusudur onlar. O kızlara çakmak atmak pet şişe atmak, saldırmak bu Ankaragüçlülük değildir. Biz bunları engellemeye çalışıyoruz.
ASLINDA OKUL VAZİFESİ GÖRÜYORUZ
? Koray: Biz burada okul vazifesi de görüyoruz. Genç arkadaşlarımıza kavga etmeyin diye tembihliyoruz. Size bir şey olursa ananıza babanıza ne hesap veririz diyoruz. Bir anlamda eğitim de veriyoruz.
? Ali: Hepimizin çoluğu çocuğu var, evli barklı insanlarız. Aynısı belki benim çocuğumun başına gelir. Biz kavgayı dövüşü çok engelledik. Hala da engellemeye çalışıyoruz. Ama dört beş kişinin yaptığını bütün camiaya mal etmenin bir anlamı yok. Bizde küfür yasak, birtakım şeyler bizde yasak. Bizim tribünümüzde alkol de yasaktır. Alkollü kimseyi almayız tribüne. Bugüne kadar engellenmiştir. Deplasmana giderken de bunlara dikkat ediyoruz.
DOSTLUK İÇİN GİTTİK HOLİGAN YAZILDI
? Ali: Sizden rica ediyorum, bizim söylediklerimizi çarpıtmayın. Ne söylediysek onu yazın. Ahmet Gökçek için, diğer gruplar için, Beşiktaş için, taraftar için ne söylediysek onu yazın.
? Ferhat: 1998 yılında emniyette dostluk toplantısına gittik. Ulusal bir gazetenin muhabiri fotoğrafınızı çekelim dedi. Emniyet mensuplarıyla fotoğrafımızı çekti. Ertesi gün gazetede kocaman fotoğrafımızı ‘Ankara’da holigan avı’ diye yayınladılar. Holiganlar gözaltına alındı diye.
ADIMIZ ÇIKMIŞ 9’A İNMEZ 8’E
? En çok hangi deplasmanda sıkıntı yaşıyorsunuz?
? Serhat: Bursa hariç gittiğimiz her yerde sıkıntı yaşıyoruz. Adımız çıkmış bir kere 9’a inmez 8’e. Gecekondu büyük bir gruptur. Çünkü adı çok büyük. Tüm Türkiye’ye gidin kimi tanırsınız diye sorun. Gecekondu der. Aramızda çok fazla üniversite mezunu var. Bu takım daha iyi yerlere nasıl gelir diye uğraşıyoruz. Çok uğraşlar veriyoruz. Ali abi ve Koray abiden sonra genç nesil olarak emek veriyoruz. Kötü imajı silmeye çalışıyoruz. Bizim için en önemli olan Ankaragücü değerleri.
KÜME DÜŞEN ANKARAGÜCÜ
? Bugün önemli bir gün Ahmet Gökçek ilk kez tribünden izleyecek.
? Koray: Bunun önemi bizim için yok. Niye önemi yok, dün akşam Melih beyle toplantı vardı. Toplantıda da Gecekondu olarak biz destek olmayacağımızı söyledik. Bunu da söylerken inandığımız şeyler var o doğrultuda söyledik. Bu takım 100 yıllık takım, Kurtuluş Savaşı’nda en fazla şehit veren kulüp.
Şimdi küme düşen aslında Ankaraspor değil, düşürülen Ankaragücü. Bu nasıl oldu. Bu 100. Yılını kutlayacak takım da Ankaraspor, Ankaragücü değil. Kimse kimseyi aldatmasın. Bu da bizi üzüyor. Ankaragücü’nün değerleri var. Bu değerlerin kaybolduğuna inanıyoruz.
Çalışanı, işçisi, topçusu, malzemecisi, yöneticisi, başkanı A’dan Z’ye aklına ne gelirse bizim için birer değer. Gazi Mahallesi’nde bizim tesisimiz var. Nevzat Karataş başkanımız ne yokluklar içerisinde o tesisi yaptırmıştır. Geçen gittik, tesisler kapalı kapısı kilitli. Neden kapalı? Oradaki işçi sayısını azaltıp, Saray tesislerine götürmüşler. Tasarruf yapmışlar. Her birinin 20 sene emeği var orada. ‘Benim kadrom var’ diyorsun, Ankaragücü’nün de kadrosu vardı. Niye insanları bir kalemde siliyorsunuz? Sağ kapalı sol kapalı ve saatli kale arkasındaki arkadaşlarımız bizle beraber, tepkililer yönetime. Ama maratondaki arkadaşlar destekliyor. Neticede taraftar ikiye ayrılmış durumda.
AÇIKLAMA YAPILIYOR HER YER MAVİ BEYAZ
? Serhat : Her Ankaragüçlü’nün sorduğu soru, bu takım Ankaragücü mü Ankaraspor mu? Artık basında bile takımın Ankaraspor diye anıldığı programlar oldu. Adamın aklında o kalmış? Bir basın açıklaması yapılıyor. Her yer mavi beyaz, bu bizim çok gücümüze gidiyor. Bir de insanlar ne diyorlardı? Ben Hacettepe’de çalışıyorum, kardeşim de Hacettepe’de çalışıyor. Bizim etrafımızda geçmiş dönemlerde Ankaragücü’nde delegelik yapmış çok sayıda hoca var. Hepsi yeni yönetimden dolayı maçlara gelmediğini söylüyor. Bu takım Ankaragücü değil, benim takımım değil diyor. Biz gerçek Ankaragücü’nü istiyoruz. Bugün top forma dağıtılacakmış. Topla formayla insanları stada mı getireceksin? Zaten Ankaragücü’ne gönül verenler yağmurda çamurda her şartta stada gelir.
DAVULSUZ KALDIK
? Ali: Bu yönetim geldiğinden bu yana davul yasağı geldi. Bizim sermayemiz davul, flamadır. Başka bizim neyimiz olabilir. Gökçe, Murat, Yavuz, Hasan kardeşlerimiz, arkadaşlarımız rahmetli oldu. Biz bunlara flama yaptırdık, unutmamak için. Bunlara engel oldular. Biz sonra beste yaptık. Ahmet Gökçek üç ay ceza almıştı. Bu süre içinde davul yasaklanmıştı. Ancak, bugün Ahmet Gökçek’in cezası bitiyor ve ilk kez maçı tribünden izleyecek, o yüzden bugün davulu serbest bırakmışlar. Neden? Şimdi biz de bugün buna rağmen, tribüne yine davul götürmeyeceğiz.
RÜYA DEĞİL REZALET TAKIMI YAPTILAR
? Koray: Takım otobüsünün plakasına bakın, plakası AS. Ankaragücü’nün otobüsünde icra varmış. Rüya takımı yapacağız, dediler. Rüya değil ‘Rezalet’ takım yaptınız. Kulübün her yerine icra geliyor. Eğer otobüsün üzerindeki icrayı kaldıramıyorsan, orada oturmanın bir anlamı yok. Eski yönetimde bu yaşananların payı yok mu? Var tabi ki, biz onları da savunmuyoruz.
Serhat: Ankaragücü’nü AŞ yapıyorlar. Makine Kimya’nın Ankaragücü’nden ayrılması mümkün müdür? MKE, Ankaragücü’yle özdeşleşmiştir. Makine Kimya bugün elini ayağını çektiği zaman ne olacak? Ankaragücü ticarethane değil, yapamaz da kimse. Bizim Saray’da ne işimiz var? Biz Saray’a nasıl gidebiliriz. Bugün geçen sene kafasını topa sokmuş adamlardan bir tanesi yok. İki tane adamımız var. Niye kaptanımız Elysa değil? Futbolcuları tanımıyoruz, ben sokakta görsem yüzde 80’ini tanımıyoruz. Elysa, kafasını topa sokuyodu. Bu takım düştü denilirken, bu futbolcularla ayakta durdu.
BEŞİKTAŞ DÜŞMANLIĞIN RACONUNU BİLİYOR
? Beşiktaşla kavga daha ne kadar sürecek?
Ali: Harbiden Beşiktaş bizim dostumuz. Tribünler benzer, aynı Ankaragücü tribünüdür. Onlar da yoksul, fakir fukara, çilekeş. Bizim Konya’da boş araçlarımızı taşladılar. Ama biz bu tür şeyleri Beşiktaş’tan kesinlikle görmedik. Biz Beşiktaşla yıllardır kavga ettik. Geçmişte çok kavgalarımız oldu. Buna rağmen geçen sene biz araçlarımızı yola park ettik. Stadın yanında, ama gelip de dokunmadılar araçlarımıza. Oysa Eskişehir’de kafetaryada oturan arkadaşımızı eşinin önünde vurdular. Biz daha Beşiktaş’tan hiç böyle bişey görmedik. Ama toplumsal olarak karşılaşırsak o zaman tamam ona bişey demem. Ama düşmanlığın bile raconunu biliyorlar. Bu sene gittik deplasmana, bir tane camımız kırılmadı bir tane taş atılmadı.
14. OLSUN AMA ANKARAGÜCÜ OLSUN
Takım iyiye giderse tepkiniz sürecek mi?
Ferhat: Sokakta kime sorarsanız sorun, sahada Ankaragüçlülük ruhunu göremiyoruz diyor. Biz de göremiyoruz. Biz istemez miyiz şampiyonluğa oynayalım?
Tribüne gittiğimiz zaman bu ruhu göremiyoruz. Kulüp Ankaragücü, Ankaraspor diye ikiye bölünmüş durumda. Tribüne giderken adımlarımız geri geri gidiyor. Bu takım böyle şampiyonluğa oynayacaksa oynamasın. Bu takım gururuyla şerefiyle mücadele etsin. 14. olsun ama Ankaragücü olsun. Bizim tüm beklentimiz bu. Sahada Ankaragücü’nü görelim.