Erdoğan'ın konuşmasında satır başları:
Kıbrıs Barış Harekatının 47 yıl dönümü münasebeti ile düzenlenecek 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Törenlerine katılmak üzere az sonra KKTC hareket edeceğiz. Adadaki kardeşlerimizle birlikte çifte bayram yaşayacağız.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya gelecek milli davamıza ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere dair durum değerlendirmesini yapacağız.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki yakın işbirliğinin daha da ileriye taşınmasına yönelik görüş alışverişinde bulunacağız.
Lefkoşe de bugün ayrıca Cumhuriyet Meclisi'nde tertiplenecek özel oturuma katılarak bir hitap gerçekleştireceğim.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte yürüttüğümüz farklı alanlardaki projelerin açılışlarını gerçekleştirecek yeni projelerin ilk adımlarını birlikte atacağız.
Kıbrıs Türkü adada yarım asırdan fazla bir süredir eşitlik ve adalet mücadelesi veriyor. Orada birlikte bedeller ödedik, nice badireleri birlikte atlattık. Kıbrıs Türk halkı eşit ortağı olduğu adada egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüye sahiptir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar tarafından bu doğrultuda Cenevre'de sunulan öneri bugüne kadar sonuç vermeyen çözüm çabalarını gerçekçi bir zemine oturtan çözümün önünü açan tarihi bir fırsat.
Bu şekilde Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu kimin de çözümsüzlükten bağlandığını bir kez daha göstermiştir.
Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir gelecek arzu eden tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. Kıbrıs'ta çözüme ancak adadaki gerçekler temelinde ulaşılabilir.
Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa bu ancak 2 eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her türlü zorluğa rağmen kendi ayakları üzerinde duran bir devlettir. Demokrasi geleneği gelişmekte olan ekonomisi ile bir geleceğe emin adımlarla yol almaktadır. Türkiye ve Türk halkının her bir ferdi de dün olduğu gibi bugün de yarın da Kıbrıs Türkünün yanında olmaya devam edecektir.
KKTC'nin Azerbaycan ile üst düzey teması ve Başka devletlet ilede gerçekleşicek mi?
Bundan sonraki süreçte ve başka ülkelerden de üst düzey bu şekilde temaslar olmasını bekliyor musunuz.? Bu konular hakkında ne söylemek istersiniz.?
Hem de özellikle başta Azerbaycan olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinde burayla bu tür temasların üst düzeyde kurulması geliştirilmesi bu bizim gayretlerimiz çalışmamıştır bunları devam ettireceğiz.
İnşallah bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda orada yapacağımız görüşmelerde kendisiyle de bu konuları tekrar ele alacağız.
Kosova'nın tanınması noktasında müşterek bir çalışma yürütüyoruz bunu kendilerine teklif edeceğiz.
Ziyaretiniz öncesi Yunanistan'dan ziyaretiniz öncesi Yunanistan'dan adada çözümü önleyici ve gelimi artırıcı açıklamalarla aynı zamanda Güney Kıbrıs basında çıkan bazı haberler yer aldı bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Güney Kıbrıs Rum yönetimine ait bir Sahil Güvenlik Gemisini bir Türk Gemisine uyarı ateşi açtı ve onu kovaladığına yönelik iddialar yer aldı. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bakan Akar: Böyle bir şey yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Böyle bir şey onları çok ama çok zora sokar biliyorsunuz bunları bizim asla tahammülümüz olmaz gereğini ise anında gereğini de yaparız
Almanya'da iki işletmeye başörtü kısıtlaması uygulaması olmuştur. Siz bu konuda nasıl değerlendirmede bulunursunuz.?
Parti sözümüzün gayet açık net güzel bir açıklaması da var. Yani bunun bir defa özellikle bu Adalet Divanı ismini değiştirmesi lazım. Bunun Adalet Divanı ile yakından uzaktan alakası yok bunların Adalet Divanı olduklarını ifade edebilmeleri için önce inanç özgürlüğü nedir bunu öğrenmeleri lazım.
Türkiye'nin Afganistan'ın başkenti Kabil'de ki havalimanının güvenliğini sağlaması söz konusu bu konuda Amerika Birleşik Devletleri ile yapılan ortak görüşmeler var fakat Taliban'dan aksi yönde bir açıklama geldi ve Türkiye'yi istemiyoruz gibi bir açıklaması oldu bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Taliban'ın yapmış olduğu açıklamalar da yani Türkiye'yi istemiyoruz gibi bir ifade yok onlar kendilerine göre bazı açıklamaları yapmış durumdalar ve bu açıklamaları ile de bize yönelik bazı yaklaşım türleri var ve bu konuda Türkiye'deki yönetimin ne konumda olduğunu Taliban gayet iyi biliyor.
Şimdi bu adımları atarken bizim Türkiye yönetimi olarak bazı planlarımız var ve bu planlarımızın da gereğini yerine getiriyoruz.
Tabii Taliban'ın şu anda Afganistan'daki bizce yaklaşımı bir Müslümanın bir başka Müslümana yaklaşımı değildir.
Zira Afganistan da Müslüman olan bir ülke ve burada Taliban'ın adeta bir işgal hareketini devam ettirmesi doğru bir yaklaşım değil. Biz de yani Türkiye'den Taliban'a sesleniyoruz. Yani bu işgal hareketini kardeşlerinin topraklarını işgal etmeyi bırakması lazım.
Afganistan'ın genelinde barışın egemen olduğunu dünyaya göstermek lazım.
Maske takmayan insanlar sokaklarda karşımıza çıkıyor. Sizin bir çağırınız olur mu?
Sizler vasıtasıyla tüm halkıma seslenmem şudur: Sen gerçekten başta maske mesafe kuralına devam etmeli yani bundan taviz verilmesi doğru değil.
Dükkanlar açılsın lokantalar açılsın buralarda artık çalışmalar başlasın dendi dendi; Hepsini dinledik. Bunları kale aldık ve açılması noktasında adım attık da ne oldu? Hemen rakamlar oranlar yükselmeye başladı.
Vefat sayılarında bir düşüş oldu ama dün itibariyle tekrar vefat sayıları da ciddi manada arttı. Yanılmıyorsam 77'ye çıktı.
Daha önemlisi rakam 7 binleri falan tekrar yakaladı. Şimdi bu bizim için bir tehdittir fırsat vermemek gerekiyor.
Öyleyse yapmamız gereken nedir? Yani bulunduğumuz mekanlarda kesinlikle mesafeye ve maske kuralına çok çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Aşı konusunda aşının önünü açmış durumdayız. Yaptırmayanların yaptırması gerekmektedir. Kendi aşımızda yıl sonuna kadar üretmek suretiyle hazır hale gelecektir.
Yapılan bu olumsuz propagandalara kanmadan aşılarımızı da yaptırmalıyız.
Hibya Haber Ajansı