Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi’nden 1980 yılında mezun olan 52 yaşındaki Güvenç, öğrencilik yıllarında başladığı öğretmenlik mesleğinde, bugüne kadar binlerce öğrenci yetiştirmenin gururunu yaşıyor.
Meslekte sadece üç yıl devlet okullarında görev yapan, 9 yıl önce dershane öğretmeni olarak emekli olan evli ve 3 çocuk babası Güvenç, 32 yıllık aktif öğretmenlik hayatı boyunca tek başvurduğu kaynağın okul ders kitapları olmasıyla övünüyor.
Her hafta uçuyor
Okuttuğu öğrencilerinden gelen talep doğrultusunda çocuklarına da kimya öğretmek amacıyla her hafta Diyarbakır’a 912 kilometre mesafedeki Ankara ve bin 365 kilometre uzaklıktaki İstanbul’a giden Güvenç, Diyarbakır’ın imajına eğitim anlamında büyük katkı sunduğuna inanıyor.
“Eğitim vermek için mesafeler engel değil” diyen Güvenç, fakülte 3. sınıfta okurken talep doğrultusunda o zamanki Anadolu Lisesi’nde kimya dersi vermeye başladığını, aradan geçen 32 yıl boyunca öğretmenliği kesintisiz sürdürdüğünü söyledi.
Bilet ile davet
Güvenç, İstanbul ve Ankara’da yaşayan bazı öğrencilerinin yıllar sonra kendisini aradığını ve çocukları için de ders verilmesi talebinde bulunduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Bazı öğrencilerim çocukları için ders vermemi talep edince ben de, ‘keşke aynı şehirde yaşıyor olsaydık. Elimden bir şey gelmez’ dediğimde bana; ‘Hocam uçak bileti gönderip sizi Ankara’ya davet etsek bizim için gelmez misiniz?’ diye sordular. Önce şaka yapıyorlar zannettim. Sonra bu ısrarlarını kıramadım.
Ankara dersleri
Çünkü ben bir eğitimciyim. Bir eğitimci için şartlar ve mesafelerin engel olmaması gerektiği düşüncesini taşıyorum. Bu nedenle öncelikle yoğun talep doğrultusunda
Ankara’ya gitmeye başladım. Şu anda Ankara’da 6 öğrenciye ders veriyorum. Her hafta toplam 2 bin 277 kilometre yol katederek öğrencilerime ulaşıyorum. ”
EŞİM İNANMADI
GÜVENÇ, ders vermek için İstanbul ve Ankara’ya gideceğini söylediğinde eşinin kendisine inanmadığını, bu nedenle
eşinden destek göremediğini söyledi. “Ankara’da İstanbul’da kimya öğretmeni yok mu da sen gidiyorsun?” diyen eşinin serzenişte bulunduğunu anlatan Güvenç, şöyle dedi: “Eşim bana inanmadı. Önceleri ders vermek için Ankara ve İstanbul’a gittiğimi söylediğimde gezmek eğlenmek için gittiğimi sanıyordu. Öğrencilerimle ve aileleri ile tanıştıkça bana inandı.”