Gökçek, düzenlediği sohbet toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Toplantıda, 24-27 Haziran'da Kazakistan'a yaptığı ziyareti de değerlendiren Gökçek, Kazakistan'ın bağımsızlığının 20. yılı ve Astana'nın başkent oluşunun yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında Astana'da ''Ankara Günleri''gerçekleştirdiklerini belirtti.
Belediye meclis üyeleri, bürokratlar, çeşitli sanat gruplarının ve sanatçıların da yer aldığı kalabalık bir heyetle başkent Astana'da önemli aktiviteler gerçekleştirdiklerini, Başkent Astana'nın önemli bir merkez olduğunu, yıllar önce 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'e ülkenin başkentini değiştirmesi konusunda öneride bulunduğunu anlatan Gökçek, şöyle konuştu:
''Astana yeni kurulan Kazakistan'ın kendisini dünyaya ispat için yaptığı bir başşehir. Kazakistan'ın başkenti daha önce Almatı idi. Rahmetli Turgut Özal, Nazarbayev'e, (başkentini, kentin ortasına al) diyor ve onun tavsiyesiyle Astana başkent oluyor. Örnek bir kent yaparak burayı Kazakistan'ın gücünü psikolojik olarak göstermeye çalışıyor diğer devletlere. Buraya bir nevi New York yapıyor. Resmen kenti cetvelle çizmişler. Astana Valisi daha önce Başbakanlık da yaptı. Kenti çok ciddi değiştirdi. Bu sene 9 milyon çiçek ekmiş. Türk işadamlarımızın burada önemli yatırımları var. Her yıl bu kentte 20 bin konut yapılıyor'' dedi.
Etkinlikler kapsamında ünlü sanatçı Ferhat Göçer'in de bir konser verdiğini, Göçer'in iki konserini iptal ederek kendilerine katıldığını, Ferhat Göçer'in lisan bilmesi ve her dilde şarkı söylemesinin önemli bir prestij kazandırdığını ve göz doldurduğunu belirtti.
Astana'nın mimarisinden Ankara'ya taşınabilecek bir model olup olmadığı yönündeki bir soruyu Gökçek, ''Burada dış kaplaması parlak koyu kahve olan binalar var. Altın kaplama gibi gözüküyor. Ankara'da yüksek bir bina yapılacaksa öyle yapılmasını isterim. Bizim çelik kafesin (Armada'nın karşısındaki yapı) dış kısmını öyle yaptırabilirim'' şeklinde yanıtladı.
ANKARA'NIN IŞIKLANDIRILMASI
Ankara'yı ışıklandıracaklarını, bu konuda Temmuz ayında bir toplantı yapacaklarına dikkati çeken Gökçek, şöyle konuştu:
''Kızılay'a ışıklandırma sistemiyle ilgili en büyük sorun Mimarlar Odasının tahrikiyle bazı mimarların yapılara izin vermemesi. Yapılar artık engellemek için gayret sarfedecekler ama illaki aşacağız. (Bizim binamıza dokunamazsınız) gibi inatları olabilir. Cephelere dilerse Büyükşehir Belediyesi şartlar getirebilir. Yasada böyle bir hüküm var. Cadde ve ana yolları yapmak yaptırmak bakımını sağlamak kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yerlere ilişkin hüküm koyma yetkisi Büyükşehir Belediyesi'nde. Çok büyük bir engel çıkarsa en son çare kanun getirip yaparız. Başbakanımız da bu konuda söz verdi çünkü. Kararlıyız inşallah 2012 sonuna kadar bitirmek istiyoruz.
Önce keşif çıkartılacak. Cephede örneğin, (metrekare maliyeti şu kadar) diyerek bir teklif veriliyor, o kolay da ışık biraz zor. Oranın tümünün aydınlatması taş çatlasın 2-3 ayda biter yeterki cephe yapılsın. Şu anda somut bir fizibilite çalışması yok. Kullanacağımız malzemeye yüzde 100 karar vermeliyiz. Biz en az 50 sene garantili olmasını istiyoruz. Maliyetin üzerinde durmuyorum Ankara'ya kazandıracağı prestij önemli. Ankara'da ki 300 bina aydınlatılacak. Armada bunlardan birisi. TOBB'a, (siz kendiniz yapın) dedim herhalde yapacaklar. Biz öncelikli olarak belediyeyi yapacağız. Her bina değişik dizaynda olacak. Resmi binalar ise kırmızı ışıkla yapılacak. Belediye binası sembol bina. İki tarafına ekran yapalım diyoruz. Oradan milli maç bile izlenebilir. Lig TV'yi de verebiliriz. İhaleyi yapmadan önce keşif hazırlamaya mecburuz.''
Gençlik Parkı'nın su oyunları ihalesinin de yapıldığını, Eylül ayında tamamlanacağını, ihalenin 5 milyon liraya verildiğini bildiren Gökçek, Ankara'nın kabuk değiştirdiğini söyledi.
CHP'DE HERŞEY OLABİLİR
Gazetecilerin siyasete yönelik sorularını da yanıtlayan Gökçek, bir gazetecinin CHP ile ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:
''Kemal Kılıçdaroğlu CHP'de kalmalı. Gideceğini bile bile gitmesini de istemiyorum. Böyle nerede bulacağız bir daha. Bizim velinimetimiz ya... Tabi (Deniz) Baykal ve (Önder) Sav akıllı bir müdahale yapıyor. (Biz genel başkana karışmıyoruz, çevresini değiştireceğiz) diyor. Tabi çevresini temizleyince o iyot gibi ortada kalacak. Yaşaması mümkün değil kendiliğinden istifa edecek, bunun başka yolu yok. O da gerçi kayacağını anladı. Her şey olabilir CHP'de. (Tuncay Özkan'ı aday yapmaz) demiştik. Tuncay partide olsa idi bunu ezer geçerdi. Hiç kaçmaz. Bunu yapabilecek ikinci bir kişi daha var, Mustafa Sarıgül. İstediği kadar dirensin ezer geçer açık ara.''
Bir gazetecinin yeniden belediye başkanlığına aday olup olmayacağı yönündeki soruyu Gökçek, ''Allah izin verirse Başbakanımız da müsaade ederse 5. dönem daha niyetim var'' şeklinde yanıtladı.
ÖZÜR DİLEYEN HERKESİN DAVASINI ÇEKERİM
Gökçek, sosyal paylaşım sitesi Twitter'ın yanısıra Facebook'ta da paylaşımlarda bulunup bulunmayacağı soruyu şöyle yanıtladı:
''Twitter'da 105 bin takipçim var. Tabi burada çeşitli ithamlarda bulunan, iftira atanlar da var. Onları mahkemeye veriyorum ama, özür dileyen herkesin davasını anında çekerim. Bir avukat arkadaş sadece bununla uğraşıyor. Seçim döneminde bir kişi bana çok hakaret etmişti. Araştırdık 17 yaşında bir genç çıktı affettik. Birebir diyalog kurulması nedeniyle Twitter'i tercih ediyorum. Facebook'a vakit ayıramadım ama onunla da uğraşacağım. Kim ne derse desin Twitter'a ayırdığım vakitten hiç de pişman değilim hatta memnunum. Hatta o kadar giremeyenler bir noktada gıptayla bakıyorlar. 105 bin rakamı bir siyasetçi için çok önemli.''