TÜRKİYE ekonomisi açısından inşaatın kilit bir sektör olduğunu belirten Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, inşaat sektörünün ekonomik büyümenin lokomotifi olduğunu söyledi.
Ankara’da ticari hayatın dinamosunun inşaat sektörü olduğunu ifade eden Bezci, “Türkiye ekonomisi açısından da inşaat kilit bir sektördür. Türkiye’nin milli gelir içerisindeki payı yüzde altı civarında kalmasına rağmen inşaat, girdi aldığı sanayi sektörünün birçok alt sektörünü ve ticaret sektörünü arkasından sürüklemektedir” dedi.
İğneden ipliğe binlerce girdi
İnşaatın sadece demir, çimento ve tuğladan ibaret olmadığının altını çizen Bezci, “Sektörde, camdan tekstile, boyadan mobilyaya, seramikten aksesuara, deyim yerindeyse iğneden ipliğe kadar binlerce girdi kullanılır. İnşaat ayrıca tam bir istihdam deposudur. 2 milyona yakın vatandaşı doğrudan istihdam etmektedir. Ancak dolaylı olarak yarattığı istihdam bu rakamın birkaç katıdır. Bu açılardan baktığımızda inşaat sektörünün ekonomiye ve istihdama katkısı görünen bu oranların çok üzerindedir.Ankara’nın ticaret sektörünün de dinamosu bence inşaat sektörüdür” diye konuştu.
Geceleri nüfus sıfıra yaklaşıyor
Ankara’nın nüfus ve ekonomik olarak hızla büyüyen bir şehir olduğunun altını çizen Bezci, kentin giderek daha geniş bir alana yayıldığını, bu nedenle de yeni yaşam ve iş merkezlerine olan talebin de arttığını söyledi.
Ankara’nın Eskişehir Yolu, Konya Yolu ve benzeri birçok bölgesinin sadece ticari yapılanmaya açık olduğunu, fakat buraların karma bir şekilde planlanması gerektiğini ifade eden Bezci, şunları söyledi:
“Bir bölgeyi sadece ticaret alanı olarak düzenlemek yerine, konut, rezidans, ofis ve iş merkezleri, cadde mağazaları gibi çeşitli amaçlarla iskan edilen binaların yapılacağı şekilde planlamamız gerekiyor. Bunu yaparsak ticari bir bölgeye müşterisini de götürmüş oluruz. Bu tür karma planlamalar gece ve gündüz nüfusunun dengelenmesini de sağlar. Örneğin Ankara’daki Siteler semtini göz önüne alalım. Gündüz nüfusu yüz binlerle ifade edilirken, gece nüfusu sıfıra yaklaşıyor.
Yeni kentleşme anlayışları
“KENTSEL dönüşüm projelerine de bu anlayışla yaklaşıp buraları karma bir şekilde planlamak gerekiyor. Böylece bir bölgede işyeri yapıyorsak, o işyerlerinin müşterisi, çalışanı olacak nüfusu da oraya çekmeli orda yaşamasını sağlamalıyız. Dünyada kentleşmede vizyon değişiklikleri yaşanıyor. Yeni kentleşme tarzları ortaya çıkıyor. Türkiye’deki şehirlerin de bu yeni kentleşme anlayışlarına göre planlanması gerekir.”