CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bugün gelinen noktada maalesef açılım bir anlamda soruna dönüştü. Ciddi kavgaların verildiği bir soruna dönüştü'' dedi.
Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Çamcı köyünde, partisinin ilçe örgütü tarafından düzenlenen söyleşiye katılan Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olayların bir sorun olduğunu herkesin bildiğini, ancak sorunun çözümü konusunda hükümetin yanlış adım attığını savundu.
Çözüm için sorunun açık ve net bir tanımının ortaya konulması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Hükümet ne yapmak istediğini ortaya koymalı, eğer belli kişilerden, kurumlardan, siyasal partilerden görüş almak gerekiyorsa bunu kamuoyunun önüne getirmeden bu görüşleri toplamalı. Ama bugün gelinen noktada maalesef açılım bir anlamda soruna dönüştü. Ciddi kavgaların verildiği bir soruna dönüştü'' diye konuştu.
''Bu süreci daha sağduyulu götürmesi gerekirken, hem Başbakan'ın hem de AK Parti yöneticilerinin oldukça sert üslup kullandığını, bir anlamda sorunu çözümsüz hale getirmek için sanki özel çaba gösterdiklerini'' ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sayın Başbakan'ın bu süreci eleştiren siyasal parti liderlerinden bazılarını alçaklıkla ve çok özür diliyorum namussuzlukla suçlaması çok ağır. Türk siyasal yaşamında her halde bu iki sözcüğü kullanan, yan yana kullanan tek Başbakan var o da Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Ve acı tarafı tabii bu iki ağır sözcüğün cuma namazı çıkışında kullanılmış olması. Yani insanların daha hoş görülü, daha sevecen olmaları gereken konuda eğer siz bunları kullanabiliyorsanız, o zaman sizde bir sorun var demektir. Bedeninde bu sorunu yaşayan, hiddeti içselleştirmiş bir kişi Kürt sorununu çözemez. Bu sorunu çözecek kişide sabır olmalı, sevecenlik olmalı, eleştiriye karşı hoşgörü olmalıdır. Ama siz bütün bunları bir tarafa bırakıp hiddeti içselleştirirseniz bu sorunu çözemezsiniz, sorunu katmerleştirirsiniz.''
Gazetecilerin, ''3. Boğaz Köprüsü Projesi''ne ilişkin soruları üzerine Kılıçdaroğlu, projenin İstanbul'un akciğerlerini yok edecek bir proje olduğunu öne sürdü. İstanbul'un kuzeyinde orman alanları bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Eğer oradan yol geçerse o yolun kent içi bağlantıları yapılacaktır. Bu suretle orası olağanüstü bir rant alanı haline dönüşecektir. Henüz daha karar verilmiş değil. Ama bunun bir anlamda da gizli kapaklı yapıldığı gibi bir uygulama görüyoruz. Sayın Başbakan diyor ki, 'Ben, Ulaştırma Bakanı ve Sayın Topbaş beraber bir helikoptere bineceğiz. 3. köprünün güzergahını belirleyeceğiz.' Dünyanın hangi ülkesinde, çağdaş demokratik bir ülkede bir Başbakan, bir Ulaştırma Bakanı ve anakent belediye başkanı çıkarlar 3. köprünün geçeceği güzergahını belirlerler. Nerede mühendisler? Nerede çevreciler? İnsan sormaz mı?''